Verilmiş nimetlerin arasında en mukaddesi okuma ve yazmadır. İnsan, oksijensiz kalır mı bilmem ama okuma yazma olmadan kalamaz. Yeme içme kadar önemli bir durumdur. Okuma ve yazmanın faydaları saymakla bitmez.
" Yazmak nedir? "
Yazmak,
- Ölüme meydan okuyan ölümsüzlüktür.
- Çağların yaşantılarını el ele tutuşturan yegane bir buluştur.
- Sessiz sinemadır.
- Sonraki kuşağa miras bırakmaktır.
- Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir hazinedir.
- Toplumun ortak bir duygu prensibidir.
- Değeri biçilmeyen bir dosttur.
" Okumak nedir? "
Yazının tüm güzelliklerine sahip olmaktır.
Okumanın bir kaç faydasından bahsedelim mi?
- Zihni geliştirir.
- Dilde güzel bir üslup ve kelime dağarcığını yüksek derecede geliştirir.
- Yeni bilgi ve yeni duygulara sahip olursunuz.
- Kendi kimliğinizi bulursunuz.
- Kişiliğinizi renklendirir.
- Anlama güçlülüğü çekmezsiniz.
- Özellikle sınavlarda başarılı olursunuz.
- Okumada elde edeceğiniz kültür dünyaya bedeldir.
-.............
Dedim ya saymakla bitmez.
" Oku! Yaradan Rabbinin adı ile! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir."
Peki, bu ayetin ülkemizde ne kadar etkisi vardır?
Bir de ona bakalım:
- Uluslararası Yayıncılar Birliği verilerine göre dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolarken, Türkiye'de ise bu rakam 25 sent.
- Ülkemiz, 2 milyar 100 milyon doları aşan kitap endüstrisine sahiptir. Dünya sıralamasında 11'inci sırada yer almaktadır.
- Okuma tablosunda ülkemiz dünya sıralamasında yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride.
- TÜİK'e göre ise ülkemizde kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor.
- Ülkemizde yılda kişi başına kitap harcaması sadece 5,5 TL' dir.
- UNESCO' ya göre dünyada kitap okuma alışkanlığımız 86. Sırada yer alıyoruz.
" Allah nazarlardan saklasın bu tabloyu "
Ülkemize gerçekten bu tablo yakışmıyor.
NEDEN KİTAP OKUMUYORUZ?
☆ " İnanki zaman bulamıyoruz. "
Neden kitap okumadığını kime sorarsanız sorun aynen bu cevabı verir. Sanki herkes bir araya gelip bu cevabı verelim diye anlaşmışlar. Peki, arkadaşla buluşmaya, kahvehaneye, AVM' ye, halı sahaya, sahile gitme vaktin var da günde 10 dakikalık kitap okumaya mı yok? Lütfen! Dalga geçmeyin, kendinizi kandırmayın.
Kitap okumaya zaman bulamıyorum değil, zaman oluşturacaksın.
Kahvehaneye gideceğine her gün 10 sayfa kitap okusan ayda 300 sayfalık bir kitap, yılda ise 3650 sayfa ediyor. Gerçekten günde 10 sayfayı okuyacak zamanı bulamıyor musunuz? Düşünmeniz tavsiye edildi.
☆ anne- baba yeterince rol modelini yapamıyorlar
Çocuk, evde ebeveynleri okulda ise başta arkadaşlarını sonra öğretmenlerini model alır. Çocuk, onların dediğini değil de daha çok yaptıklarını uygular. Peki, bu modelistlerin çocuklara kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için nasıl bir politika izlemeleri gerekir?
- 0- 6 yaş arası cocukluk döneminde kitap okutulmalı
- Evin her yerinde özellikle çocuğun odasında kitap olmalı.
- Ebeveynlerin sürekli kitap okumanın faydalarından bahsetmeli.
- Anne-baba onlarla beraber kitap okumalı.
- Okulda haftada en az iki ders okuma saati uygulanmalı.
- Ayda bir, farklı yazarları okula davet edip kitabın önemi ile ilgili konferans düzenlenmeli.
- Çocukları kitap fuarına götürüp yazarlarla tanıştırmalı.
- Çarşıya çıktığınızda çocukları muhakkak kitapçı evlerine götürün.
- Çocuğunuza ve sevdiklerinize vereceğiniz hediyelerin en başında kitap gelmelidir.
KONUNUN ÖZETİ : Okuma yazma adı konulmamış bir hazinedir. Biz neden bu hazineden yararlanmıyoruz?
" OKUMA OKUMA OKUMA!!! "
Muhterem şahsınıza selam ve saygılarımla.
KENAN KERİMOĞLU