SON DAKİKA
Hava Durumu

Erdoğan: Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

Haber Giriş Tarihi: 08.01.2019 09:37
Haber Güncellenme Tarihi: 08.01.2019 12:37
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
Erdoğan: Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şu şekilde:

''Bugün Merkez karar yönetim kurulunda arkadaşlarımıza görev dağılımlarını ifade edeceğiz, anlatacağız ve yarından itibaren arkadaşlarımızla illerimize hareket ederek, illerimizde bu çalışmaları yürütecek ve adaylarımızı illerimized tanıtımını yapacaklar. Tüm belediye başkan adaylarımızın şimdide ülkemize, şehirlerimize, ilçelerimize hayırlı olmasını diliyorum. 

''BUNLARA KARŞI ZAFERİMİZİ İLAN EDECEĞİZ''

Cumhur İttifakı çatısı altnda MHP ile belediye başkan seçimlerinde yapacağımız iş birliğininde hayırlı neticelere vesile olmasını temenni ediyorum. Böylece siyasi tarihimizde ilk defa bir mahalli seçimlerinde böyle gizli kapaklı değil, öyle kapılı kapılar ardında yapılan pazarlık değil, ehr şey milletimizle paylaşıldı. Yapmış olduğumuz bu ittifak konusunda her şeyden önce tüm teşkilat mensuplarımızın, partimizin merkez karar ve yönetim kurulunun, MYK'nin almış olduğu kararlara ve yamış olduğumuz istişareler neticesinde verdiğimiz kararlara saygı duymasını özellikle rica ediyorum. Aramızdaki bu bağları zayıflatmaya gitmesin. Burada ben yok, biz var herkes buna uysun. Cumhur İttifakı 31 mart akşamı inşallah zaferle bu yoldan çıkacaktır. Karşımızda malum Sayın Bahçeli'nin ifadesiyle zillet ittifakı benim ifademle de illet ittifakı var. Bunlara karşı inşallah zaferimizi de ilan edeceğiz. 

''9 YILDA 9 SEÇİM KAYBETMİŞ OLMASINA RAĞMEN ÇİVİLENMİŞ''

''Hep söylediğim gibi bugün Türk siyasetinin en önemli sorunu ana muhaefettir. Daha doğrusu sorun ana muhalefetin iktdara talip bir siyasi organizasyon değil de, marjinal bir örgüt gibi davranıyor olmasıdır. Bu partinin teşkilatları içinde özellikle de seçmenlerinin arasında elbette ülkesinin ve milletinin menfaatini düşünen pek çok kişi vardır. Yerli ve milli duruş sahibi CHP'lileri tenzi ederek söylüyorum ki bugün CHP yönetimi maalesef Cumhuriyetçiliklede, halkçılıkla da, demokrasiyle de, tarihimizle de kültürümüzle de uzaktan yakından ilgisi olmayan bir zihniyetin eline geçmiştir. CHP adına konuşan, söz söyleyen, ahkam kesen bir takım isimlerin yaptıklarına baktığımızda kimi zaman acı acı gülümsüyüor, kimi zaman öfkeleniyoruz. Tabi sıkıntının asıl kaynağı bu partinin başındaki zattır. Ön tekerlek nereye giderse, arkadakilerde onu izler. Bu zat sorsanız demokratlığı kimseye bırakmaz. Ağzını her açtığında batı ülkelerinden örnek verir. Ama kendini genel başkanlık koltuğunda oturduğu 9 yılda 9 seçim kaybetmiş olmasına rağmen oraya çivilenmiş gibi yerinden kıpırdamaz. Buna karşılık konu iftiraya yalana hakarete gelince aslan kesiliyor. Kendisine karşı açtığımız davaların, kazandığımız tazminatların haddi hesabı yok. Can çıkar, huy çıkmaz. 

''ADI NEYMİŞ SANATÇIYMIŞ''

''Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanını bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. Bu ülkenin başörtülü hanımlarına Suudi Arabistan'a gidin demek faşistliğin en sefil halidir. İşte en son biliyorsunu şurada 2 3 gün önce bir konserden çıkan başı açık, başı örtülü kızlarımza orlara gelip bu şekilde sataşıp Suudi Arabistan'a gidin, burda ne işiniz var diyenlerin halini düşünün. Adı da neymiş, sanatçıymış. Dert başka, ne derseniz deyin. Bu ülkede insanların yaşam biçimiyle uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti tam aksine, bu ülkede yaşam çeşitlerini garanti altına alan bir siyasi zihniyettir. Bu milleti beton kafalı diyerek, makarnacı kömürcü diyerek, dağdaki çobanın oyuyla benimki bir mi diyerek aşağılayanların faşistti lime lime üzerlerinden dökülmektir. Halbuki demokrasilerde herkesin inancına, kültürüne, değerlerine saygı duymak esastır. 

ERDOĞAN MÜJDEYİ VERDİ...

Bir dizi müjdeyi buradan milletimizle paylaşmak istiyorum. 16 yıllık AK Parti iktidarlarının en büyük özelliği sosyal devlet olmanın tüm gereklilliğini yerine getirmesidir. Düzenli sosyal yardım alan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın aylık 150 KiloWatt saate kadar elektrik tüketimlerini devlet olarak biz üstleniyoruz. Bu kapsamda yaklaşık 2,5 milyonun üzerindeki hanede her ay ortalama 80 liralık elektrik faturasını devlet karşılamış olacak.

Bir diğer önemli müjdemiz kredi kartı borcunu ödemekte güçlük çeken vatandaşlarımızadır. Bu vatandaşlarımıza mevcut borçlarını daha kolay ödeyebilmeleri için bir imkan sağlıyoruz. Ziraat Bankası aracılığıyla ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlarımızın kredi kartı borçları tek bir çatı altında toplanacak. Vatandaşımız hangi bankaya kredi kartı borcu olursa olsun, Zirat Bankası'ndan alacağı bu krediyle borcunu kapatacak. Çok uygun şartlarda ister 24 ister 60 ay vade ile aylık gelirine uygun bir şekilde bu borcunu ödeyecek.

''Bir başka ifadeyle esnafa destek 202 kat arttı. 2002 yılında esnafa 64 bin olan kredili esnaf sayısı 2018 yılında yaklaşık 7 kat artış ile 500 bine ulaştı. AK Parti iktidarları dönemimnde toplamda 1,8 milyon esnaf ve sanatkara 93,4 milyar lira kredi kullandırıldı. 2002 yılında esnafa uygulanan faiz oranı, yüzde 47 iken bugün bu faiz oranı yüzde 5 seviyesine geriledi. Halkbank, esnaf ve sanatkarların işletme ve yatırım kredisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2019 yılında yaklaşık 350 bin esnafa 22 milyar liralık kredi kullandıracak. Şimdi burada br şeye daha giricem. Tarım'a en ufak bir destek verilmedi, çiftçi sefil, arsası elinden alındı diyor ya, Bay Kemal bu ay bizi iyi takip et. Ağustos ayında birçok adımları attık. Şimdi ben size ocak ayında ödenecek tarımsal desteklemeleri söyleyeceğim. İzmir'de açıkladım. Fark ödemesi; buğday, mısır, çeltikte 550 milyon TL. Buzağı desteği ödemeleri 525 milyon TL, Çiğ süt desteği ödemeleri 340 milyon TL. Yem bitkileri desteği 268 milyon 600 bin TL. Sertifaklı tohum kullanım desteği 100 milyon TL. Çevre amaçlı tarım alanı koruma desteği 84 milyon 500 bin TL. Diğer desteklemeler 167 milyon 200 bin TL. Toplamda 2 milyar 35 milyon 300 bin TL. Hayırlı olsun.

''BOLTON'UN İSRAİL'DEN VERDİĞİ MESAJI YUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL''

''3,5 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacıları barından bir ülke olarak bu krizin en büyük insani yükünü biz üstlendik. Daha önemlisi, Suriye'deki teörör örgütlerine karşı gerçek anlamda mücadele eden ve başarı kazanan tek ülke Türkiye'dir. Fırat Kalkanı Harekatında hakkında onca efsane üretilen DEAŞ'ı etkisiz hale getirerek darmadan eden Türkiye olmuştur. Kahraman askerlerimiz tarafından söndürülen DEAŞ balonu sayesinde Surye hızle bu beladan kurtulma sürecine girdi. Ancak Bolton'un İsrail'den verdiği mesajı, bunu yutmamız mümkün değil. Bunlar bu ülkede, benim Kürt vatandaşım kimdir, YPG kimdir PKK kimdir. Hiçbir zaman PKK terör örgütü, PYD, YPG terör örgütleri benim Kürt vatandaşlarım, kardeşlerimin temsilcisi olamaz. Yani Amerika eğer bunları Kürt kardeşlerimiz olarak değerlendiriyorsa çok ciddi bir yanılgı içerisindeler. Terörist olacak ee? Bunlar işte Kürt, bunlara dokunmayın. Yok böyle bir şey. Teröre yeni bir tarif mi geliştirdiniz? Böyle bir şey olamaz. Arap aynı şey. Türklerin Türkmenlerin içinden de çıkmış olabilir. Nereden çıkarsa çıksın eğer teröristse gereğini yaparız. Bu konuyla ilgili olarak John Bolton çok ciddi bir yanlış yapmıştır. Bizim bu noktada asla taviz vermemiz mümkün değil ve Suriye'deki terör koridoru içerisinde yer alanlar bir defa gerekli olan dersi alacaklardır. Bizim için YPG ile PYD ile PKK ile DEAŞ'ın arasında en ufak fark yoktur.

''TRUMP SURİYE'DEN ÇEKİLME NİYETİ OLDUĞUNU...''

ABD Başkanı Trump ile 14 aralıkta yaptığımız telefon görüşmesi bu bakımdan tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu görüşmede Sayın Trump'a Münbiç ve Fırat'ın Doğusundaki terör örgütleriyle yürüttükleri ortaklıktan duyduğumuz memnuniyetsizliği açık bir dille ifade ettk. Kendisinin bu iş birliğini DEAŞ'ın bölgedeki varlığıyla ilişkilendirmesi üzerine PKK, PYD'ye ihtiyaçları olmadığını, Türkiye'nin DEAŞ ile mücadele yürütebileceğini ÖSO ile bunu halledebileceğini de ifade ettim. Bizim bu teklifimiz üzerine Trump, Suriye'den çekilme niyeti olduğunu, DEAŞ'ın kalan unsurlarıyla mücadeleyi Türkiye'nin üstlenmesi durumunda bunu derhal yapabileceğini belirtti. DEAŞ bittiğinde Amerika'nın Suriye'deki varlığına gerek kalmayacağını söyleyen Trump'a bu konuda her türlü insiyatif üstlenme sözü verdik. 

''TERÖRİSTLERİ ÖLDÜRMEK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPARIZ''

Şuanda Kobani'den ülkemize gelen 200 bin Kürt kardeşimizi bu ülkede kim barındırıyor? Batı mı barındırıyor? Bir başkası mı barındırıyor? Onlar şuanda bizim güvenlik şemsiyemiz altında ülkemizde yaşıyorlar. Bunu görmeyeceksin geleceksin 'kürtleri öldürmeyin' diyeceksin. Hangi kürt öldürüldü teröristten başka? Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız. Cudiye'de gireriz Gabar'ada gireriz, Tendürek'e de gireriz ve gereğini yaparız. Geçmişte de aynısını yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Ne dedik inlerine gireriz, ve giriyoruz.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.