Siyasetin şımarık çocuğu her sıkıştığında yaptığı gibi yine Erzurum'da yaptı yapacağını… Kriz ve kaos çıkarmakta cevval olan İstanbul BBB kendisini taşlattırmayı becerdi.
Sürpriz oldu mu?
Bence olmadı çünkü her zamanki gibi kendisine miting alanı olarak tahsis edilmiş alanı dolduramadığı için kalabalığı gördüğü yerde tezgâh açtı ve halkı tahrik ederek kargaşa çıkardı.
Kavga edecek bir şey bulamadığı zaman kendi gölgesi ile kavga eden ama kendini “Barış Güvercini(!)” olduğunu söylemekten geri kalmayan İmamoğlu, Devletin valisine, emniyet müdürüne, bakanına kısacası kendinden başka herkese saydırdı döktürdü…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda da güya Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı da olan Mansur Yavaş: " 14-Mayıs'ta bir seçime gidiyoruz. Ama televizyonlara baktığımızda seçime mi gidiyoruz, savaşa mı gidiyoruz, belli değil. SİHA'lar, İHA'lar çıkmış seçim için konuşuluyor" diye yaptığı açıklama ile iddiasını biraz daha ileri safhaya taşımaktan geri durmadı.
Kılıçdaroğlu da 04 Mayıs tarihindeki Boğaz Köprüsü manzaralı süit otel odasın da çekildiği izlenimi veren masa başı konuşmasında “Neden devletin savunma sanayisini siyasallaştırıyor? Ya düşünsenize, gemiyi, ordunun gemisini AK Parti seçim otobüsüne döndürdüler. İnanılmaz şeyler yaşıyoruz bu seçimde. AK Parti, devleti tehlikeye atıyor, farkında bile değil. Çünkü umurunda bile değil.” Mahiyetinde açıklamada bulundu…
En komik olanı ise TEKNOFEST'İ panayıra benzeten Emin Çapa'dan geldi…
“Devleti tehlikeye atmak…”
Duyanda sanacak ki sanki seçimi kazanmak için bütün değerler yok sayılmamış, HDP ile İttifaka gidilmemiş. Düne kadar dağda bayırda Mehmetçiğe kahpece pusu atıp, şehit eden; bu ülkenin evladı polislere tokat atmaya yeltenenler ile birlikte ortak hareket edenler sanki başka birileri…
Yıllardır bu ülkede İngilizler gücenmesin diye kazandığımız Kut'ül Amere Zaferi yok sayıldı, tarih kitaplarından silindi… Şimdide PKK, HDP veya diğer bağlantılı veya iltisaklı legal, illegal bütün bileşenlerle yapılan seçim birliği yapanlar İHA'lar ve SİHA'lar kimin tavuğuna kışşşt demişse bunlardan bahsedilmesini istemiyor ve çamur atmaktan geri durmuyorlar.
Dağda bayırda, petrol olan bölgelerde ABD adına bekçilik yapmak için teröristcilik oynayan emperyalistlerin taşeronu ve bazılarının İttifak ortağı ile küresel müttefiklerini rahatsız ettiği için İHA-SİHA'ların üretiminden ve bunlardan bahsedilmesinden hiç hoştlanmıyortlar.
Kılıçdaroğlu, Süleyman Şah Türbesini diline dolayıp, seçim çerezi yapabiliyor… Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ne işimiz var diye tamamen milli ve güvenliğimizi ilgilendiren konular da ulu orta konuşabiliyor, sorular sorabiliyor… Türkiye, Suriye'deki mücahitlere silah gönderiliyor diye küresel güçlere şikâyet edebiliyor ama konu Ordunun gemisinin teşhir edilmesine gelince olmaz… Neden olmaz… Olmaz da ondan olmaz…
Çünkü İHA ve SİHA'lar teröristlerinin kâbusu oldu… Eskiden Mehmetçik dağ bayır gezerek samanlıkta iğne arar gibi terörist arıyordu. Şimdi İHA ve SİHA'lar sayesinde teröristlerin yerlerini nokta tespiti yapıyor… Mücadeleyi kolaylaştırıyor.
Bu zihniyete göre İHA'dan SİHA'dan bahsetmek yerine soğan, sarımsak; domates patlıcandan bahsedilmesi gerekiyor… Yoksa kamyon, kamyon soğan, sarımsak tüketiciye ulaşmadan, bedeli kimliği belirsiz kişiler tarafından bedeli ödenip yol kenarlarına boşuna mı dökülüyor…
Bütün bu saçmalıklar neden yapılıyor diyeceksiniz… Muhalefetin elindeki kullandığı hayat pahalılığı, Kurban Bayramın da çift ikramiye gibi kuru laf kalabalığına ve boş vaatlere halk inanmadığını gösterdi. Soğan sarımsak da ellerinde patladı. Siyaseten propaganda malzemesi olarak kullandıkları her şey inandırıcılığı kaybetti ve ellerindeki argümanları da bitti…
Bu nedenle de siyaseten cephanesi bitmiş asker gibi süngü takıp muhalefet etmeye başladılar. Bunun içinde saçmalama haklarını sonuna kadar kullanıyorlar. 14 Mayıs'a kadarda kullanacaklar gibi duruyor…
Bunun yanında birde son günlerde CHP'yi bir kaset korkusu sarmış durumda…Mine Kırıkkanat'ın veya Süleyman Soylu'nun dillendirdiği kaset mi veyahut ta başka kasetler mi var bilemiyorum ama bu günlerde CHP'de kasetle ilgili müthiş bir korku ve panik havası mevcut. Çünkü Halk TV ve CHP propagandistleri bu günlerde Kılıçdaroğlu ile akla hayale gelmedik iddialarla ilgili bir kaset çıkabilir diyerek ön almaya çalışıyorlar…
Dikkatlerden kaçmayan başka bir husus ise son günlerde seçmene karşı artan fiziksel saldırılar… Birgün Çanakkale'de seçim propaganda çalışmaları yapan Yeni Sol Partili 25-30 kişilik bir grup, kahvede kendi halinde oturan ve AK Partili olduğunu söyleyen halka saldırıyor…Bu da yetmiyor, olayları yatıştıran ve halkı itidal üzere olmaya çağıran AK Parti Milletvekili adayı Ayhan Gider' hedef göstermekten geri durmuyorlar… Başka bir gün ise benzeri bir olay Balıkesir'de yaşanıyor…
Çoğu gitti azı kaldı…Bu pazar dananın kuyruğu kopacak…Herkesin seçmen nezdindeki kilosu, eti, buttu ortaya çıkacak… Karnesini eline alacak…
