Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

Devlet tecrübesi

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült


Libyalı muhalifler, Kaddafi'yi devirmek için gösterdikleri başarıyı, birlikte yaşayabilmek için gösterebilecekler mi? 'Özgürlük ve devrim' havası, onların kanını tutuşturdu.


Ellerine silahı aldılar ve hedefteki Kaddafi güçlerini yok etmeye giriştiler. Savaşı kazandılar. Ya sonrası? Öfkeyle, intikam duygusuyla ortak düşmanlarını yok eden kitleler, sular durulup birbirlerine bakmaya başladıkları zaman neler görecekler, neler hissedecekler ve neler yapacaklar? Gözlemciler, yönetimi ele alan Geçici Ulusal Konsey'in devlet tecrübesi olmadığını, bu yüzden ülkenin daha uzun süre sıkıntı çekeceğini söylüyorlar.

Suriye'de muhalifler Esed'in Baas yönetimini yıkma konusunda bile uzlaşamıyor. Esed eninde sonunda gidecek; peki ya gittikten sonra Suriye'de neler olacak?

Elbette bu karamsarlık o ülkelerde yaşayan halkların kabiliyet veya sağduyu eksikliklerinin eseri değil. Muhalifler devlet yönetiminden uzak tutulmuşlar. Tecrübe eksiklerinin sebebi bu. Ve dikta yönetimleri aralarına nifak tohumları ekerek onları yönetmişler. Yine de sonuç değişmiyor. Bu ülkelerde devlet nizamını tesis etmek ve huzuru bulmak çok zaman alacak ve beki de ağır bedeller ödenecek.

Devlet gücü bu toplumlarda zulüm ve baskı aracı olarak insanların karşısına çıktığı için, devletin tesis edilecek barışın yükünü sırtlayıp taşıması çok zor. Devlet bir toplumsal barış aracıdır. Varlık sebebi barışı sürdürmektir. Adaleti eksiksiz dağıtırsa, kimse kendi davasını görmeye kalkmaz; böylece insanlar huzur içinde birlikte yaşarlar.

Bölgemizde, 'bir barış aracı olarak devlet' tecrübesine en çok sahip olan toplum bizleriz. Altın bir çağ olarak hatırlanan uzun Osmanlı asırlarının hikmeti, kurulan ve sürdürülen devlet nizamıdır. Bu devlet nizamı, insanları barış ve adalet içinde yaşatmayı gaye edinir. Hak arayan, başı sıkışan gidip hakkını arayacak ve devlet kimsenin hakkını kimsede bırakmayacaktır. Çok geç tarihlerde, Yunan bağımsızlığından sonra, Yunan anakarasından Osmanlı topraklarına süren Rum göçünün sebebi, bu tarafta keyfiliği sınırlayan adil bir düzende yaşama ihtimaliydi. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Rus yönetimi altına giren Ermenilerin fırsat buldukça kaçıp Osmanlı'ya sığınmalarının sebebi de aynıdır. (H.A.Layard, Discoveries in the Ruins of Nineveh and Babylon, New York, 1853, s. 13-16)

Bir düzeni yıkmak, bir diktatörü devirmek için öfke ve şiddetin organize edilmesi yeterlidir. Şartlar uygunsa sonuç alınır. Ama insanları barış ve adalet içinde yaşatmak için akıl, uzlaşma ve tahammül gerekir. Batı medeniyeti, bugün rahatlıkla işlettikleri siyasî düzenleri ve uydukları kuralları büyük katliamlar ve acılarla geliştirdi. Tek bir örnek: Otuz Yıl Savaşları'nda Avrupa, nüfusunun üçte birini kaybetti.

Bizler zengin birikimimizi ve sahip olduğumuz geleneği, yakın tarih içinde güvenlikçi endişelere feda ettik. Askerî vesayet düzeni, silahın üstünlüğünü getirdiği için hukuk geri plana çekildi. 50 yıllık bir kesinti artık sona erdi. Bugün yeni bir anayasa yapma teşebbüsü, kadim birikimin yeniden kuvvet bulması için bir fırsat niteliği taşıyor. Uyacağınız ortak kurallar elbette geçmişten farklı olacak. Ama hepimizin vicdanını, adalet duygusunu tatmin edecek. Birlikte yaşamak, karşılıklı hak ve hukukumuza riayet etmek için bu kuralların yeterli olduklarına inanacağız.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in çok dikkatli ve dengeli bir şekilde yürüttüğü yeni anayasa teşebbüsünü, bir arada yaşama kurallarının ortak mutabakatla yenilenmesi olarak görmemiz lâzım. Karşılıklı hak ve hukukumuzu, uyacağımız kuralları, devlete devredeceğimiz yetkileri yeniliyoruz. Devletimizle adeta nikâh tazeliyoruz. Devlet vatandaşları nezdinde yeniden meşruiyet kazanıyor.

Yeni anayasa çalışmaları, Kürt sorununun çözümü için de bir fırsat. Kürtlerin kendisinden razı olacakları bir devleti ortaya çıkartmak hepimizin görevi. Uzun bir tarihi devlet sahibi olarak yaşamanın avantajlarını seferber etmenin vakti. Yeni anayasa, bu devlet tecrübesini diriltmenin fırsatı.

MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS