Öldürmenin normal gösterildiği, silahların güç gösterisi yapıldığı, kadının ve çocuğun ezildiği diziler, filmler engellenmelidir. Şiddeti öven, şiddeti yapan kadar suça ortaktır.
Dizilerde sigaraları, içkileri buğulayan zihniyet, silahları oyuncak gibi, eğlence gibi gösterilmesine seyirci kalıyor. Sokak serseriliğini kahraman gibi gösteren dizilere pirim yapılıyor. Şiddeti öven sahnelerle dolu olan filmleri çocukların uyanık kaldığı saatlerde çıkmasına izin veriliyor. Sigara ve içki, silahlardan daha tehlikeli görünüyor. Şiddet hak gibi gösteriliyor. Sonra da bunlarla yetişen gençlik en ufak bir olayda şiddete başvuruyor. Sonuç mu; ölüm her yerde kol geziyor.
Dizilerde magandalık, mafyalık, kabadayılık, hırsızlık, kadına şiddet, çocuğu ihmal ve aşağılamalarla dolu filmler olumsuz etkilemektedir. Bir de sözüm ona töre arkasına sığınıp işlenen aile cinayetleri, namus arkasına sığınıp kadını öldürmeyi haklı sanan kör inançlı, hasta ruhlu insanların oturumlarda, konferanslarda, dizilerde sahneye çıkması Türk toplumu adına utanç vericidir.
Günümüz dünyasında Amerika'da veya başka birçok ülkede şiddet neden yaygınlaşıyor, hiç düşündük mü? Bir lise öğrencisi eline tüfek alıp film sahnesini canlandırır gibi etrafa kurşun yağmuruna tutuyor ve hiç pişman olmuyor. Birçok nedeni olabilir ama filmlerdeki şiddet sahnelerinin payı asla örtbas edilemez. Şiddeti pazarlayanlar, silah tüccarları mı? Onlar kanla beslenirler. Onları, silahlarıyla iştahlandırıp kanlarımızla sevindirmeyelim.
Arabaları trafikte zikzak çizerek eğlenenler, başkalarının ve kendi hayatlarını tehdit etiğinin farkında olmadan ya da olarak trafikte terör estirmektedir. İzlediği bir filmden etkilenmiş ya da bir başkasının trafikte bu türden yarışla eğlenmesini bir şey zannederek hayatla oyun oynamaktadırlar. Başkalarının hayatı onlar için bir film karesi kadardır değeri, belki de…
Son zamanlarda şiddetin artması belki bozulan ekonomik şartların ruhsal çöküntüleridir, belki de toplumun içindeki kötü değer yargılarıdır(kadını aşağılamak, töre diye ceza vermek, namus diye hesap sormak gibi…)
Kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya şiddete hep birlikte HAYIR demeliyiz…
Sokakta tanımadığımız insanlar her an tehdit olacak kadar güvensizleşirse, huzur içinde sevgiyle yaşamak hayal olur. Korkunun egemen olduğu yerde yaşam tehlikededir. Sadece insan değil, hayvanlar ve doğada tehlikededir. Şiddetin egemen olduğu yerlerde her gün yaşamak bir mucizedir. Şiddeti yapmayanlar kadar yapanlarında hayatları her an bir kör kurşunun ucundadır.
Dünyamızı güzelleştirmek için herkes sevgiyle bir adım atarsa, şiddet değil, sevgi kazanır. Herkes evinin önünü temizlerse şehir temiz olur düşüncesiyle hareket edersek; herkes silahlanmaya, şiddete karşı gelirse inanın yaşamak o zaman, yaşamak olacaktır. Ünlü şairimiz Nazım Hikmet'in söylediği gibi olmalıdır; “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…”
Cengiz ÇETİK
