Kibritçi kıza öykünen duruşu... Bakımsızlıktan incecik telli sarımtrak saçları... Trafik ışıklarında mendil satan Suriyeli çocuk... Bakışlar delip geçiyor yüreğini... Kimi acıyan kimi sorgulayan kimi yargılayan bakışlar... Zoraki misafirliği kendisi de çok istiyormuş gibi sanki...
Hem misafirlik gönüllü olsa öyle kaçar gibi apar topar gelirler miydi hiç? Hem en sevdiğim bebeğim diye ne çok ağlamıştı yol boyu... Annesi de ağlamıştı çok küçük kardeşi de... Babası hep uzaklara bakmıştı hep...
Off dikenler ayağını kanatmıştı hem hızlı hızlı yürürken... Canı yanmıştı hep... Soğuktu hava, biraz uyumuştu yolda...

Annesi hep ağlıyordu, gecenin sessizliğinde, hıçkırık sesleri... Babası çok yorgun bakıyordu işte...
Batıda olur ki Kibritçi Kız Noel' de onlar örter kapısını... Kibritçi Kız batıda üşür hep... Bizim sevgimiz trafik ışığındaki çaresiz bir çift göze yeter...
Kibritçi kıza öykünme sen... Sen imtihanımızsın bizim... Annen kardeşin baban... Eğer susturamazsak o hıçkırıkları vay halimize !.. Noel' de batıda hani o kızarmış hindiyi yerlerken dışarda bir Kibritçi Kız olur ya hep...Mahzun bakışlı hani.... Ne farkımız kalır onlardan, işitmezsek seni "Kapılar kapalıydı duvarlar örtük " mü desin bu küçük muhacir ?
Trafik ışığında titrek bir mendil avcunda....

*
Trafik ışığında bir çocuk daha... Oyuncakları kitapları odası öyle güzel ki... Yalnız onun da hep ağlıyor annesi... Gece duyuyor diğer odadan... Babası... Uzaklara bakmıyor hiç.... Onu görmüyor ki... İşleri varmış gelmiyor eve pek... Trafik ışıklarında... İçinde büyük bir boşluk... Yalnızlığını paylaştığı sanal alem... Trafik ışıklarında....

İki çocuk iki farklı dünya...
Biz...
Biz de trafikte bir yerlerdeyiz işte...
Nüket Belsan Taşören