Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

Mısır’da ne oluyor?

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Türkiye’nin yaklaşık olarak on yıla yayarak çözdüğü sorunları Mısır’ın yeni demokratik yönetiminin, bir yılın içinde tamamlamaya çalışması, hızlı ve yoğun bir süreç ortaya çıkartıyor. Değişim zamana yayılırsa bunun adına ‘evrim’, dar bir zamana sıkışırsa ‘devrim’ deniyor. Sıkışıklık, otomatik olarak şiddeti doğuruyor.

Mısır’ın kısa zamana sığdırmaya çalıştığı değişim adeta bir devrimi andırıyor. Türkiye’nin sindire sindire on yıla sığdırdığı değişimi Mısır bir yılda tamamlamaya çalışıyor. Süreçler bütünüyle aynı; ortaya çıkan sorunlar da. Sadece süreç Mısır’da baş döndürücü bir hızla ilerliyor; bu yüzden yoldan çıkıp sağa sola savrulma riski taşıyor.

Demokratik güçler ile baskı rejiminin kalıntıları karşı karşıya geliyor. Varlığını ve çıkarlarını devrimin yıktığı statükoyu hiç olmazsa bir kenarından sürdürmeye bağlayan bürokratik kurumlar, seçimle gelen demokratik aktörlerin yetkilerini ellerinden almaya ve güçlerini bu yolla sürdürmeye çalışıyor. Kaçınılmaz olarak çatışma çıkıyor. Bu çatışmada, muhalefette kalan demokratik güçler, iktidara karşı bu güçlerin yanında yer alınca ve siyasî rekabet eski yönetimin tortuları ile işbirliği yapan muhalefetle demokratik iktidar arasına yerleşince demokrasi bir türlü istikrar kazanamıyor.

Sonuçları fark etmiyor: Askerî vesayet yönetimleri veya diktatörler ülkeyi yönetebilmek için bir yargı oligarşisi oluşturup güya yönetme haklarını bu oligarşinin dağıttığı adalete dayandırıyorlar. Yüksek yargı oligarşisi otomatik olarak ayrıcalıklı ve güçlü bir siyasî merkeze dönüşüyor. Askerî vesayet veya dikta yönetimi çekildikten sonra, bu oligarşiyi dağıtmak ve yerine gerçekten hukuka uygun çalışan bir yargı erki oluşturmak çok uzun zaman alıyor.

Türkiye’de AK Parti yönetimi iktidara geldikten tam beş yıl sonra, 27 Nisan e-bildirisi ile darbe teşebbüsünde bulunan askerleri durdurmayı başarmış ve askerî vesayete son vermişti. Askerlerin çekildiği vesayet alanı hızla yüksek yargı tarafından dolduruldu ve Anayasa Mahkemesi kısa bir süre sonra AK Parti hakkında kapatma davası açtı. Bu bir hukuk davası değildi; yüksek yargı oligarşisi ile hükümet arasında bir siyasî mücadele idi. AK Parti kıl payı bu davada mahkûm olmaktan kurtuldu ve sonrasında akıllıca bir strateji ile yargı oligarşisini geriletti. Kapatma davasından tam üç yıl sonra bir anayasa referandumu yaparak askerî vesayetten sonra yargı vesayetini de sona erdirdi.

Mısır Yüksek Mahkemesi’nin Mursi’nin yetkilerini daraltmak ve yeni anayasa komisyonunun çalışmasını engellemek için giriştiği teşebbüs, anayasal bir hukuk çekişmesi değil; bütünüyle ülkeyi yönetme yetkisinin kimde olduğunu belirleyecek siyasî bir çekişme. Sorun yargı ile Mursî yönetimi arasında kalsa, kolay çözülecek; muhalefet bu çekişmede yüksek yargı ile ittifaka girip ona kitlesel destek verince siyaset otomatik olarak demokrasi dışına taşınmış oluyor.

Mısır devrimi Tahrir Meydanı’nda gerçekleşti. Bu yüzden sokaklar ve meydanlar, yani kitlesel güçler siyasî rekabetin değişmez aktörlerine dönüştü. Bir siyasî sorun ortaya çıktığı zaman kitleler çok iyi öğrendikleri yöntemleri kullanarak örgütleniyor ve meydanlarda toplanıyorlar. Ancak bu yöntemler haksız bir iktidarı devirmek için çok işe yaramasına rağmen, iktidarı sürdürme konusunda beş para etmiyor.

Mısır’da önce Anayasa Mahkemesi, sonra da başkanlık sarayının kitleler tarafından ablukaya alınması ve gösterilerin şiddete dönüşmesi, demokrasinin istikrar bulmasının zorlaştığını gösteriyor. Mısır’ın zamana ihtiyacı var; demokrasi aceleye gelmiyor.
MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS