Hani bir insan ölünce eksilirdik biz...
Kopan bir burunmuş ya da anakaradan ayrılan bir parça gibi hissederdik ya...
Sormazdık çanlar kimin için çalıyor diye...
Çizgili pijamalı çocuklar, Şeytan ' dan gelen üstünlük taslamaların beyhudeliğini , çocukların tel örgüler ardındaki ölümüne dostluğunu öğretirdi ya bize...
Schindler ' in Listesi, ta derinden ürpertirdi ya içimizi gaz odasında sabun yapılan garibanlara göynürdü ya özümüz...
Sinema tarihi ırkçıların hezeyanlarından sayfalar sunardı kurgusal olsa da parmak basma adına...
Oysa bizim türkülerimiz hiç söylenmedi ki yahu!
Hani şair "yazılmamış bir destan " der ya...
Neden ? Bizimkiler eline kalemi alınca Salman Rüşdî gibi Khaled Hussain gibi Orhan Pamuk gibi niye bizden bir gözle değil de yedi kat el gibi yazarlar ki öykülerimizi ?
Filistin ' de hangi Çizgili Pijamalı Çocuk 'u anlatsak ? Hangi neyzeni hangi keman virtüözünü? "Yok mudur bizim gökte ulduzumuz ? " (Şeyhî) Niye anlatılmaz ki hikayelerimiz ? Sanat filmi yapan ustalarımız geri kalmış Anadolu ' dan batıya daha batıya kaçıp kurtulma filmi yapmakla meşguller zaten... Üniversitelilerimiz aşkla meşkle... Haber kanallarında siyaset haykıran akademisyenler , siyasî ikbal peşinde iyi kötü...
Sosyal medyada ağzını açana "Önce Suriyeliler gitsin . " diyen türediler... Agop ' un yazdığı andı içmiş Türk ' ün Türk ' ten başka dostu yokturcular... Aynı sosyal medyada ecdad dizisi diye izledikleriniz muhtemelen karşı taraf çünkü fetih olaraktan bomboş bir Anadolu ' ya gelinmediciler... Iraklı, mı öğretmen öldürdü ; yok canım Türkmen 'miş, öğretmene yumruk atanın uyruğu hakkında malumatı olan var mıcılar...
Olacak o kadar ! Yıllarca Amerika ' nın çektiği kovboy filmlerinde yerlilere "vahşi siyularrrr
öldürünnnnn" nidaları ile büyüyen nesil... Evsahibisi onlardı ya asıl, garibim yerliler... Afganistan ' da Rambo , Ruslara karşı Rocky...
Hep emperyalizm haklıydı suçluydular ki eşek sudan gelene kadar dayak yiyesiydiler...
Tüm dünyayı öyle ya da böyle döven romantik(!) abi Amerika !
Dövüyor ama seviyor da bizimkilere göre...
Ülkene gerici yobaz kokuşmuş medeniyetsizzzzz laiksizzz dinci demokratiksiz falan diye kalem oynatınca senden iyisi olmuyor ya...
Gelsin üniversitede kürsüler yeşil yeşil maaşlar gelsin nobeller oscarlar... Ohhhh !
Sorun var mı ? Yok ! Onlar da toprak sattı! Onlar da Afganistan ' da doğdu! Onlar da gönülden Irak oldu ! Amerika vurmasın da beslesin mi canım? Bu kadar Kızılderili ' yi dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış kafasına göre yaşamaya çalışan o kadar gerici(!) yi ?
Piyanist de bilmiyor bizim dilimizi...
Anlamıyor üstelik halimizi...
Ne sinemada gösterilen bir hayal olabildik ne dillerde bir şarkı...
Mavi kelebeklerden başka kimse anmadı bizlerin hatırasını...
Yunus Emre gibi hal - i pür melâlim :
"Kalem eğri dilli, mürekkep siyah yüzlü, kağıt iki yüzlü! Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım? "
Nüket Belsan Taşören
