Ana muhalefet liderinin “siyasi cinayetler” açıklamasından anlaşılıyor ki, emperyalist sömürgenler bize dönük kaos ve iç savaş çıkartma planlarını önümüzdeki seçimlerde uygulamaya geçirecek!

Kontrollü gerilim stratejisiyle seçimlere kadar ortamı olabildiğince kızıştıracak olan emperyalist kan emiciler, tüm ülkeyi sarmasını istedikleri yangını başlatmak için de( görünen o ki) birilerini çıra olarak kullanacak!

En uygun çıra kim olabiliri sorgulamadan önce “siyasi cinayetler” hamlesini(daha geniş açıdan görerek) analiz etmeye çalışalım.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında “siyasi cinayetler” sözü ön plana çıksa da; “Erdoğan iktidardan gitmemek için her şeyi yapacaktır” cümlesi, barındırdığı potansiyel etki ve algı bakımından açıklamanın dayanak noktasıdır! Keza (Kılıçdaroğlu'na göre) “siyasi cinayetler” işlenecek olmasının sebebi de Erdoğan'ın iktidar hırsıdır!

Bu cümle ile Kılıçdaroğlu kendi kitlesine; Erdoğan'ın seçimleri kesin olarak kaybettiğini/kaybedeceğini ama bunu kabullenmeyerek (sandıktan galip çıkma adına, “siyasi cinayetler” de dahil) çeşitli hilelere başvuracağını, dolayısıyla halkın buna hazırlıklı olup hakkı olan iktidarı vermemek için sokağa inmesinin gerekeceği mesajını vermektedir!

Bu cümle(birlikte değerlendirildiğinde) son haftalarda halk üzerinde oluşturulan bir algının da nedenini ortaya koyuyor!
Nerdeyse tüm basın-yayın organları ve anket şirketleri kullanılarak(genelde tüm halk ama özellikle millet ittifakı tabanında güçlü bir şekilde) oluşturulan ve kitlenin bilinç altına yerleştirilen bu algıya göre millet ittifakının oyları hızla yükselişte ve cumhur ittifakını geçmiş durumda!
Seçimlere kadar güçlü bir şekilde işleneceği ve gündemde tutulacağı görülen bu algıyı önemsemeyip; nasıl olsa herkes sandıkta boyunun ölçüsünü alacak düşüncesinde olabilirsiniz ancak kendi gerçeğine güçlü bir şekilde şartlandırılmış bir kitle aksi bir sonucu kabullenmeyip kolaylıkla kışkırtılacak ve her türlü provokasyona açık hale gelecektir!

Ne halkın iradesi ne de gerçek demokrasi umurunda olmayan emperyalist beyin (sergilediği tiyatronun aksine) millet ittifakının sandıktan galip çıkmasını istemiyor ve hatta bunu görüyor ve biliyor ama bu yönde güçlü bir algının oluşmasını da sağlıyor!
Çünkü onun amacı halkı sokağa döküp kaos ve iç savaş çıkartmak!

Eğer birilerini birbirine düşürüp kavga çıkartmak istiyorsanız; yapacağınız şey tavşana kaç tazıya tut demek olacaktır!
Seçim sonuçlarının ardından millet ittifakının kulağına; aslında siz kazandınız, hakkınız elinizden alınıyor, sakın vazgeçmeyin, biz sizin yanınızdayız diye fısıldayacak olan emperyalist beyin; cumhur ittifakına da kuru gürültüye pabuç bırakmayın, zorbalığa izin vermeyin, sandıktan siz çıktınız, sizi destekliyoruz diye fısıldayacaktır!

Kaos ve iç savaş sürecinde (sözde) demokrasi bloğunun başında Gandi gibi halim-selim yumuşak huylu biri yerine daha militan ruhlu ve bağlantılı birisini lider olarak görmek isteyecek olan emperyalist beyin, sadece fısıldamakla kalmayacak ve bunun yolunu da açmak isteyecektir!
Bir taşla iki kuş misali; hem halkın çıkarları ve demokrasi için kahramanca mücadele ederken suikasta uğrayan bir mazlum ve mağdurun kitleyi harekete geçirecek etkisi hem de boşalan koltuğun (emre amade) yeni taliplisi!

Ben siyasetçi olsam bugünlerde en çok “siyasi cinayetler” bilgisini kulağıma fısıldayanlara dikkat ederdim!