Sporda doping kullanımı, spor ahlakına sığmamakla birlikte sağlığı da önemli ölçüde tehdit etmektedir. Sağlığından olan birçok sporcunun yanı sıra zaman zaman ölümle sonuçlanan durumların da varlığı bilinir. Doping, spordan neden uzaklaştırılamıyor diye düşündüğümüzde, maalesef insanın yüksek benlik duygusu karşımıza çıkıyor.
Performansı artırmak için uygulanan ve insan bünyesinde bir yıkım gerçekleştiren bu tür maddeleri kullanarak, benlik duygusuna yenilip hem spor ahlakımızı, hem de sağlığımı kaybedeceğimize, ayrıca ileride pişman olacağımıza, temiz spor yapmak en doğru yaklaşım olacaktır. Hiç merak ettiniz mi, sporcular dopingi kimden öğreniyorlar? Sporcuları bu konuda doğru bilgilendirmesi ve dopinge yaklaşmalarını engellemesi beklenen bazı kulüp yöneticileri ve bazı antrenörlerin, tam tersi tavır içinde olduğu az bilinen bir gerçektir. Böyle yapmalarının temelinde tek neden yatmaktadır. O da maddi çıkar sağlamaktan başka bir şey değildir. Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor ki; sporcunun temiz kalması için idareci ve antrenörlerin de temiz olması son derece önemlidir. Ülkemizde ve dünyada dopingle mücadele konusunda birçok resmi kurumun uğraşları olsa da, çözüm için yeterli olduğunu düşünmek aşırı iyimserlik olacaktır.
Her ailenin çocuğunu spora gönderirken, spor kulübü ya da özel tesisin idarecileri ile antrenörleri hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Demek ki temiz bir spor için ailelerin de üzerine görev düşmektedir. Aileler çocuklarının okuluyla, sağlığıyla, beslenmesiyle nasıl yakından ilgileniyorlarsa, sporuyla da aynı ölçüde ilgilenmelidirler. Bu yaklaşım, sporcu gençlerimizi dopingden koruma noktasında bir hayli etkili olacaktır.