Emperyalizmle yalnız AB(D)'yi ilişkilendirip Rusya'yı bunun dışında tutmak ve hatta Rusya'yı emperyalizm karşıtıymış gibi görmek ve göstermek son derece yanıltıcı ve yanlış olur! AB(D) emperyalizmin batı kanadıysa Rusya'da doğu kanadıdır!
Hakeza, yeni dünya (sömürü) düzeni dayatmasını sadece AB(D)'nin bir projesi olarak görmek de yanlıştır! Bu projenin inşasında da (iki yüklenici güç olarak) AB(D) ve Rusya ortak hareket etmektedir!
Nitekim Irak, Libya, Suriye gibi projenin inşaat sahası olan ülkelerde cirit atan AB(D) ve Rus güçlerinin karşı karşıya geldikleri hiç görülmüş müdür?!
Nereden bakarsanız bakın görünen, emperyalizmin danışıklı dövüş havasında yürüttüğü vekalet savaşları sonucunda ; birbirini Boğazlayan aynı halkın çocukları, yanan yıkılan yok olan ülkeler ve darmadağın olan insanlardır!
Emperyalist AB(D) bir yandan kontrollü gerilim stratejisiyle ayrıştırıp düşmanlaştırdığı gruplardan (sözde) demokrasi yanlılarını sahiplenip onlara her türlü desteği ve gazı verirken; diğer yandan da kendince demokrasi düşmanı ilan edip şeytanlaştırdığı rejimi/yönetimi Rusya'nın önüne itmektedir!
Türk Milleti‘nin oylarıyla seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na diktatör imajı yapıştıran emperyalist vampirlerin sıradaki hamlesi; Erdoğan hükümetini ve MHP'yi Rusya saflarına doğru itelemektir!
Fakat bunu öyle bir sinsilik ve tilki kurnazlığıyla yapıyorlar ki; sanki Erdoğan hükümetini Rusya saflarına itekleyen kendileri değilmiş de Erdoğan bunu (ABD'ye ve Nato müttefikliğine rağmen) kendi keyfi ve kişisel tasarrufu olarak yapıyormuş gibi sunuyorlar! (Birinci Dünya savaşı sırasında İngiltere ve Fransa'nın yanında savaşa girmek istemesine rağmen karşı cephede olmasını istedikleri Osmanlı'yı -İttihat ve Terakki yoluyla ve kendi isteğiyle- Almanya'nın safında savaşa sokmuşlardı!)
Emperyalist AB(D)'nin bu günlerde Ülkücüleri hedefe koymasının sebebi de aynı kurnazlığa dayanıyor! Bu şekilde Ülkücüleri tahrik edip, sayın Bahçeli ve milliyetçi çevrelerdeki (Rusya lehine eksen değişikliğiyle ilgili) olası çekinceleri ortadan kaldırarak; Bozkurtları da, müşterek hareket ettikleri ayı inine çekmek istiyorlar!
Çenelerinden akan kanlı salyalarını gizleme gereği bile duymadan, bizi parçalama isteklerini alenen ortaya koyan emperyalist AB(D)'ye yaranma adına hangi adımları atarsak atalım, hangi tavizleri verirsek verelim bize dönük emellerinden vazgeçmezler!
Bu bakımdan sırtımızı yaslayacak güç odakları aramamız elbette gerekli! Ancak, Rusya'ya yaslanmak AB(D)'nin ekmeğine yağ sürmek olur! Zaten onların istediği ve beklediği de bu!
AB(D) ve Rusya ile mevcut müttefiklik(!) ve dostluk(!) ilişkilerini bozmadan (en azından -her türlü zorbalık ve şımarıklığa rağmen- bozan taraf görüntüsü vermeden) ABD' nin de Rusya'nın da sahada görmek istemeyeceği bir oyuncuyu oyuna dahil etmek daha akıllıca olmaz mı ?