Yüce Rabbimiz, Rad suresinin 11. ayetinde “Bir toplum kendi özelliklerini değiştirinceye kadar Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi artık onun için bir geriye çevrilme yoktur. Onların artık Allah'tan başka bir yardımcıları da bulunmaz” buyurmakta ve bizlere şahsiyetlerimizi düzeltmemiz konusunda dersler vermektedir. İslam kardeşlik, dayanışma, birlik ve tevhid dinidir. Tevhitten sonra en büyük temel ilke vahdettir, müminler arasında birliktir. Birlik olmadan ümmet olunamaz, ümmet olmadan tevhid gerçekleşemez. Tevhid ve vahdet olmadan da Yüce Rabbimizin, Ali İmran 110. âyet-i kerimesinin gayesi gerçekleşmez: “Siz, insanlar için var kılınmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve siz Allah'a iman edersiniz.” Bir hadisi şerifinde Peygamber efendimiz “Kim Allahtan başka ilah yoktur der ve Allahtan başka ibadet edilenleri inkar ederse o kimsenin malı ve kanı haram olur. Gizli hallerinin hesabı ise Allaha aittir” buyurmakta, bizleri tevhid ve insan hakları konusunda uyarmaktadır. O halde İslam'a sarılmalı tek bir ümmet olmalıyız. Biz İslam ümmeti içerisinde yüce Türk Milletiyiz.
Kuşkusuz Allah katında geçerli olan tek din İslam'dır. Zaten tüm Peygamberlerin getirmiş oldukları ilahi mesajlar ve kurallar da İslam'ın ta kendisidir. Hepsi İslam Peygamberidirler. İslam barış esenlik ve kurtuluş dinidir. İslam'ın verdiği en önemli mesaj tüm insanların Allah'ın kulu olduğu ve O'nun nazarında eşit olduğudur. Ancak üstünlük gösterecek olanlar Takvalı olanlardır. Takva ise Allah'tan korkup günahlardan uzak durmak demektir. Zühd sahibi insanlar takvalı olmaya daha meyillidir. Gösteriş ve aşırılıktan uzak alçakgönüllü olmalıyız. Dinimizin kıymetini bilelim ve ona tüm gücümüzle sahip çıkalım. Böylesine yüce bir din olan İslam, bizlere Peygamberin yolunda, Kuran'ın rehberliğinde örnek bir ümmet olmayı öğütlemektedir. Birbirimize sahip çıkmalı vatanımızı ve devletimizi her daim muhafazaya çalışmalıyız. Bizim gidecek başka bir ülke, başka bir yerimiz yoktur. Sırtlanların, çakalların yemi haline gelmemek için ülkemizi, topraklarımızı ve nesillerimizi korumalıyız.
Müslümanları terörist olarak göstermeye çalışan batılı emperyalist güçler bu gibi insani değerlere ve dini hassasiyetlere çok çok uzaktır. Yağmalama, sömürme ve yakıp yıkma konusunda son derece uzmanlaşmış Batı toplumları artık kurdukları batıl sistemin de sonunu getirmektedir. Sömürgecilik faaliyetleri ile İslam ülkeleri üzerinde çok farklı hedefler gütmektedirler. Misyonerlik çalışmaları ile gençlerin zihinlerini bulandırmaktadırlar. İslam topraklarında ortaya çıkmış barbar terör örgütlerine ise destek vermekte yardım etmektedirler. Terörün dini, ahlakı, hukuku, merhameti yoktur. Mezhepçi ve ırkçı terör örgütlerinin insanlığa sağlayacağı hiçbir şeyi olmadığı gibi akıttıkları kan ve gözyaşı ile milli birlik ve beraberliğimize darbe vurmakta masum insanları kadınları ve çocukları öldürmektedirler.
Türk-İslam medeniyetimizi yıkmaya çalışan yıkıcı akımlara karşı bizler hakiki İslam anlayışını ve tevhid akidesini savunmalıyız. Kuran-ı Kerim'in bizlere vermek istediği mesajları yüzünden okumakla yetinmeyip anlamaya, idrak etmeye, tefekkür etmeye çalışmalıyız. Kuran ve sünneti hayatımızda tatbik etmeliyiz. Peygamberimizi, sahabeyi, alimlerimizi ve manevi önderlerimizi kendimize rehber edinmeli, hayatlarını, ahlaklarını kendimize örnek almalıyız. Elbette bir gün, özlediğimiz Medeniyetimizi yeniden inşa edip yeniden bu toprakları Türk İslam kültürü ile yeşerteceğiz. Tevfik Allah'tandır. Aziz Türk milleti her daim İslam'ın hizmetkârı olmuş ve olacaktır. Türk İslam ülküsü ilelebed yaşayacaktır. Türk İslam ülküsü büyük bir davanın adıdır. Allah'ım! Bozgunculuktan, düşmanlıktan, münafıklıktan, ihanetten ve kötü ahlaktan sana sığınırız. Bizleri bu kötülüklerden ve her türlü şerden, musibetten muhafaza eyle! Amin.