Bir program takip etmek illâki gerekiyor işte, günlük yıllık uzak yakın hedefler vs. gibi...
Eğitim- öğretim sorunsalında diyorum...
Gerek "örgün" gerekse "yaygın" eğitimde böyle olmuş bu , yüzyıllardır...
Mektep medrese "örgün" eğitim iken tekke ve dergâhlar bugünkü halk eğitim merkezleri gibi yaşça büyük olanlara ve herkese "yaygın" eğitim sunmuş ya onu ifade etmek istiyorum...
Bu yüzden eskiler , şeyhi olmayanın şeyhi Şeytan ' dır demişler...
Hemen eski bir söz diye yobazca ve dahi bağnazca; aksine yaşasın özgürlük diye damgalamadan önce üzerinde düşünülesi bir cümle bence... Pandemi sürecinde "okulsuz eğitim " nedir ne değildir gördük hepimiz az çok... Plan program çok çok önemli...
Tekkeye dergâha eğri odun bile taşımayanlar...
Hocasının gölgesine dahi basmayı saygısızlık addenler bir tarafta...
Bir tarafta da :
Bir kadın sadecene ve sadecene ev kadını olmak zorunda değildir, astronot , benzinci, kamyoncu , madenci, modacı, mühendis, doktor ve musluk tamircisi de olabilmelidir, Barbie bebek ile biz bunu göstermek istedik... " diyen şimdilerin moda ikonu fenomenine bakalım mı hep birlikte ?
Barbie bebek üretilinceye kadar çocuklar kendilerinden yaşça küçük olduğu varsayılan oyuncaklar ile eğleşmişler kendilerini... Burası bence çok önemli!!! Halbuki Barbie ile atıyorum 8 yaşındaki bir çocuk, 23 yaşındaki iri kıyım gürbüz alımlı çalımlı Amerikalı oyuncak bağyanlan haşir neşir olmaya başlamış... Ne tuhaf değil mi ? Lahana bebekle 8 yaşındaki kız, takribi 5 aylık oyuncak bebeğe annelik yaparken eve yeni gelen Barbie bizim çocuklarımıza anne & mühendis & iş kadını vs. olaraktan rol modeli olmaya başlamış, iyi de neden ? Neden ? Anne şefkati ile yalandan oyuncuktan bile tanışma, kucağa bebek alıp taşıma değil , gayet ergen bir Barbie ile oynama... Çok çok ilginç bir paradoks değil mi Allah aşkına?
Sonra sinema filmi...
Güzeller güzeli Barbie ' mizin Cennet ' ten kovulma motifine atıf , ölümün hastalığın olmadığı oyuncak dünyasından gerçek dünyaya gelip dünyamızı "muşamba dekor " olaraktan bulup burun kıvırması...Cennet'teki nirvananın gelişmeye engel olması ve dünyada Barbie ' nin aptal ve şaşkın Ken ' e inat her şey olabilmesi...
Bu feminist çizgiler, Şirinler ' de de vardır hani : Gözlüklü, Sakar, Meraklı... Erkeklerin tek bir vasfı varken feminist kızımız Şirine , bittabi her şey olabilmektedir...
Cins - i latifin doğurganlık vasfını yüceltip hâşâ yaratıcı sıfatını yakıştıran laikuslar işte, napacan ? Göstere göstere Kızıl ile Kara ' yı da Kızıl kafalı komünist eşitlikçi komün yöneticisi Şirin Baba ve siyah cübbeli karanlığın kötülüğün sembolü kilisedeki papalara atfen Gargamel... Dinsiz eşit dünya özlemlerine en güzel ispat kanımca...
Semboller ile zihni kontrol altına almak hiç de zor değil sonuç olarak...
Barbie... Beyaz...Sarışın... Zaif ü naif... Aslî unsur...
Siyahî yahud tombiş Barbie üretilse de sonradan ve lütfen...
Türkan Saylan dediydi ya % 99 oy da alsalar fıs, biz asıl ' ız... Biz ne dersek o olur ! ... diye...
Barbie de şekil şukul asıl olan budur arkadaşlar diyor yani...
Ve cuma , ctesi , pazar...
Hiçbir kutsalı olmayan çocuklar , onun tipini yaşam standartlarını , eğlence ve hedonizm için ölmeyi örnek alıyor işte...
Her daim çevremizde fabrika işçisi eşinin kendisine premses gibi davranmamasını hazmedemediği ve her gün Paris ' e 5 çayına gidemediği gerekçesinle boşanan Barbie ' ler görmüyor muyuz ?
Kasıt: Fabrika işçisi değil, gönül ister ki yaşam standartları çok çok iyi olsun , bendeniz gerçeklerden kopuşu ve Kaf Dağı ' na çıkarılan çıtayı aşmanın imkansızlığının getirdiği mutsuzluğa dikkat çekmek istedim naçizâne...
Konuylan ilgili İlâhi :

"Yunus sen bu dünyaya niye geldin?
Gece gündüz Hakk'ı zikretsin dilin...
Enbiya ' ya uğramaz ise yolun...
Göçtü kervan kaldık dağlar başında..."

Nüket Belsan Taşören