Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz eski Fox News sunucusu Tucker Carlson'a Moskova'da röportaj vermişti. Carlson'ın Moskova'ya gizlice giderek yaptığı röportaj tüm dünyada gündem olmuştu. Carlson, gerçekleştirdiği Putin röportajında edindiği 5 önemli sonucu paylaştı.

"PUTİN VE RUSYA YARALI"

Carlson'ın çıkarımlarına göre, Putin Batı'nın Ukrayna konusundaki reddi nedeniyle oldukça yaralı. Carlson NATO'nun asıl amacının da Putin'i bitirmek yerine ağır yaralamak olduğunu ifade ederek "Sanırım NATO'nun tüm amacı da bu, Rusya'yı çevrelemek. Putin de bundan yara almış durumda" diye konuştu.

"RUSYA YAYILMACI GÜÇ DEĞİL"

Carlson bu tespitine yönelik "Bunu düşünmek için aptal olmak gerekir. Rusya zaten çok büyük. Dünyanın en büyük kara parçası. 150 milyon da insanı var. Bununla beraber yeterince doğal kaynakları da var. Doğal kaynaklar içinde yüzüyorlar. Dolayısıyla, Polonya'yı ele geçirmek istedikleri fikrine nasıl inanabilirsiniz ki? Onlar sadece güvenli sınırlar istiyorlar" ifadelerini kullandı.

"PUTİN UKRAYNA'DA BARIŞ İSTİYOR"

Putin'in bu noktada Ukrayna ile barış istediğini de düşünen Carlson, "Ukrayna'da bir barış anlaşması istediğini itiraf etmeye ve bunu yüksek sesle yayında da söylemeye istekliydi. Belki de benim algılayamadığım bir şekilde yalan söylüyordu ama eğer bunu kastetmiyorsa neden söylediğini bilmiyorum" dedi. Carlson ayrıca zamanında barış görüşmelerine yönelik adımlar atıldığını ancak engellendiğine de vurgu yaparak "İngilitere'nin eski başbakanı Boris Johnson, Biden yönetimi adına hareket etti ve Zelensky ile Ukrayna hükümetini bu görüşmelere girmemeye ikna etti. Sonuçta bu kanıtlanmış bir gerçek" diye konuştu.

"İŞ EĞER KIRIM'A GELİRSE NÜKLEER SAVAŞA GİRER"

Analizde Carlson Rusya'nın Kırım'dan vazgeçmesi yönündeki taleplerin çıkgınca olduğu ifade ederken, "Eğer iş Kırım'a gelirse Putin savaşa girer, hem de nükleer savaşa girer" dedi. Carlson "Eğer gerçekten barışın bir koşulunun Putin'in Kırım'dan vazgeçmesi olduğunu düşünüyorsanız, o zaman siz delisiniz" diye ekledi.

"ABD'NİN REJİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA KÖTÜ BİR GEÇMİŞİ VAR"

Son tespitirinde ise Carlson ABD'nin rejim değişikliği konusunda kötü bir geçmişi olduğunu belirterek "Biz deliler tarafından yönetiliyoruz. Libya'da Kaddafi'yi tahttan indirdiğimizde ve öldürülmesine izin verdiğimizde ne oldu? Saddam'ı adalete teslim ettiğimizde Irak'ta ne oldu? Bu ülkeler parçalandı ve bir daha asla yeniden inşa edilmediler. Afganistan'da merkezi hükümeti devirdik, geri geldiler. Halen Taliban tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla, yapılması çok kolay olan lideri nakavt etme konusundaki geçmiş performansımız en iyi ihtimalle dengesiz. İşler her zaman iyiye gitmeyebilir. Ve dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip en büyük kara parçası olan Rusya'ya bunu yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorsanız, uyuşturucu kullanıyorsunuz demektir" diye konuştu.

PUTİN İLE RÖPORTAJ

Putin, Carlson'a Moskova'da verdiği röportajda, ABD, AB ve NATO'ya seslenerek, Rusya'yı Ukrayna ile yaptığı savaşta yenmenin Batı için " imkansız" olduğunu anlamaları gerektiğini ifade etmişti.

Rus lider, "Şu ana kadar Rusya'yı savaş alanında stratejik bir yenilgiye uğratma yönünde gürültü ve çığlıklar vardı. Ama şimdi görünüşe bakılırsa bunu başarmanın, eğer mümkünse, çok zor olduğunu anlamaya başlıyorlar. Bana göre öyle, imkansız" demişti.

Putin, Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşta haklı olduğunu tarihi gerekçelerle uzun uzun anlatırken, Washington yönetimine, "Eğer gerçekten savaşı durdurmak istiyorsanız, silah tedarikini bırakmanız gerekir" diye seslenmişti.

Ukrayna'daki savaşın ikinci yılının geride kaldığı günlere denk gelen röportajda Putin, Rusya ve Ukrayna'nın "er ya da geç" anlaşmaya varacağını söyleyerek, müzakere yolunun açık olduğuna da işaret etmişti.

Ukrayna ile Rusya arasında Türkiye'nin arabuluculuğu ile İstanbul'da yapılan barış görüşmelerine birçok kez değinen Putin, İstanbul görüşmelerinde mutabakata varılan kararların uygulanması durumunda savaşın çoktan bitmiş olabileceğini, ancak ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin vazgeçirmesiyle Ukrayna'nın geri adım attığını iddia etmişti.