Sirtaki esasında bir Yunan değil İstanbullu Ortodoks Arnavut kasapların dansıdır. Kasaplar hayvanları kesmeden önce bir tür vicdan rahatlatma ritüeli olarak hayvanların etrafında dönerek bu dansı yaparlardı. Dün akşam oynanan karşılaşmada da Yunan oyuncu Pelkas Trabzon kalesi önünde 6-7 defa dönen Fenerbahçe kasaplarına tabak bir vuruşta nasıl kırılır gösterdi ve kolbastıyı değil Sirtaki'yi oynadı.
Şişirilmiş Bir Trabzonspor!
Son maçlarına bakıldığında "Spor" değil "Skor" yorumcularına göre Trabzonspor Fenerbahçe'yi eze eze yenerdi. Fenerbahçe'ye nal toplatırdı, Fenerbahçe hiç bir şey yapamazdı. Bu spor yorumcularının tek işi birilerini eleştirmek, acaba bir gün bizde analiz konusunda başarısız oluyoruz bazen diye kendilerine de sorarlar mı?
Trabzonspor son maçlarında iyi skorlar aldı kabul ama somut anlamda mükemmel oyun oynadı demek iyi oyun ne demek bilmemektir. Beşiktaş maçından sonra yazdığım yazı da "Trabzon iyi ama üstüne koymak zorunda" demiştim. Şu anda üstüne koyamamış bir Trabzon ve galibiyeti hak eden bir Fenerbahçe'den bahsediyoruz. Trabzonspor takımı oyun anlayışını geliştirmeli ve tek amacı 1-0 skoru yakalamak olmamalıdır. Vizyonun bu kadar dar olursa 4. olmak bile sana büyük başarıdır.
Yerden yere vurulmuş Bir Fenerbahçe!
Hak etmiştir! Sahip olunan kadro derinliğiyle şu takım nasıl 3. sırada olabilir? İçerde Konya, Malatya ve Göztepe gibi banko 3 puan yazılan maçlarda sürpriz mağlubiyetler Fenerbahçe'nin itibarını düşürmüş, Erol hocanın koltuğunu 3,5 (üç buçuk) şiddetinde sallamıştır.
Fenerbahçe'nin olası mağlubiyeti sonrası bu yazımda "Fenerbahçe'nin yeni hocası nasıl olmalı?" Onu belirtiyor olurdum ama Erol hoca en az 2 hafta daha yerini sağlamlaştırdı diye düşünüyorum. İye de oldu, Trabzonspor maçı beklenmeliydi. Fenerbahçe'nin Trabzonspor karşısında süt dökmüş kedi olacağını söyleyen "Spor" değil "Skor" yorumcuları Fenerbahçe'nin kendisine karşı bir nebze olsun hücum oynayan takımlara karşı iyi sonuçlar alabildiğini analiz edemediler. Özellikle kendi evinde 11 kişi savunma yapan takımlara karşı Fenerbahçe'nin dut yemiş bülbül gibi kaldığını ancak deplasmanlarda galibiyet yüzdesinin yüksek olmasının tesadüf olduğunu sandılar.
Erol Bulut için neler olur bilemem ama artık herkes oturmuş bir kadro, farklı bir oyun anlayışı ve galibiyet serileri bekliyor. Aksi yaşanırsa "bulutlar" henüz yaz ayı gelmeden gökyüzünden kaybolacak, Fenerbahçe bu yılda da balığı oltaya getiremeden seneyi kapatacaktır.