Geçtiğimiz hafta, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan'ın başkenti Kazan, BRICS zirvesine ev sahipliği yaptı. Zirve sonrası Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hürriyet Gazetesi'ne Türkiye-Suriye ilişkilerinden Arap-İsrail çatışmasına, Ukrayna savaşı ve Türkiye'nin BRICS ile olan ilişkilerine kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulundu.
Lavrov, Türkiye ve Suriye arasındaki müzakerelerin duraklamasının temel nedeninin, Şam yönetiminin Türk askerinin Suriye'den çekilmesindeki ısrarı ve Türkiye'nin bu konuyu daha sonraya bırakmayı önermesi olduğunu belirtti. Lavrov, Türkiye-Suriye müzakerelerinin yeniden canlandırılması için Moskova'nın aktif bir rol oynayacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Şam ve Ankara'nın pozisyonlarında ortaya çıkan görüş ayrılıkları, müzakere sürecinin duraklamasına neden oldu. Ancak her iki başkentten de diyaloğun yeniden başlatılmasına ciddi bir ilgi olduğuna dair sinyaller aldık. Bu süreçteki duraklamayı aşmak ve müzakerelerin hızla yeniden başlatılması için Rusya olarak çabalarımızı sürdüreceğiz."
Lavrov, Moskova'nın Şam ve Ankara arasındaki ihtilafları ortadan kaldırmak için yapıcı bir tutum sergilediğini vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Arap-İsrail çatışmasındaki son gelişmeleri de ele aldı. Bölgedeki şiddetin sürekli tırmanmasının büyük bir endişe kaynağı olduğunu belirten Lavrov, bu tür çatışmaların kazananı olmayacağı konusunda uyarıda bulundu:
“Arap-İsrail çatışmasının çözülememesi, yeni bir şiddet dalgasına yol açtı. Şiddetin daha da tırmanmasına ve durumun kontrolden çıkmasına yol açacak adımlardan kaçınılması çağrısında bulunuyoruz. Bu çatışmanın kazananı olmayacak.”
Rusya Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin BRICS'e gösterdiği ilgiye de değindi ve bu yakınlaşmanın olumlu karşılandığını söyledi. Lavrov, Kazan'daki BRICS zirvesine Türkiye'nin katılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti ve Türkiye'nin BRICS içindeki etkisinin güçlü olacağına dair inancını dile getirdi:
“Türkiye'nin BRICS'in daha da geliştirilmesine önemli katkılar sağlayabileceğine inanıyoruz. Türkiye'nin ekonomik ve diplomatik gücü, BRICS için değerli bir katkı olabilir.”