Ne güzel toplanıyor, kararlar alıyor, imzalar atılıyor, dağılıyor; hükümetçilik oynuyorduk. Kimimiz Başbakan, kimimiz Cumhurbaşkanı Yardımcısı oluyorduk ama mızıkçılık çıkmasın ve işin büyüsü bozulmasın diye Cumhurbaşkanlığını boş bırakıyorduk...
Seçimi kazandığımız zaman Cumhurbaşkanının alacağı 1 Nolu Kararı dahi yazmış, milyonlarca isim arasından on sekiz bin kişiyi akraba eş, dost, yakın tanıdık, partili, partisiz dokuz bin kişilik liste belirlemiş, böylece tabana doping, bazıları içinde bürokraside sana ihtiyacımız var, bu nedenle şimdilik seni milletvekili listesine almadık diyebilmek için güzel ve makul bir bahane bulmuş mavi boncukları dağıtmıştık.
Oldu mu şimdi? Durduk yerde 14 Mayıs 2023 tarihinde seçim yapılacağını açıklamakta neyin nesi? Hem seçime ne gerek var? Biz herkesin memnun olacağı seçim sonuçlarını elde ediyorduk. Halka bırakmadan anket firmaları bu işi pek ıslah yapıyordu. Hem daha karpuz ekecek, olduğu zaman da karpuz kesecek, kabuğunu kemirecek, birkaç tur toplantı yapıp dağılacak ve Cumhurbaşkanı Adayını da 30 Şubat 'da belirleyecektik…
Tabi ki bunlar birer ironi ama gerçeğin başka bir ifade tarzının da şaka ile yapılanı olduğu da unutulmamalıdır.
Öyle veya böyle 14 Mayıs tarihi açıklanmasa idi, Haziran-2023 ayı içinde seçimlerin yapılması kanuni zorunluluktu.
Şimdi ipe un sermeden; şark kurnazlığına kaçmadan dünün Güneşi ile bugünün çamaşırını kurutmaya çalışmadan herkes seçime ama, lakin fakat demeden çıkıp halkın kantarındaki ederini öğrenmelidir.
2023 Seçimi hem önemli, hem zor; hem de sonucunu kestirmenin güç olduğu bir seçim olacak gibi duruyor.
CHP “Geliyor gelmekte olan” Diyor ama taşradaki ve Genel Merkez teşkilatlarındaki son gelişmeleri ve fokur fokur kaynayan kazanları gördükten sonra dalga dalga bir şeyler fena halde gidiyor gibi duruyor.
Çanakkale CHP İl Başkanı Milletvekili Adayı olmak için görevinden istifa etti. Mevcut yönetim kendi aralarında yeni göreve getirilmesini istedikleri bir isim belirledi. Fakat CHP MKYK'sı İl'in belirlediği bu ismin yerine başka bir ismi atadı. Yapılan bu atamayı da CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek sosyal medya hesabından duyurdu.
Çok geçmeden de bu açıklamaya CHP İl Yönetimi tarafından atamaya dair bir yazının kendilerine ulaşmadığına dair bir açıklama ile yalanladı. Sonra atamanın yapıldığına dair ıslak imzalı belge yayınlandı ve çeşitli yorum ile açıklamalar yapıldı. Sabahında da CHP Merkez İlçe Başkanlığının kapısına siyah kurdeleli “Hak, Hukuk, Adalet” yazılı çelenk bırakıldı.
6+1 Masasında santrafor, oyun kurucu olarak görev alan CHP'nin taşrada bir İl Teşkilatındaki bu yaşananlar normal mi? Yoksa gelmekte olanın mı yoksa gitmekte olanın mı habercisi. CHP'ye sorarsan onlara göre kız kırarsa kaza, gelin kırarsa ceza anlayışı ile bilindik CHP çifte standardı ile bu durum gayet normal. Çünkü onlarda demokrasi var(mış)?
CHP teşkilatlarındaki bu ve benzeri gelişmeler ile birlikte 6+1 Masasındaki fay kırıkları ile birlikte Millet İttifakının hal ve gidişi değerlendirildiğinde sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek güçleşiyor. Bunu ancak sandıklar açıldığında hep beraber göreceğiz.
Çünkü halk kararını vermiş gibi ama bu defa ser verip sır vermiyor… Sürprizi sandığa saklıyor. Bakarsınız sandıktan sürpriz ile birlikte bonusta çıkar diye de dalgasını geçiyor.
AK Parti cenahın da her şey süt liman gibi gözükse de seçmen bazında adı konulmamış bazı sıkıntıların olduğu gözlerden kaçmıyor.
Cuma günü (20 Ocak 2023) eski görev yaptığım Bayramiç ilçesinden siyasetin nabzını tutabilen bir arkadaşım aradı.
Hâl hatır sorgusundan sonra konu döndü dolaştı, siyasi gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul-Esenyurt Eğitim Kampüsü Temel Atma Töreni'ndeki konuşmasındaki “geçen seçim hata yaptınız ama bu defa aynı hatayı tekrarlamayın “ mahiyetindeki söylediği söze takılmış, abi bunlar İstanbul seçimlerinde hatayı kendilerinde değil de halkta arıyorlar, seçmenle inatlaşmak iyi sonuç vermez diye sitem ediyordu.
Sen halkın ne yapacağını değil de 14 Mayıs'ta sen ne yapacaksın ondan haber ver dediğim zaman güldü. Doğrudan cevap vermek yerine: “Muhsin Güçlü Amcayı hatırlarsın demi?” diye sordu. Yolu Bayramiç'e yolu düşüp de Muhsin Amcanın çayını kahvesini içmeyen yok gibidir. Bayramiç'in sayılı, sayılan ve sevilen esnaflarındandır.
“Hatırlamam mı dedim.” “O zaman ne içersin diye sorduğunda, şekerli kahve ve soda içerim dediğinde, verdiği tepkiyi de hatırlar mısın? Diye sorusuna devam etti.
Muhsin Amca iyi hoştu, ikramı severdi ama ne içersin diye sorduğu zaman “şekerli kahve birde maden suyu içerim” denmesine tiki vardı. Bunu söyleyen herkese istisnasız, kızar, ayağa kalkar “zıkkımın kökünü iç… paramla karşımda sana keyif mi yaptıracağım.” Diye Sin Kaflı tepki gösterirdi.
Arkadaşım da Muhsin Amcanın şekerli kahve ve soda içmek isteyen misafirlerine gösterdiği tepki üzerinden yapılacak seçimler ile irtibatlandırarak, “Bu seçimde oyum Reise olacak ama milletvekili seçimlerinde kendi oyumla kendime hava attırmamak için AK Partiye oy vermeyi şimdilik düşünmüyorum” dedi.
Halk eski halk olmadığı gibi AK Parti tabanı da seçmeni de eski taban ve seçmen değil. Zamanla bazı uygulamalar ve teşkilatlardaki yanlışlar nedeniyle belli bir tepki oluşmuş.
Bu seçimler dönüm noktası Reis bu seçimleri çok önemsiyor ama AK Parti seçmen tabanında azda olsa böylesi bir çekince var… Bu nedenle de bu seçimde İstanbul ve Ankara seçimlerinde yaşanan tablonun tam tersinin yaşanması uzak bir ihtimal değil.
Şimdilik seçim tam anlamı ile balık sırtı, halk çok sessiz; halk Reisi Cumhurbaşkanı seçerken Meclis çoğunluğunu vermeyebilir.