Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

Hava muhalefeti ve çoğunluk diktası

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Bugün İstanbul, zorlu bir hava muhalefeti ile karşılaştı. Beylikdüzü’ndeki Fatih Üniversitesi’nden saat ikide yola çıktım, saat beş sıralarında Yenibosna’ya gazeteye yetiştim. Galiba bugün o mesafeyi, mucizevi bir şekilde en kısa zamanda alanlardan biriydim.


Tipiye dönen yoğun kar yağışı, buz tutmuş yollar ve doğal olarak bu manzaraya eşlik eden buz gibi bir soğuk, çok sıkı bir hava muhalefeti sergiledi.

Metrobüs durağında nazlı nazlı gelen otobüsleri beklerken, çoğunluk diktasının ne kadar zorlu bir güç oluşturduğunu gözledim. İnsanlar otobüs duraklarına yığılmış, tek tük gelen otobüslere hücum ediyorlar. Doğal olarak hem kendi aralarında, hem de otobüslerin şoförleriyle tatsız münakaşalara giriyorlar. Amaçları soğuktan bir an önce kurtulmak, gidecekleri yere bir an önce ulaşmak. Metrobüsler, çoğunluğa hizmet veren iktidar gibi haşmetli bir şekilde yaklaşıyor. Otobüs az, bekleyenler çok; ister istemez iktidar da hissesine düşeni alıyor. Yine de vazgeçilmiyor.

TÜYAP’ın önündeki metrobüs durağından itibaren E-5 Karayolu tıkalı vaziyetteydi. Çok lüks, çok pahalı bir aracınız olması sizi gideceğiniz yere ulaştırmaya yetmiyor. Olduğunuz yerde çakılı, sadece sıcak bir ortamda tıkanan trafikte saatlerce bekliyorsunuz. Eğer bir an önce gideceğiniz yere ulaşmak istiyorsanız, arabanızı bir kenara park edecek ve çoğunluğa karışacaksınız. İktidar, hava muhalefeti yüzünden çok daha hayatî hale gelen ulaşım aracı olarak önünüze çıkacak ve siz çoğunluk diktası olarak o metrobüse hücum edeceksiniz.

Bugün, arabayı bir sokak arasına park edip, çoğunluk diktasının bir parçası haline geldim. Otobüs duraklarında bekledim. Çevremdekilerle yakın temas ve sıkı bir dayanışma içinde zorlu hava muhalefetine rağmen, gazeteye vâsıl olmayı başardım.

Türkiye’de siyasî muhalefet, neredeyse salt hava muhalefetinden ibaret. “Çoğunluk diktası” tabiri ise, muhalefet boşluğunu dolduran iri cüsseli bir deyim olarak devreye giriyor. Her şeyi açıklıyor. Her hatayı gösteriyor. Amaç siyasetin demokratik çerçevenin içinde kalması ise, aksaklıkları göstermek için daha başka gerekçelere ihtiyacımız var.

Seçimle gelen bir hükümetin çoğunluk diktasına dönüşmesi için, geldiği gibi gitme ihtimalinin ortadan kalkması gerekir. Demokrasi, en geniş anlamıyla iktidarı denetleyebildiğimiz ve istemediğimiz takdirde şiddete başvurmadan değiştirebildiğimiz yönetim biçimine deniyor. Demokrasi ile siyasetin doğasını birbirine karıştırmayalım. İktidarda kim olursa olsun, elindeki gücü artırmaya girişir. Siyaset iktidar gücünü ele geçirme ve sürdürme faaliyetidir. Önünüzde güç duruyorsa alıp kullanırsınız. Kullanmıyorsanız siyasette ne işiniz var? Politikacı, yüksek idealler ve halka hizmet için güce talip olan kişidir. Gücü kullanmıyorsa iki zorlukla karşı karşıya kalır. Önce, ideallerini veya söz verdiği hizmeti gerçekleştirecek daha fazla imkânı tepmiş olur ve hesabını veremez. Sonra, kullanmadığı gücü başkası alır kullanır. Çünkü iktidar tabiat gibi boşluk kabul etmez.

Bizim sorunumuz, çoğunluğun temsilcisi olarak iktidarın güç kullanmasında değil; kullandığı gücün denetlenmemesinde. Siyasî güç ancak siyasî güç ile dengelenir ve denetlenir.

Sorunumuz çoğunluk diktası değil. Hatta Başbakan’ın aşırı güç talep etmesi ve kendisini frenleyen kuvvetler ayrılığı prensibinden şikayet etmesi de, siyasetin evrensel doğasına uygun bir durum.

Sorun Türkiye’de hava muhalefetinden başka muhalefetin olmamasında. Metrobüs’e alternatifiniz yoksa, hava muhalefeti gibi hayatı zorlaştıran bir unsur olmaktan öte geçemezsiniz. Çoğunluk diktanın değil, daha iyi bir hayatın peşinde. Daha iyisi, çoğunluğa dönüşmeye hazır bir muhalefetin hemen önünüzde belirmesi demek.
MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS