Denizi geçip, derede boğulmak niye?!..
Ne anlamı var, attığı twit nedeniyle Mustafa Altıoklar hakkında gözaltı kararı almanın?!..
Adam zaten topuklamış, Almanya'da kankası Can Dündar'ın yanında almış soluğu!..
Altıoklar, “sahte darbenin bayramını kutlamak büyük bir gerizekalılık…” dese ne olur ki?!...
“Ne hale getirdiniz ülkemin mazlum halkını? Maymun ettiniz maymun” diye de devam etse ne yazar ki?!...
İzmit'te, bir yerel derginin yazı işleri müdürü olan Yeliz Koray'ı, 15 Temmuz'la ilgili, “Yerim destanınızı” yazısı nedeniyle gözaltına almak niye?!..
Kendi düşüncesine göre bir şeyler yazıp durmuş; ne var bunda?!...
CHP lideri Kılıçdaroğlu da 15 Temmuz için “kontrollü darbe” demiyor mu?!..
Diyor da FETÖ'cü darbecilere cesaret vermenin dışında ne yapıyor?!..
Her birey, ya da her lider ettiği lafın ve sergilediği duruşun faturasını öder.
Eğer hakaret etmiyor, şiddeti övmüyor ve halkı şiddet kullanmaya çağırmıyorlarsa, bu gözaltılar niye?!..
Gezici Araştırma şirketinin anketine göre, halkın yüzde 92.6'sı 15 Temmuz'un “gerçek bir darbe girişimi” olduğunu düşünmüyor mu?..
Halkın yüzde 97.7'si FETÖ'yü bir terör örgütü olarak görüyor ve PKK'dan daha tehlikeli bir örgüt olduğunu belirtmiyor mu?..
Yine halkın yüzde 94.2'si, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu söylemiyor mu?...
O halde, Altıoklar “sahte darbenin bayramını kutlamak büyük bir geri zekalılık”, Kılıçdaroğlu “kontrollü darbe”, diğeri de “yerim destanınızı” dese ne yazar!..
Kahramanlığı hak eden onca insan varken, gözaltına alarak Batının ve bir avuç sahte solcunun gözünde bunları demokrasi kahramanı yapmanın ne gereği var?!...
Onlar mı döküldü 2016 Temmuz'unda sokaklara?..
Onlar mı yattı tankların altına?..
Onlar mı siper etti göğüslerini FETÖ'nün kurşunlarına?..
Onlar mı direndi darbeye?...
Bir yıl önce nerede duruyor iseler, yine aynı yerdeler!..
Bırakalım kararı halk versin, gözaltına almak niye?!...
Pire için yorgan yakmak niye?!..
Eğer Kılıçdaroğlu'nun “adalet” yürüyüş beklenenden fazla ilgi gördü ise, bunun tek nedeni böyle yersiz, gereksiz gözaltılardır.
Türkiye halkı, Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bir darbeye karşı sokağa döküldü!...
İlk kez medya bir darbeye alkış tutmadı!..
Kimileri yarım ağızla da olsa, ilk kez siyasiler darbeye karşı çıktı!..
Askeri, polisi bir yana; 15 yaşındaki tamircisinden garsonuna, temizlik işçisinden emeklisine, esnafından memuruna dek 249 şehit ve 2 bin 196 gazinin kanı ile yazıldı 15 Temmuz destanı!...
Nasıl bir yargı bu?!.. Neden pire için yorgan yakıyor, neden denizi geçip çayda boğuluyor?!..
Bu destana asıl darbeyi; Kılıçdaroğlu, ya da Altıoklar gibilerinin temelsiz, uyduruk yakıştırmaları değil, bu gereksiz gözaltılar vuruyor!!!...