Hakkımı istiyorum talebi gelsin diye ne reklam numaraları... Seda Sayan gözlerini kocaman kocaman açarak söylüyor ya:
- Tek taş, her kadının hakkı!
Diye...
Sert sert bağırıyor mu hem de ?Maksat bilinçaltına hitap olsun...
Elleri çamaşır suyu kokan gündelik çalışan hatunları düşünürüm o reklamlarda hep... Hani eşi kahvede taş / dama oynayan tufeyli tiplerin tüm yüklerini omuzlayan...
Fabrika Kızı şarkısı ya da:
"Yün örecek elleri her gün ekmek derdinde... "
Olan hatunlar...
Üniversitedeyken eşimle kendi kendimize söz vermek için bir kuyumcuya girmiştik sade 2 gümüş alyans beğendik beraberce ödemiştik parasını...
Çok tatlı bir andı... Çalışıyordu part time, biliyorum parası olsa tamamını o öderdi yüzüklerimizin...
Ama çok tatlı bir andı hâlâ saklarım o yüzükleri...
Tek taş benim de hakkım ve hakkımı istiyorum diye bakmadım hiç hayata...Bakanlara da üzülüyorum açıkçası...
Şimdilerde showu gösterisi balonu havai fişeği bol evlilik tekliflerinde olmazsa olmaz ya TEK TAŞ...
Birine böyle borçlu olmak bana çok uzak oldu hep ne mutlu ki... Ya da pahalı hediyelerle sevgiyi ifade etme kibrine mağlup olan birileri olmadı çevremde hiç çok şükür...
Hayat ucuz bir Amerikan romantik komedisi değil oysaki... Orda biraz çiçek bir hediye bir yüzük üstü açık bir araba Maldivlerde balayı oluyor da The End ' lerde...
Hep yakışıklı kaslı & kaşlı gözlü fit erkekler...
Fit & moda nizamnamesine tam tamına uygun hatunlarla birlikte ya hep...
Hiç kusur falan yok ortada...
Gerçek hayatta kusurlarımız eksiklerimiz zaaflarımız öyle çok ki...
Bir ayda bir yılda ayrılan çiftlere söylemek isterdim ki :
Mükemmel insan yok...
Hepimiz başka kusurlarla nakısız...
Evlilere boşanmak bekara boşanmak kadar kolay ya şimdilerde...
Başkasına gidince onun da farklı kusurları var inanın...Batı masallarından mülhem tüm kurbağaları öpmek prensi bulmak için iğrenç...
Razı olmak rıza makamında bu benim hediyemmiş ya da imtihanım cezammış diye sabretmek...
Güzeldir...
Derdim imkanım olsa...
"Tek taş" için tek ev için tek araba için tek full eşya için borca sıkıntıya girmeden çok özgür çok mutlu yaşamlar dilerdim...
Nüket Belsan Taşören