“Meyve veren ağaç taşlanırmış.” Ama bunlar taşlamaktan da öte laiklik maskesi altında sağa sola resmen varil bombası ile saldırıyorlar.
Diyanet İşleri Başkanları sözde laik kesim tarafından fırsatını buldukça taşlanmış ve taşlanmaktadır. Ancak Ayasofya Camisinin ibadete açılışında hutbeye kılıç ile çıkmasından sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a şimdiye kadar görülmemiş bir linç kampanyası başlatıldı. Vur Allah vur... Vur Allah vur...
Nasıl olsa Diyanet İşleri Başkanı devlet memuru, kanunlar ile ağzı eli kolu bağlı... Verilecek cevabı olmasına rağmen uymamak adına sessiz kalıyor. Bunlarda laiklik elden gidiyor çığırtkanlığı ile bütün hınçlarını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'tan çıkarmaya çalışıyorlar.
TC'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Meclisi dua ile açarken fotoğrafları var. Bakınız kurucu lider de Meclisi dua ile açmış, laikliğe bir şeycik olmamış, şimdide olmaz diye anlatmaya çalışıyorsun ama onların ne görmeye ne de anlamaya niyetleri var... Her zaman ki gibi bildiklerini okuyorlar.
Atatürk'ün annesi, eşi de türbanlı ve kara çarşaflı. Siz en son Edremit'te yaptığınız gibi onları zincire vurmak sureti ile manevi miraslarına hakaret ediyor, onların şahsında bütün Türk kadınlarını aşağılıyor ve gösteri malzemesi yapıyorsunuz... denildiği zamanda trene bakar gibi bakıyorlar.
Atatürk Balıkesir'de minbere çıktı halka hutbe irat etti. Ayasofya Camisinde devletin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın serhat camisi olduğu için kılıç ile hutbesi laikliğe zarar vermediği gibi bir kötülüğü de yok diyorsunuz ama onlar takılmış plak gibi kılıçta kılıç türküsünü söylüyorlar...
Bütün bu saldırıların, tahkir etmenin hiçbir mantıklı açıklaması yok ve olamazda. Anlamaya çalışıyorum ama karşımıza done olarak yıllardan beri tutuldukları histeri nöbetinden başka elle tutulur gözle görülür bir gerekçeleri yok...
Siz TC'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ten daha mı laiksiniz ki, onun bizzat uyguladığı, yaptığı ve yapılmasına müsaade ettiği birçok dini uygulamaya laiklik adına karşı çıkıyorsunuz? İnsanları ayrıştırıyorsunuz, ötekileştiriyorsunuz...
Sizce Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş dua yapmayacaktı da sirtakimi oynayacaktı? Serhat Camisi olduğu için elinde kılıç ile değil de boynuna haç takıp öylemi hutbeye çıkacaktı.
Dünyadaki hiçbir dini lidere Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a saldırıldığı kadar saldırılmamıştır. Laik anti laik hiçbir ülkede İslam'a saldırıldığı gibi başka bir dine, mensubuna ve liderine saldırıldığını da göremezsiniz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Yargıtay binasının açılışında dua etmesinin eleştirilmesiyle ilgili, “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır. Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır” diye vurguladığı gibi bu konu din ve vicdan hürriyeti ile ilgilidir.
Halkın dinine diyanetine olan saygı ve sevgisini bildikleri ve tepkisinden korktukları için doğrudan İslam'ı ve değerlerini hedef alamıyorlar. Bu nedenle de içlerindeki kin ve nefreti şahıslar üzerinden saldırarak açık ediyorlar.
Hiç kimsenin inancına, yaşantısına giyimine kuşamına karışmayız ama diye başlayan itirazları ile türban laikliğe aykırıdır tezini savunuyorlar. Diyanet İşleri Başkanı hutbeye kılıçla çıktı, dua etti gibi saçma sapan itirazlar üretiyorlar, kendi ürettikleri bu argümanlar üzerinden de saldırıyorlar.
Yaptıklarının yanlış olduğunu, halkın içinde karşılığının bulunmadığını kendileri de biliyorlar. Ama alışmış, kudurmuş misali ellerindeki tek sermayelerini de kaybetmek istemedikleri için ortaya saçma sapan bu tartışmalar çıkıyor.
Emin olun bu kadar vaveylayı çıkaranlar bir elin parmaklarını geçmez...Halk içinde karşılıkları ve inandırıcılıkları da yok. Bu durumdan en çokta gerçek Atatürkçü ve laikliği doğru anlayanlar rahatsız.
Çünkü bunların kendi kafalarından uydurduğu Atatürkçülük ile gerçek Atatürkçülüğün uzaktan yakından alakası yok.