Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Hasan Kaya

Öğretmen Öğretmendir

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Güftesi Karacaoğlan'a, bestesi de Saadettin Kaynak'a ait olan: “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca” sözleri ile ünlü, halk arasında sevilerek dinlenilen güzel bir şarkı vardır.

Kılıçdaroğlu'da 24 Kasım 2020 Öğretmenler Günü ile aynı gün yapılan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında bu şarkının sözlerinden esinlenmiş olacak ki: "Hala iktidarın peşinde giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın, ben ona öğretmen demem. "ifadeleri ile zücaciye dükkânına giren Fil misali, Öğretmenler Günü ile ilgili değerlendirmesinde sarf ettiği yersiz cümleler ile kendisine ait olan toplum dinamiklerini sabote etmedeki rekorunu egale etti.

Öğretmenleri ayrıştıran ve ötekileştiren sözlerin sarf edildiği grup toplantısının üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Buna rağmen, Kılıçdaroğlu ve partisinden konu ile ilgili şimdiye kadar “yanlış anlaşıldım” gibi tashih edici herhangi bir açıklama gelmedi.

Bilindiği üzere partilerin haftalık grup toplantıları önem arz etmektedir. Çünkü partilerin haftalık grup toplantılarında parti genel başkanlarının yapmış olduğu konuşmaları partinin resmi görüşüdür. Milletvekilleri, taşra teşkilatlarında parti mensupları grup toplantısındaki konuşmalara göre programlarını belirlerler, propaganda çalışmalarını yürütürler, stratejilerini bu doğrultuda belirlerler.

Şimdiye kadar konu ile ilgili herhangi bir düzeltme açıklaması yapılmadığı için CHP mensubu veya ağırlıklı olarak bu görüşe sahip birçok insan sosyal medya hesaplarında Öğretmenler Günü kutlama mesajlarında maalesef Kılıçdaroğlu ile ayni paralelde ayrıştırıcı ve ötekileştirici dili kullandılar ve halende kullanmaya devam ediyorlar

Bu ve buna benzer toplumu ayrıştıran, halkın arasındaki farklı düşünce ve inanç farklılıklarını derinleştirip kangren etmekten; aralarına kin, nefret tohumları ekmekten, insanları ötekileştirmekten başka hiçbir işe yaramayan, boş, ucu açık söylem ve uygulamalar maalesef halk arasında derin ayrışmalara neden olmakta, fanatik partililerin ölçüsüz davranışları ile de hiç arzu edilmeyen ve istenilmeyen mecralara taşınmaktadır.

İslam'ın ilk emri “Oku” olduğu için İslam öğrenmeye ve öğretmeye değer vermiş, teşvik etmiştir. Asırlar öncesinde Hz. Ali (KV): “Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.” Sözü ile öğretmenlere ayrı bir değer vermiştir.

Toplumumuzda da bu anlayışın sonucu olarak, ayrım yapılmadan her zaman öğrenci ve öğretmene ayrı bir değer verilmiştir. Saygı duyulan ve önemsenen bir meslek olan öğretmen olabilmek için yıllarca çalışmış, dirsek çürütmüş, emek vermiş, birçok güçlük ve zorluğa rağmen çalışarak öğretmen unvanı almış bir değere: “iktidarın peşinden gidenlere öğretmen demem” diye ayrıştırıcı bir dil ile bir çırpıda yok saymak Ana Muhalefet Partisi Lideri sıfatı ile Kılıçdaroğlu'na hiç yakışmadı ve şık olmadı.

Bu ve buna benzer söylemler parti tabanındaki fanatiklerin ağızlarında dağın zirvesinden aşağıya doğru yuvarlandıkça büyüyen kar topu gibi “Ben seçmene seçmen demem, seçmen bana oy vermedikçe” ile devam edecek ve iktidarın peşinden giden, yani oy veren doktora doktor demem, hâkime hâkim demem, emekliye emekli demem, köylüye köylü demem, mühendise mühendis demem, halka halk demem diye tehlikeli bir boyuta dönüşecektir ki, bu da toplumsal barış ve huzur için hiç arzulanan bir durum değildir.

CHP'ye oy ve destek veriyorsan her şeysin, halk kahramanısın, çağdaşsın, mükemmelsin, öğretmensin, mühendissin, doktorsun, halksın, köylüsün, okuma yazma dahi bilmesen kafadan aydınsın. Ama birde CHP'ye oy ve destek vermediyseniz/vermiyorsanız o zaman çok kötü... Göbeğini kaşıyan adamsın... Kara Fatma'sın, cahili cühelasın... Tu kakasın... gibi bir anlayışın hiçbir mantığı ve açıklaması bulunmamaktadır.

Bu gidiş hiç hayra alamet değildir. Bu nedenle bir an önce bu yanlıştan dönülmeli,bunun yerine bütünleştirici, birleştirici, siyaset dili hâkim kılınmalıdır.

Kılıçdaroğlu, “kusura bakmasınlar” demiş, ama kendi tabirleri ile “Yandaş Sendika” dedikleri; mensuplarına öğretmen demeyecekleri Öğretmenlerin Sendikası bu sözlerin kusuruna bakmış ve dava açmış.

Sonra mı? Bakalım sonrasını bekleyip göreceğiz.

 

  YORUM YAP / YORUM OKU
HASAN KAYA DİĞER YAZILARI
 ÇOK OKUNANLAR
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS