Türkiye uzun yıllardır milli bir duruş sergilemek konusunda cesur davranamıyordu. 1974 Kıbrıs barış harekatı belki de yakın dönemin tam bağımsız olmasa bile milli menfaatler düşünülerek yapılmış en cesur hareketiydi. Günümüze geldiğimizde ise bugün yaşanan bu süreç ülkemizin uzaktan kumanda edilemeyeceğini tüm dünyaya göstermesi açısından çok önemli.
Hükümetin bu politikalarına destek veren bir MHP milli menfaatlerin gereğinin yapılması konusunda üzerine düşen tarihi görevi yerine getirmiş görünüyor, peki ama ya CHP ? Yaşanan son sürecin ne tam destekçisiyim diyebiliyor nede karşısında durabiliyor. Bilmem farkında mısınız ama CHP nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'dan sonra CHP bir kimlik sorunu yaşıyor. Olaylar karşısında tutarlı bir duruş sergilemekten çok uzak aksine sürekli tutarsızlıkları ile gündeme geliyor. Türkiye de ana muhalefet partisi bu denli tutarsız ve değişken bir tutum sergilediğinde bunun en büyük zararı yine Türkiye ye oluyor.
ülkemizin istikrarı için iktidar kadar muhalefetin de kararlı ve istikrarlı olması önem taşıyor. CHP için tarihi bir fırsat olan kurultay maalesef CHP yi daha da istikrarsızlaştıran bir sürecin başlangıcı oldu. Artık CHP yi yönetenlere CHP seçmeni bile güvenmiyor, destek vermiyor. Yaşanacak ilk seçimlerde de bu durumun sandığa yansıması çok muhtemeldir. CHP tarihinde kara sayfalar olarak geçecek olan Kılıçdaroğlu dönemi bitmeden CHP de ve haliyle ana muhalefet de istikrar beklemek pek mümkün görünmüyor.
CHP yi radikal sol anlayışlara teslim etmek ve Atatürkçüleri her geçen gün tasfiye ederek CHP kimliğini erozyona uğratmak elbette telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. birilerinin koltuk sevdası ile bir bilinmeze doğru sürüklediği CHP çok hazin bir sona doğru ilerlemektedir. CHP için yaptığım benzetme belki pek çok kişinin hoşuna gitmeyecek ama yinede tarihin sayfalarına not düşmek adına yazmak istiyorum.
CHP tıpkı TITANİC e benziyor... Büyük, görkemli, hızlı ve kaptanı tüm buzdağı uyarılarına kulak asmadan yola devam ediyor. Buzdağı ile karşılaşması ise ilk seçimlerde gerçekleşecek ve hep beraber sonucunu göreceğiz.