Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Havva Bütün Saraç

Tembelliğimizin Adı 'Mehdi'

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Babaannem biz koşarken strese girerdi. "Durun çoraplar eskiyo!" diye bağırırdı. Bir çorapta üç yaması olan ninelerin yırtılınca çat diye çöpe atıp yenisini alan şuursuz torunlarıydık. Annemi babama şikayet ederken de "Her gün anasının evine gidiyo. N'oluyo o pabuçlar? Git gel, git gel. Eskidi, eskidi." Çamaşırlarını bize vermek istemezdi. "Makina eskitiyo, leğende yıkarım ben" derdi. Önce etek ve şalvarlarının lastiğini çıkarırdı ki yıkanırken yıpranmasın. Kuruyunca o lastikleri hiç üşenmeden geri takardı çamaşırlarına. Süpürge tohumu yedikleri yokluk günlerini anlatırdı.

Bugün ülkemiz ninelerimizin, dedelerimizin yaşadığı dönemle kıyasladığımızda her türlü imkanlara sahip. Fakat ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan büyük bir kitle elbette var. Esnaf hayata karşı bedbin, ev kirası, doğalgaz ve elektrik faturaları orta gelirli vatandaşların belini bükmüş durumda.
Ancak bunun yanında lüks tüketimi, eğlence mekanları merakı ve gösterişli tatil anlayışıyla ürettiğinden fazla tüketen ayağını yorganından fazla uzatmayı marifet sayan hatırı sayılır bir kesimi de göz ardı edemeyiz. İndirim günlerinde mağazaların önünde yığılıp can çekişen insanların psikolojisini hala anlamış değilim. Pazardan patates, soğan alamadığını söyleyen halk çok da elzem olmayan bu eşyaları alırken nasıl birbirini ezebiliyor? İşsizlikten yakınan bunca genç, gece gündüz cafelerde oturup nasıl vakit harcayabiliyor? Tembellik hastalığından kurtulmadan, israf kapısını kapatmadan, kanaati bilmeden, gösteriş illetinden uzaklaşmadan ve tüketmenin değil üretmenin yollarını araştırmadan düze çıkabilmek çok da mümkün görünmüyor.
...

"Kudüs için merak buyurmayınız, Mehdi gelip İsrail'in elinden kurtaracak" buyuruyor pekçok şeyh, ermiş, derviş. Bu da içimizi inanılmaz serinletiyor. Aklıma rahmetli Erbakan'ın "8 milyonluk İsrail için, 1.5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa; Ebabiller gelse İsrail'i değil bizi taşlar."
sözü geliyor, utanıyorum. Aliya'nın "Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır." sözüne de katılmamak imkansız. Bir kahraman gelsin, mücadele etsin, savaşsın, sıkıntı çeksin ama bizim konforumuz hiç bozulmasın. Müridlerine binlerce, milyonlarca zikiri çektirip Kuran'ın anlamından, onu yaşamaktan olabildiğince uzak tutup, afyon haline getirmiş oldukları sözde dinle cennete uçuran yanmaz kefenleri, terlik-i şerifleri, tılsımlı envai çeşit eşyaları...

Aliya İzzetbegoviç'in sözleri ardıardına geliyor hatrıma: "İnsanlara hayat bahşetmek, ölü ruhları diriltmek için gönderilmiş olan Kuran'ı Kerim ne yazık ki bugün insanlar kolay can versinler diye başlarında okunmaktadır."
Kuran'ın ruhundan ve manasından uzak kalan, cahil bırakılan halk, yaşadığı hayatla din arasında en küçük bir bağ dahi kuramamıştır.
Aliya, İslam Deklarasyonu'nda toplumların dejenere edilmesi için Batı'nın olağanüstü çabasından bahseder:
" Medeniyet ve gelişimin temelinde yakıp yıkmanın, reddetmenin aksine devamlılık yatmaktadır. Alfabe bir milletin tarihini aklına kazıma ve devamlılığını sürdürme aracıdır. Arap alfabesinin kaldırılmasıyla Türkiye tüm zengin geçmişini kaybetmiş, basitçe üzerine sünger çekilerek barbarlık raddesine ulaşmıştır. Buna paralel gerçekleşen bir dizi devrimle birlikte yeni Türk nesli manevi bir temelden mahrum kalmış, maneviyatı elinden alınmıştır. Türkiye hatıralarını, geçmişini unuttu. Bunun kime ne getirisi vardı?"

Oysa onlar hatıralarını, tarihini unutmak için değil yurdunu, ezanlarını düşmanın namert elinden korumak adına imanı ve şehitlik aşkıyla, Allah Allah nidalarıyla cepheye koşmuş, canlarını vermekten kaçınmamışlardı. Şunu herkes çok iyi bilmekteydi ki ne modernleşmek ne de Batılılaşmak adına kimse ne savaşır ne de canını ortaya koyardı. Aliya'nın dediği gibi:
" Kitleleri ne zaman harekete geçirmek gerekse, geçerli ve yalandan da olsa İslami kodlar kullanılmıştır. İslam'ın olduğu yerde umursamazlığa yer yoktur."
Bugün İslam coğrafyası tarumar edilmiş durumda ve Müslümanlar oturup Mehdi beklemeyi seçtiler ise kitlelerin harekete geçmesi artık kimsenin işine gelmediği içindir...

  YORUM YAP / YORUM OKU
idrl   26.02.2020 13:54:50
'Kıyamete bir gün bile klasa Allah Mehdiyi gönderir','Ben islamın başıyım Mehdi de sonudur', 'Adı adıma uygundur', 'Deccali yalanlayan Mehdiyi inkar eden küfre düşmüştür', 'Karda bile olsa, sürünerek bile olsa ona biat ediniz', 'Mehdi masumdur','İsa (as) İmam olacak', 'Onun ashabı bedir ehli sayısıncadır' gibi mütevatir derecesindeki bir çok hadisle kendisiylede kıyas ettiği şahsın Mehdi (as) olduğu ve kesinlikle hz Mehdi (as) 'ın geleceğini haber veriyor. En doğrusunu ALLAH(cc) bilir.
idrl   26.02.2020 13:54:44
Yazınızda Mehdi (as)' ın geleceğini haber veren Peygamber Efendimiz(sav) ' in uyarılarını hafifletmiş, ihmal etmiş hatta iftira etmiş (Mehdi (as) geleceği ile ilgili böyle bir şey yok gibi...) durumuna düşmüş bulunuyorsunuz.
idrl   26.02.2020 13:54:30
İşte böyle durumlarda rabbim elçilerini gönderir. Allah' ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsınız mealindeki ayetde belirtildiği gibi ve efendimiz Hz. Muhammed (sav) açıkladığı-müjdelediği gibi, kıyametten önce böyle bir yoksunluğun ve yozlaşmanın yaşanacağını ve helallerin haram gibi addedilmeye başlanacağı bir dönemin geleceğini ve bu dönemde dini yeniden Allah'a has kılarak yücelteceğini söyleyerek geleceğini bildirdiği Hz. Mehdi (as) ile insanlığı imtihan edeceğini bildiriyor.
idrl   26.02.2020 13:54:11
İslam toplumlarında işaret ettiğiniz hastalıklarımızın olduğu kesin. Aksiyon insanı olması gereken müslümanların, Rabbine olan imanından gelen teslimiyeti, atanmışlığı, gücü, kuvveti, feraseti ne yazık ki tükendi. Bu tükenmişliğin, yani Rabbinin huzurunda yaşadığını, O na döneceğini unutan ve nefsinin izin verdiği kadar bir hayatı, kendini, ilmini yeterli gören yalnızca nefsi için yaşar hale gelen (istisnalar baş üstüne) müslüman toplumlar, imanından gelen bu kuvvettlerden bütün bütün mahrum kalmış ve nihayetinde Allah'a olan ahdini unutmuş durumda..
alim   17.02.2020 17:32:03
Sn Yazar bir yazınızda da ÇİN işgali sonucu zulüm altında inleyen soydaş ve dindaşımız Doğu Türkistan için; kör sağır dilsizi oynayan AKP ve MHP yi uyarırmısınız. Oraya mehdi de gelmeyecek. Bir biz varız.
HAVVA BÜTÜN SARAÇ DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS