Bir olayın karmaşıklığını anlatabilmek adına: “Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan olur? “Diye sorgularız; ama bu sorunun cevabını ararken “Horoz” faktörünü hesaba katmadığımız için çoğu zaman sorunun cevabı kısır döngü olarak askıda kalır.
Siyasi Partilerde de durum “yumurta-tavuk" kısır döngüsünden farklı değil. Çünkü seçim galibiyeti veya mağlubiyetini belirleyen en önemli unsurun İttifakın Başkan adayı mı? Genel başkanlar mı veya milletvekili adayları mı? Parti teşkilatları mı? Sorularında cevabı aradığımız ve seçimin ana unsuru seçmeni göz ardı ettiğimiz için sorunun cevabı çoğu zaman eksik kalmaktadır.
Anketler dediğinizi duyar gibiyim; aslında anketler, güvenilirliğini yitireli çok oldu. Anketlerin birçoğu sipariş üzerine, parti tabanlarına iktidara geliyoruz havasını vermek için yapıldığı bilindiği için seçimlerde en etkisiz eleman diyebiliriz.
2023 veya olabilecek olası bir erken seçim için İttifaklarda Başkanlık ve illerdeki milletvekili adaylıkları için parti içindeki mücadeleler erken başladı.
Muharrem İnce, yollarda; Meral Akşener ise Selahattin Demirtaş ile kahvaltı jestinin peşinde. Bu kahvaltı jestinin arkasından siyaseten hangi hamle ve hamlelerin geleceğini ilerleyen zamanlar da hep beraber göreceğiz, gelişmeleri beraberce değerlendireceğiz.
Yerelde de seçim için adaylık anlamında küçük küçük çıkışlar başladı. 2002 yılından günümüze kadar kesintisiz CHP'den Çanakkale Belediye Başkanı olan Ülgün Gökhan: “Bana ihtiyaç duyulursa, ben varım.” çıkışı ile 2023 seçimlerinde milletvekili aday adayı olduğunu açıklaması CHP'de Çanakkale kulislerini bir hayli hareketlendirdi.
Bu açıklamanın arkasından önceki dönem CHP'den Kepez Belediye Başkanlığı olan, ancak bu dönemde bu görevini başka bir CHP'li isme devreden, sonrasında Gelibolu Devlet Hasta hanesi Başhekim Yardımcısı olan Ömer Faruk Mutan'dan Belediye Başkanlığı için bende varım, unutmayın dercesine çıkışı geldi.
Çanakkale'de meşhur Kordonda toplanan yerel stratejisizlerin(!) siyasi gelişmeler ile ilgili yaptığı değerlendirmeler ve cevabını aradıkları sorular çok ilginç...
1-Ülgün Gökhan, milletvekili aday adayı olursa CHP'den Çanakkale Belediye Başkan adayı kim olur?
2-Çanakkale CHP 1. sıra Milletvekilliği, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek'e rezerve edilmiş olarak değerlendiriliyordu. Ülgün Gökhan'ın adaylık açıklaması ile sıralamada bir değişiklik olur mu veya Erkek başka bir seçim bölgesine kaydırılır mı? Böyle bir durumda Biga faktörü nedeniyle CHP, Çanakkale'den iki milletvekili çıkarabilir mi? Sorularına cevap aramaya başladılar.
AK Partide CHP'nin aksine il merkezi sakin, ancak Çan ve Biga ilçelerinde parti içinde içten içe bir hareketlenme mevcut. Birbirlerini “Çantacı” diye suçlamaları nedeniyle seviye iyice düşmüş vaziyette... Bu iki ilçenin kongrelerinin öncesindeki ve sonrasındaki gelişmeleri dikkatlice izlemenizi öneririm.
Bölgesel olarak seçmen gözü ile takip edebilme, eş dost değerlendirmeleri ile bilgi sahibi olduğum ve gözlemlediğim, Balıkesir ve Bursa'da da Çanakkale'de olduğu gibi teşkilatlar da maraton öncesi hazırlık çalışmaları kapsamın küçük hareketlenmeler mevcut.
Gelecek ve Deva Partilerinin kurulması nedeniyle AK Parti siyaseten oğul verdi. Bu nedenle de AK Partide siyasi geleceğini veya misyonunu (!) kaybeden iktidar sevicileri kovanı terk etmeden önce talan etmek için son hamlelerini yapmak üzere hazırlık içine girdikleri intibaını veren hareketler gözlerden kaçmıyor.
Yıllarca ülkede siyaset yapmış olan ve son olarak Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı iken istifa eden/ ettirilen Edip Uğur'un Balıkesir de yaptığı çalışmalar ister istemez teşkilatlara da yansıyor.
Bursa'da da her şey süt liman değil. Büyükşehir Belediyesi çok sıkı çalışmasına rağmen teşkilat bazında dillendirilen bazı memnuniyetsizlikler mevcut. Bayan milletvekilinin eşinin önce memur sonrasında da ikamet ettiği ilçesine atamasının yapılması gündem konusu. Bu nedenle de Bursa da İl başkanlığında veya yönetiminde değişiklik olacağı beklentisi mevcut...
Çanakkale AK Partide ise belirttiğim gibi, il merkezi siyaseten sakin. Vekillerden birinin üç yıl bandına takılması, diğer vekilinde gelecek seçimde aday gösterilmesi beklenmediği için aradan sıyrılmak için hesap içinde olanların bilhassa Çan-Biga ilçelerinde değişik hesaplar içinde oldukları söyleniyor.
Siyasetin doğası gereği aslında bu tür manevraları yadırgamamak gerekiyor. Çünkü siyaset sahnesinde bulunan herkesin gönlünde bir Arslan yattığı bilinen bir gerçek. Ancak bizim mahallede “Görev istenmez verilir.” diye güzel bir geleneğimiz vardı. Ancak zaman içinde ikbal, itibar ve menfaat için konar-göçer olarak gelenler nedeniyle mahallenin eski dokusu bozuldu.
Aslında AK Partideki bu değişiklikleri ve mahallenin dokusunun bozulmasına neden olan faktörleri, Reis'in Cumhurbaşkanı, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olduğu dönemde aramak gerekiyor. Bunun içinde AK Partiye o zamanlar nasıl bir operasyon çekildiğini anlayabilmek için Gelecek Partisinin son İstanbul il Kongresini iyi okumak gerekiyor.
Ufukta erken seçim var mı? Şimdilik bir şey demek mümkün değil, ama taşrada 2023 için yatırım çalışmaları başladı...