Kendimizi tanıdıkça birçok şey netleşir. Güçlü ve zayıf yönlerimizi, korkularımızı, ilgi alanlarımızı, yeteneklerimizi ve sınırlarımızı biliyor olmamız kendimizi daha derinden anlamamıza fayda sağlar. İnsanların kendilerini keşfetmesi genel olarak üniversite yıllarında mümkün olur. Bunun yanında insanın kendini keşfetmesi ve tanıma süreci, spor sayesinde çok daha erken zamanlarda başlayabilir. Bu nedenle çocukların uygun bir spor dalına yönelmesini sağlamak, onların kendini tanıma sürecini kısaltacaktır.
Gerek antrenmanlarda, gerekse müsabakalarda sporcular bir takım işaretler alır. Bu işaretler sayesinde sporcu güçlü yanlarını keşfeder ve daha iyiye doğru gitmek için çabalar. Zayıf yönlerinin de farkına varır, nasıl üstesinden geleceğinin planlarını yapar. Daha önce belki de hiç karşılaşmadığı korkuları gün yüzüne çıkar ve onlarla yüzleşmek zorunda kalır. İlgi alanlarına yönelik farkındalık gelişmeye başlar, ileride okuyacağı bölümü belirleme ve meslek seçimi gibi konularda daha doğru tercihler yapma olasılığı artmış olur. Zihinsel veya fiziksel yetenekler kendini belli etmeye başlar, bu sayede yine eğitim ve mesleki yönelimler kolaylaşmış olur. Gücümüzü, hızımızı ve dayanıklılığımızı test ederek sınırlarımızı biliyor oluruz. Sınırlarımızı biliyor olmak, aynı zamanda ne zaman duracağımızı da biliyor olmaktır.
Antrenörün gözlemleri, çocuğun kendini tanıma sürecinde oldukça faydalı olacak ve süreci daha da kısaltacaktır. Çocuğun kendisiyle ilgili özellikler netleştikçe, bu bilgiler tüm yaşamı boyunca ona kolaylıklar sağlayacaktır.