Orhan Seyfi Orhon tarafından yazılmış ve Yusuf Nalkesen tarafından bestelenmiş Zeki Müren başta olmak üzere bir çok sanatçı tarafından seslendirilmiş ve Türk sanat müziğinin klasikleşmiş eseri haline gelmiş bir şarkıdır veda busesi...
Sadece bir şarkı değildir aslında bir kahroluşun hikayesidir .Hemen hemen herkes bu şarkıyı bir aşk şarkısı olarak bilse de beş hececilerden olan Orhan Seyfi Orhon'un kanser hastası kızının ölümünden sonra yazıldığı yürek burkan bir hikayedir aslında...
Orhan Seyfi Orhon kızını bir an bile yalnız bırakmak istemez.Bütün zamanını ona ayırmıştır ve gün geçtikçe durumu kötüye gitmektedir. O gün odasının kapısından içeri yavaşça girdi, kızı ateşler içinde perişan haldeydi. Alnına doğru bir buse kondurmak için yaklaştı fakat öpemedi çünkü öpmek anlık bir şeydi, o ise öylece durup kokusunu içine çekti.
Gözlerinden süzülen damlalar düşmesin uyanmasın diye kızı,doğruldu hemen ve yatağın başındaki iskembeye ilişti. Kızı o vakit açıverdi gözlerini "babacığım annem öldüğünde çok ağlamıştın,çok üzülmüştün. Senden bir söz istiyorum, ben ölürsem ağlama olur mu?" Orhan Seyfi düğümlenen boğazı ile konuşacak durumda değildi. Kafasını sallamakla yetindi, ve bir süre sonra boynu yavaşça büküldü kızın artık hayati vurguları tükenmişti.Telaş içinde kızını kucakladı Orhan seyfi. Hala ateşler içinde yanıyordu yavrusunun bedeni. Buna rağmen üşümesin yavrum diye, battaniyeye sardı cansız bedenini. Bahçedeki iskembeye oturtdu ve gömüldü kızının bedenine. Gözyaşlarına hakim olamadı daha fazla. O anda su mısralar döküldü titreyen dudaklarından;
Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın?
Hani ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Oldukça hüzünlü bir hikayesi olan bu şiir'in ilk dörtlüsü çoğu zaman yanlış söylenir "veda busemi" değil " veda buseni" "yüzüme" değil " yüzüne " şeklinde olmalıdır ki şair bu şiirde kendine sitem edip, kendine kahretmektedir...
İnsan bu şarkının hikayesini öğrendikten sonra dinleyince ağlamaktan alakoyamıyor kendini. Anlayacağınız öyle aşk meşk şarkısı değildir bu şarkı, acıklı bir hikayedir veda busesi... Evladı avuçlarının arasından kayıp gitmiş bir babanın feryadıdır...