Spor en genel tanımıyla; belli kurallar ve teknikler barındıran, insanı ruhen ve bedenen geliştiren, ferdi veya takım halinde yapılabilen, eğlenceli ve yarışmalı etkinliktir. Sporda yarışma olduğu için, rekabet vardır ve üstünlük çabası gerektirir.
Sporla karıştırılan egzersizin tanımı ise şöyledir; fiziksel uygunluğa ulaşmak için ya da sürdürmek amacıyla tekrar edilmesi gereken ve planlı olarak yapılan fiziksel aktivitedir.
Bu iki tanımdan anlaşıldığı üzere, egzersizde yarışma yoktur. Dolayısıyla rekabet de yoktur ve üstünlük çabası gerektirmez. Sporda vücut galip gelmek için zorlanırken, egzersizde zorlanmaz. Örneklendirmek gerekirse; Kick Boks'da rekabet olduğundan, vücut zorlanır ve sınırlar test edilir. Ama Pilates'de rekabet olmadığından, vücudu zorlamaya ve sınırları test etmeye gerek yoktur. Bu durumda Kick Boks bir spor dalı olarak nitelendirilebilirken, Pilates spor olarak nitelendirilemez. Egzersiz sakatlığı diye bir şey duydunuz mu hiç? Egzersizde vücut zorlanmadığı için sakatlık nadiren görülür. Ancak spor sakatlığı yaygın bir durumdur. Bedenin zorlanması sebebiyle spor sakatlığı adeta kaçınılmazdır. Fakat tüm bu farklara rağmen egzersiz denilen aktivite, genel olarak toplum tarafından spor olarak algılanmakta.
Hiçbir sporcu, spora giderken “egzersize gidiyorum” demez. Fakat egzersiz yapan kişiler, genel olarak “spora gidiyorum” der. Bu durum egzersizin, spor olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Egzersiz yapanlara sesleniyorum; lütfen artık egzersize giderken, spora gidiyorum demeyin.