HDP'nin tutuklu eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın “Başak ile birlikte Meral Hanım'ın kapısını çalar kahvaltıya geldik” deriz diye yaptığı çağrıya Meral Akşener'inde “İçimden gelerek söylüyorum Demirtaş ile kahvaltıya varım” cevabi ile başlayan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun da “size kahvaltı yapacak hewal bırakmayacağım” diye verdiği karşılık vermesi ile başlayan kahvaltı tartışması sokağa taşındı ve artçı sarsıntıları halen devam ediyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in seçim çalışmaları için gittiği Armutlu 'da sokakta vatandaşın… “Güzel Armutlumuzda kahvaltı ettiniz mi?” Sorusuna Akşener'in “Yok kahvaltımı evimde yaptım.” Cevabını vermesi üzerine
Vatandaşın “Çünkü Süleyman Soylu, sizinle kahvaltı edecek hewal (PKK'lı) bırakmadı, siz iyisi mi Silivri'ye Demirtaş'a gidin ve kahvaltıyı orada yapın…” Diye cevap vermesi üzerine kahvaltı tartışması tekrar gündeme geldi.
Meral Akşener, Milliyetçi ve Muhafazakâr tabanda eski siyasi profili ile siyasi karşılığı olan, siyaseten sempati duyulan bir kişilikti ama İYİ Partide yaşadığı fikir erozyonu ve siyasi yalpalama serüveninden sonra CHP ve HDP ile yakınlaşması ve kurduğu ittifak ile izlediği politikalar nedeniyle kendisini seven insanları kırdı.
Dikkat edin kızdırdı demiyorum, kırdı tabirini kullanıyorum. Bunun yanında Lütfi Türkkan'ın şehit yakınına yaptığı küfürlü hakaretlerde işin tuzu biberi oldu.
Bu nedenle de Meral Akşener sokağa çıktığında halk fırsatını buldukça tepkisini saygı sınırları içinde gösterdi ve gösteriyor… Aynı tepkiler, Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Babacana da gösteriliyor.
Aslında bu tepkileri doğru okumak yerine işin kolaycılığına kaçıp yapılanları organize tepkiler olarak değerlendirip trol saldırısı gibi gördükleri için halkın sokaklarda verdiği mesajları tam ve doğru olarak okunmadığını düşünüyorum…
Çünkü Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Babacan gibi Meral Akşener de mahallenin kızı olarak görüldüğü için zaman içinde siyasi çizgisi ile karşı mahalleye göç etmesi ve o mahallenin ağzı ile konuşmaya başlaması, fikir beyan etmesi ve mahallenin değirmenine su taşıdığı için de kırgınlık ve dargınlıklar sokakta tepki olarak geri dönüyor.
Milliyetçi ve Muhafazakâr seçmenin CHP'ye dine, diyanete ve mütedeyyin insanlara karşı saygısız, baskıcı tutumu nedeniyle HDP'ye de terör destekçisi oldukları için her iki partiye karşı net bir tavrı ve kendince koyduğu bir mesafesi var.
CHP her ne kadar zaman zaman değiştim, helalleşeceğiz gibi ağız ucu ile samimiyetten uzak bazı cılız açıklamaları hatalarını ikrar etse de icraatlarındaki eylem ve söylem uyuşmazlığı nedeniyle halkı tedirgin ediyor ve güven vermiyor.
Son zamanlardaki dine ve diyanete yapılan saldırıları ile de gerçek yüzünü bir kez daha göstermiş oldu.
Buna rağmen 6+1 masasından milliyetçi ve muhafazakârlar siyaset belirlemiş olan siyasi parti liderleri CHP'nin bu saldırılarına karşı sessiz kalması halk ve seçmen tabanında “sukut ikrardandır” gerçeği ile değerlendirildiği için zamanında kendi mahallesinin insanları olan bu siyasilere haklı olarak kırılıyor.
Şayet Davutoğlu ve Babacan'ın yeni kurdukları partiler, İYİ Parti ve SP CHP ile kol kola girmeseydiler, öyle tahmin ediyorum ki halktan bu kadar tepki toplamaz belki de alacakları oylarda şimdiki oranlarının bir tık ilerisi olurdu.
Bunun yanında AK Parti, Cumhur İttifakındaki Bahçeli'nin dirayetli tutumu ve BBP uyumlu çalışması ile Recep Tayyip Erdoğan'ın gayreti ile istikrarını şimdilik koruyor. Ancak seçmen Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığı kadar AK Partiye sahiplenmiyor. Buna rağmen yine de ehveni şer anlayışı ile çok büyük hata yapılmaz ve vasatın iyisi adaylar ile seçmenin karşısına çıktıkları zaman oy alabileceklerini düşünüyorum.
Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri AK Partiye ders olmasa da birçok vatandaşa ibret oldu. AK Parti kuruluş felsefesinden uzaklaşması ve kitle partisi olması ile birlikte birçok doğrusundan taviz verdiği ve bir dönem kim olursan ol diye kapılarını açtığı kriptoların partiyi işgal etmesi nedeniyle eski sadık seçmenlerini kendinden bir hayli uzaklaştırdı
Buna rağmen Muhalefet partilerinin hata üstüne yaptığı hatalar, kahvaltı ve tatil aşkı Cumhur İttifakının işini kolaylaştırıyor.
Bazıları “geliyor gelmekte olan” diyorlar ama gördükleri serap olduğu için gelenin seçimden sonra sandalyelerin havada uçuştuğu “Olağanüstü Kurultaymış” gibime geliyor.
Şimdilik sokak öyle diyor veya ben öyle okuyorum ama son ve kesin kararı yine sandıktan çıkan halkın oylar belirleyecek…