Bir dönem
"Velev ki siyasi simge olsun..."
Cümlesi çok derin derin düşündürürdü acı acı gülümsetir bazen enteresan kahkahalar çakardı zihnimde... Yani yakasında rozet taşımaya kaşını bıyığını şekillendirmeye hakkı var insanoğlunun lâkin...
Bazı giysiler takılar fena halde siyasî simge(!)...
Hattezatında kişiler seçimlerinden ibaret değilmiş gibi...
Evrende ilmek ilmek tüm seçimleri var etmiyormuş sanki karakterini yolunu izini...
İnsanın saçı hilal bıyıkları Deniz parkası mini şortu falan kendine ya da hayata bakışına dair ipuçları vermez mi yani?
Hani ceketinin düğmelerinin arasına ellerini koyarlar tanınıp bilinmek için...
Ya da fiyonk atarlar eşarplarının ucuna...
Fetöcüler nasıl bildirişiyorlardı birbirlerine kendilerini bilmem...
Fake hesapla attıkları tweetleri mi açıp gösterirler acaba ? Taban tabana zıt politik görüşlere dair en fanatik(!)imsiğinden...
İyi peki , zarfa değil mazrufa bakalım yok efenim şekilcilik kötü falan da...
Özgür irade diye bir olgu var irdelenesi...
Kıyafetten dolayı haddi bildirilmeme ütopyası...
Sonrasında... Çok sonrasında Sait Faik geliyor aklıma hırpani... O güzel şiirsel cümlelerin müellifi... Demek ki marka bir kıyafet şart değil her zaman ne güzel ne tatlı hikayedir o... Mehmet Kaplan ve eşi arasındaki Sait Faik diyalogu... Mazruf önemli hakikaten dedirten, sımsıcak...
Fakat...
Bir şekilde toplum normlarına tepki olarak pantolonun paçalarını kesen genç gibi vitrinimizi de tanzim etme ihtiyacı hissediyoruz nedendir bilinmez dürtüler eşliğinde...
Siyasî görüşünüzü belli etmek istiyoruz...
Belki yalnızlık korkusu bu...
Belki belli bir gruba ait olma çabası...
Güç mücadelesinde ivme kazanma sevdası belki...
Ait olduğumuz toplumsal sınıfı göstermek ilan etmek istiyoruz kimi zaman...
Bazen meslek fetişizmi oluyor bu...
Gurur duyduğu iş kıyafetleri ile sokağa fırlamalar gibi güya aceleden...
Bakın bakalım ben kimim dercesine...
Tüm bunlara rağmen hepsine muhalif ben Yunus ' a bırakırım sözü ve hep pes ederim belagati fesahati vs. si karşısında...
"Dervişlik olaydı...
Tac ile hırka...
Ben dahi alırdım otuza kırka... "
Hırka mevsimlik, o birşey değil de...
Temmuz sıcağında da velev ki siyasî simge olsun Deniz Gezmiş parkasıylan nasıl fikrini beyan eder vatandaşlarımız ; şunun yazlık versiyonu yok muydu acaba demeden de geçemiyor insan...
Nüket Belsan Taşören