Evet sen, bu yazımı okuyan sen.
Gafil avlandın.
Sabah uyandın binbir güçlükle, yüzünü yıkadın, kıyafetlerini giydin. Aslında güzel durmadılar üzerinde, birşey olmaz deyip devam ettin koşuşturmaya. Sonra kahvaltı yapmaya zamanının kalmadığını farkettin.
Ne olacak canım, gider iş yerinde yaparsın. Önemsiz değil mi?senin için.
Yazık
Neleri kaçırdığını bir bilsen ahh. Sen o güzel sabahın güneşini kaçırdın. Mis gibi kahvaltı yapmanın keyfini kaçırdın.O çok beğenip aldığın mavi elbiseyi giymedin. Ömründen aşırdın.
Yetiştin mi? Ruhunu zedeleyen iş yeri otobüsüne.
Sen hiç şarkı dinledin mi?
Dinlediysen nasıl bu kadar ruhsuz olabiliyosun ki? Tamam kırılma, kızma ama hayatın gercekleri, birşeyler yapabiliriz belki bunun için.Kovalarız en azından, kalabalıkta kaybolan benliğimizi. Canın sıkılınca iş yerinden çıkamayacaksam özgürlüğüm nerede. İmdat...
Saçında aklar var benden söylemesi. Aa doğru senin pazarın vardı değil mi? Aman ne hoş. Uyuyacak mısın? Gezecek misin? Sevecek misin? El mi? Öpeceksin.
Vay canına söylerken yoruldum. Sahi sen ne edeceksin.
Sen en iyisi gülümse. Ama içten gülümse basit olmasın. Sonra komik oluyor. En azından bir şarkı ezberle, arada aklına gelince kafan dağılsın, yada toplansın. Aman ne bileyim işte kendine gel...