Kelime anlamı olarak dinin yasak ettiği şeylerden kaçınıp emrettiği şeyleri yapmak anlamına gelen takva; cennet mertebesine yükselmenin yoludur bir anlamda...

Elbette ki bir din alimi kadar derinlere inmeyeceğim, lakin tarihte ve günümüzde yaşanan durumlar üzerinden değerlendirme yapıp, neler olmuş ve neler olabilir gibi bir bakış açısı kazandırmak için, bir kaç kelam edeceğim.

Kainatı sayısız nebatat, hayvanat, mahlukatlarla dolduran yüce Yaratıcı, dengenin korunması ve belli bir düzen çerçevesinde yaşamın devam etmesi için yaratılmışların en şereflisi dediği insan oğluna, dünya hayatını ve bu hayattaki nimetleri sunmuştur.
İşte biz insanoğlunun kulluk vazifesi ve imtihanı bu nimetlerle olan münasebetiyle başlar.
Akıl baliğ çağına erdikten sonra sorumluluk başlar ve münasebetlerimiz menfi ve müspet manada ilerler.
Müspet manada ilerlemesi adına; Allah(c.c), insanı yarattığı tarih boyunca, kullarının refah ve huzur içinde, kulluklarını yerine getirmeleri için, elçileri vasıtasıyla emirler göndermiştir.
Geçmişteki kavimler bu emirlere riayet etmeyip kabullenmedikleri için helak olmuşlardır.(Nuh kavmi gibi)
Helak olmaktan son anda kurtulan tek kavim ise Yunus(a.s)'ın kavmidir.
Onlar da hatalarını anlayıp, kibirlerini yenerek, nasuh tövbe ettikleri için, Allah tarafından affedilmişlerdir.
...

Bu noktada, geçmişteki örneklerden bir çıkarım yapacak olursak, Allahu Teala'nın göndermiş olduğu kitaplara iman etmeyip, karşı gelenlerin sonunun hep hüsran olduğu gerçeği ortadadır. Zira bazılarını taşa döndürmüş, bazılarını zelzeleyle helak etmiş, bazılarıda sonunu okyanusta bulmuştur.

...

Yüce Allah göndermiş olduğu Kur'an-ı Kerim'in farklı surelerinin, bir çok ayeti kerimesinde, takvanın ehemmiyetine vurgu yapıp, takva ehli olanlarının cennetlik olduğunu buyurmaktadir.

...

Günümüzde en çok ihtiyacımız olan durumlardan birine yani kardeşlik iklimine sahip olabilmemiz için Maide Suresi 8. Ayete sadece kulağımızı değil gönlümüzü de verelim.
Cenab-ı Hak şöyle buyuryor:
"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (Takvaya daha yakın bir davranış)tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir."

Allah'a hakiki kul; Hz. Muhammed (s.a.v)'e ümmet ve takva ehli mümin olabilmek için, Adaleti en yüksekte tutmanın gereği vardır.
Adalet olmadığı vakit; takvanın T'sinden söz edilemeyeceğini, aklımıza, fikrimize, zikrimize yerleştirmeliyiz.

Günümüzde, biz müslümanların, helak olmaktan kurtulması için Rabbimizin gönderdiği son kitap, Kur'an-ı Kerim'i anlayarak okuyup, uygulamasını eksiksiz yapabildiğimiz ölçüde, takvamızın derecesi o nispette artacaktır.

Artan takvayla, tüm hayatı bir ibadet olarak görüp, yaşantımızın her anını kulluk bilinciyle yerine getirebilirsek, elbette ki en üstün olan biz olacağız.

Allah, yolunuzu, yolumuzu, gerçek manada takva sahibi kişilerle kesiştirsin.
Bizleride takvalı yaşama eriştirsin.

29.03.2019
Yavuz YILDIZBAŞ
@____yyb____