Günlerdir CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hükumete “merkez bankasındaki 128 milyar dolar nerede?” sorusunu soruyordu. Bu soruya Cumhurbaşkanı ilk gün “pandemi döneminde kullandık” dedi. İkinci gün “para devletin kasasında duruyor” dedi. Üçüncü gün ise “öyle bir para hiç yoktu” cevabını verdi. Cumhurbaşkanının şüpheli cevapları meselenin daha da büyümesine neden oldu. CHP'li belediye başkanları reklam panolarına “128 milyar dolar nerede” yazısını astırdı, İçişleri Bakanlığı aynı gün yazıları söktürüp belediye başkanlarını ifadeye çağırdı. Bunu gören Kılıçdaroğlu o yazıları götürüp meclis kürsüsüne astı. Ayrıca muhalefet mecliste paranın araştırılmasını istese de MHP ve AKP oylarıyla bu soruşturma reddedildi.
Tüm bunları yüce halkımız günlerce şaşkınlıkla izledi. Kimisi damat paraları tokatlayıp kaçtı dedi, kimisi Kılıçdaroğlu yine saçmalıyor dedi, kimisi bu işte bir iş var dedi, kimisi dolar bu yüzden yükseliyor dedi, kimisi çalmışsa CHP çalmıştır dedi.
Olay nereye gidecek diye merak ederken AKP Genel Başkan yardımcısı Nurettin Canikli sosyal medyadan paranın nerede olduğunu anlattı ve söylediğine göre; paranın 30 milyar dolarını ithalatçılar merkez bankasından satın alarak yurt dışından altın almışlar. 75 milyar dolarını Türkiye'deki vatandaşlar -TL cinsinden olan hesaplarını dolara çevirerek- satın almışlar. 12 milyar dolarını yabancı uyruklu kişiler hesaplarından çekerek kendi ülkelerine götürmüşler. 43 milyar dolarını ise özel sektörler satın alarak yurt dışı borçlarını ödemişler. Söylenilen miktarları toplayınca 160 milyar dolar yapıyor. Zaten Nurettin Canikli'de bunu söylüyor, paranın 128 milyar dolar değil 160 milyar yaptığını anlatıyor.
Benim bu olay hakkındaki yorumum;
1) Nurettin Canikli'nin anlattığına göre, o zaman 128 milyar doların hemen hemen hepsi TL ve altın olarak merkez bankasının hesabında duruyor olması gerek. Doğru mu ?
2) Madem paranın başına bir iş gelmedi, o vakit bu meseleyi Nurettin Canikli değil Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklasın ki halka güven versin.
3) Kılıçdaroğlu'nun bir ispatı varsa hemen açıklasın. Lafla peynir gemisi yürümüyor.
Sevgili okurlarım, tahminimce bu konu bir iki gün daha sürer sonra unutulup gider. Gerçeğin ne olduğu yine sır olarak tarih sayfalarına yazılır. Bu yüzden benim bir beklentim yok, sizlerde çok düşünüp dert etmeyin. Sağlıcakla kalın.
