Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

‘Kahrolsun demokrasi!’

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Bugün, üçüncü yılın ilk günü. Tunus’ta Muhammed Buazzizi’nin kendisini yakmasıyla başlayan, 25 Ocak’ta Mısır’ın Tahrir Meydanı’nda yankılanan ayaklanmalar artık bambaşka bir evreyi yaşıyor.

Diktatörler devrildi. Halkın çoğunluğunu temsil eden iktidarlar iş başında. Sorunlar bitmiyor; katlanarak ve derinleşerek artıyor. Tunus ve Mısır ekonomilerinin, dikta dönemini aratmaya başlaması derinleşen sorunların önemli göstergelerinden biri. Muhalefet tatmin olmuyor; yeni ittifaklar, saflaşmalar şekilleniyor. Müslüman toplumlar hiç alışık olmadıkları demokrasi ile uyum içinde yaşamanın yollarını arıyor. Derin toplumsal memnuniyetsizlik, iktidarda temsil edilmeyen kesimlerin şikâyeti keskin bir muhalefete dönüşüyor. Yerine herhangi bir alternatif koymadan, çoğunluğun yönetimi olarak algılanan demokrasi ağır eleştirilere uğruyor.

İhsan Dağı’nın “İslamcıların demokrasiyle sınavı” ve “Post modern otoriterlik” başlıklı yazıları, bu eleştirilerin icmali mahiyetinde önemli yazılardı. Dağı’nın “post modern otoriterlik” dediği şey, Türkiye’de on, Mısır ve Tunus’ta iki yıldır yaşanan demokrasi tecrübesini “çoğunluk diktası” süzgecinden geçirerek eleştirmeyi ifade ediyor. Dağı, siyasî iktidarın çoğunluğun desteğini alarak, toplumun tümünü devlet otoritesiyle “belli değer tercihleri”ne göre yeniden tanzim etmeye girişmesini “post modern diktatörlük” olarak niteliyor.

İhsan Dağı’nın cesaretle açtığı kapıdan girerek, sadre şifa uzun soluklu bir tartışmaya girişmek mümkün. Bu tartışmanın, Ali Bulaç’la başlattığımız İslâmcılık tartışmasını, demokrasi üzerinden tamamlayıcı bir niteliği de mevcut. Çünkü Dağı’nın işaret ettiği “İslâmcıların demokrasi ile sınavı”, teorinin ayağını yere bastırmak için gerçekçi bir çerçeve; ve içinden geçtiğimiz kritik tarihsel sürecin temel kırılma hattını olanca canlılığı ile yansıtıyor. Her hâlükârda verimli ve ufuk açıcı bir tartışmaya kaynak olacak evsafta.

Sorun ne? Dağı’nın sorun tarifi şöyle: “İslâmcılar demokrasi ile her şeyi yapacaklarını düşünüyorlar.” Kısaca çoğunluk İslâmcıların arkasında. Demokrasi çoğunluğun yönetimi olduğuna göre, “İslâmcılar ne derse o olacak.” Bu anlayışın bir çoğunluk diktasına dönüşmesi kaçınılmaz. Ama doğru mu? Sorun, Müslüman toplumlarda İslâmcıların kurduğu çoğunluk diktası mı? Veya sorun demokrasi algısına ve uygulamasına indirgenebilir mi? Yoksa demokrasinin de içinde yer aldığı daha derin ve kapsamlı bir sorunla mı karşı karşıyayız?

Önce, kavramsal alanı tesviye edelim. “Çoğunluğun diktası”, demokrasinin özgün tarihi kadar eski bir tartışma; post modern bir durum değil. Demokrasilerde çoğunluklar yönetir. Çoğunluğun yönetmesi gereklidir; ama yeterli değildir. Aristo, “çoğunluğun yasalara (kurallara) uygun yönetimi”ni, demagogların cirit attığı çoğunluğun despot yönetiminden ayırır. Peki kural nedir? Kural, çoğunluğun çoğunluk çıkarını değil, genel çıkarı gözetmesidir. Liberal düşünürlerden F.A. Hayek “çoğunluk diktası” olarak anlaşılan demokrasi kavramının kendisine itiraz eder ve yerine “demarşi”yi (çoğunluğun kurallarla yönetmesi) önerir. Genel olarak siyasî teoride aradaki farkı göstermek için “çoğunlukçuluk” (majoritarianism) ile demokrasinin farklı sistemler olduğuna işaret etmek. Platon’un kullandığı “oklokrasi” tabiri ve günümüzde “mobokrasi” deyimi, çoğunluğun pervasızlığı ile demokrasinin çığırından çıkmış halini ifade eder.

Sonuç olarak demokrasi, çoğunluğa her istediğini yapabileceği sınırsız bir iktidar imkânı sunmaz. Tersine demokrasinin amacı iktidarı sınırlamaktır. İktidar çoğunluğa neden verilir? Azınlığa verdiğiniz zaman denetlenmesi daha zor olduğu için. Bu tartışmaya devam edeceğiz.
MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS