Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

‘Sistem açığı’

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
“Biz siyaset yolunu açık tuttukça, bunu sistem açığı olarak gördüler.” diyor Başbakan, dünkü grup konuşmasında. Görenler BDP’liler. “Siyaset yolunu açık tutmak” ise BDP’lilerin kanun dışı laf ve eylemlerine, sırf şiddetin alanını daraltmak adına müsamaha göstermek.

“Sistem açığı” tabiri ilginç bir ifade; bildiğim kadarıyla ilk defa kullanılıyor. Başbakan, kanunları da kapsayan anayasal sistemi bütünüyle işleteceklerini söylemiş oluyor. Ama Başbakan’ın kastettiği sistem, hukuk kurallarından ibaret değil. Tartıştığımız meselenin dokunulmazlıklardan ibaret olmaması gibi. Başbakan’ın zihninde Kürt sorununun çözümüne dair oturmuş bir sistem var. Grup toplantısının ardından dün, il başkanları toplantısında söyledikleri, aslında bu sistemin ana hatlarını barındırıyor. Başbakan, Kürt sorununu Kürtlerle çözmeyi amaçlıyor; PKK veya BDP ile değil. Makul ve haklı bir gerekçesi var: PKK, sorunu çözmekten yana değil. Makul, çünkü PKK, sorunu çözerek değil, sömürerek ve büyüterek var olabilir. Sorunun çözümüne dair atılan her adımdan, her ilerlemeden PKK’nın açıkça rahatsız olması bu yüzden. Başbakan haklı, çünkü PKK’nın muhataplık ve müzakere taleplerini, sorunu çözmek için değil taktik ve stratejik avantaj sağlamak için öne sürdüğü, her hadisede kanıtlandı. PKK, kendisini var eden siyasî hedeflerinden neden vazgeçsin? PKK’nın ulusalcı projelerini pazarlık konusu yapması ve bunlardan vazgeçmesi mümkün mü?

PKK’nın müzakere masasında muhatap alınmakla, hükümetin de muhatap almakla sağladığı netice aynı: Kürtler nezdinde meşruiyet kazanmak. İfade paradoksal; ama doğru. PKK müzakere masasına oturduğu zaman, dönüp hedef kitlesine “bakın sizin temsilinizi resmen üstlendim” diyor; böylece legal bir temsiliyet kazanmış oluyor. Hükümet de “ne yapıp edip kanı durdurun, gerekiyorsa PKK ile de görüşün” diyen başta Kürt, sonra da geri kalan kamuoyu nezdinde Kürt politikasına meşruiyet kazandırmış oluyor. Ama ortaya bir “sistem açığı” çıkıyor. BDP’lilerin bu açıktan yararlanarak PKK’ya ilave meşruiyet sağlamak adına giriştikleri -kucaklaşma gibi- duygusal hamleler bardağı taşırıyor.

Başbakan, salı günkü grup toplantısında söylediklerinin devamını dün il başkanları toplantısında getirdi. Başbakan’ın zihnindeki sistemi, Kürtlere hitaben söyledikleri olanca açıklığı ile gösteriyor. Başbakan, politikasını PKK-BDP’yi değil, Kürtleri ikna etme üzerine inşa ediyor. “Kürt kardeşimin ‘artık yeter’ demesi gerekir.” mesajı, bu politikanın özünü oluşturuyor. Erdoğan’ın PKK-BDP ile ipleri germesinin arkasında, genel kamuoyunun milliyetçi eğilimlerini tatmin etme çabası değil, Kürtleri karar vermeye zorlama niyeti yer alıyor. Peki nasıl karşılık görüyor? Sanırım herkes Başbakan’ın bu politikayı, Kürt kamuoyunu da kapsayan saha araştırmalarına dayandırdığını teslim edecektir. Özetle Başbakan, sistem açığını kapatıyor. “Peki o zaman neden açtı?” diye sorabilirsiniz. Cevap: “Kapatmak için.” Muhtemeldir ki BDP’li 10 milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılmayacak. Demek ki önemli olan tartışmanın sonuçları değil, kendisi. İdam tartışmasının idamı geri getirmemesi gibi. Başbakan dokunulmazlık gündemi ile “sistem açığı”nı kapatmak için bir hamlede bulunmuş oldu. Ancak bunu yaparken sistemde başka bir açığa yol açtı. Anayasa’nın 83. maddesinin son fıkrasını, dokunulmazlıklar konusunda parti grubunda müzakere yürüterek -Bülent Arınç’ın ikazına rağmen- ihlal etti. Bu açık nasıl kapatılacak?
MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS