Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Mümtazer TÜRKÖNE

Derin devlete muhalefet?

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Başbakan’ın odasında bulunan dinleme cihazları, AK Parti hükümetinin otoriterleşme eğilimlerine farklı bir pencere açıyor.

Başbakan’ın itiraf ettiği gibi ortalıkta gizli kapaklı dolaşmaya devam eden bir derin devlet varsa ve Başbakan’ı bile dinleyebiliyorsa, hiçbirimizin hayatı güvencede değil. Çalacağımız kapılar sonuna kadar açık; içeride soyguncular cirit atıyor. Otoriterleşme mi? Daha ciddi problemlerimiz varken bunu tartışmanın sırası mı şimdi? Başbakan bize acaba bu mesajı mı veriyor?

AK Parti hükümetine yönelik “dikta” eleştirisinde bulunanlar muhtemelen bu yorumu benimseyecekler ve Başbakan’ın bizleri derin devletle korkutup otoritesine razı etmeye çalıştığını söyleyecekler. Ancak durum, geçiştirilemeyecek ve muhalefet retoriğine heba edilemeyecek kadar ciddi. Hangisinden endişe etmemiz lâzım, derin devletten mi, yoksa Hükümet’ten mi?

Derin devlete muhalefet, AK Parti iktidarına gösterilen rızanın ve arkasındaki halk desteğinin makul gerekçelerinden biri. Hepimiz için ürkütücü bu heyûlanın şerrinden emin olmak için AK Parti’ye sığınıyoruz. Şakası yok, hayatımız söz konusu. On yıllık AK Parti hükümetinin, üstelik bu kadar güçlü iken yok edemediği bir derin devletle bizler nasıl baş ederiz? Başbakan derin devleti kastederek “bunu tamamen sildik, bitirdik, yok ettik; böyle bir iddianın içinde bulunamam” derken, bizim elimizden ne gelebilir? Türkiye derin devlet eliyle karanlık dönemler yaşadı. Bildiğimiz çeteler, devletin içindeki pozisyonlarını suistimal ederek kendi çıkarları için suç organizasyonları oluşturdular. Canımız çok yandı, ülke çok şey kaybetti. Öyle değil mi? Endişe etmekte haksız mıyız?

Bu endişeye, AK Parti’nin otoriterleşme eğilimlerinin makul gerekçesi olarak da bakabilirsiniz? AK Parti ne kadar otoriterleşirse otoriterleşsin, derin devletin yol açacağı felaket karşısında yunmuş, yıkanmış kalır. Bir tarafta hukuku basit bir teferruat olarak gören, cinayet işlemeyi, komplo düzenlemeyi rutin işi olarak kabul eden bir çete, devletin derinlerine habis bir ur gibi yerleşmiş ve etrafa zarar vermek için fırsat kolluyor. Öbür tarafta sandıktan çıkmış ve her an halka hesap vermeye hazır ve anayasa ve kanunlardan aldığı yetkilerle kayıtlı bir hükümet. En despot, en keyfî uygulamaları bile şeffaf değil mi? Hangisini tercih edeceksiniz?

Bu mukayeseyi, AK Parti hükümetinin otoriterleşme eğilimlerinin arkasındaki dinamikleri çözümlemek için yapıyorum. Suç makinesi gibi çalışan derin devlete dair bir endişe hâlâ hepimizde mevcut. İktidarı ve muhalefeti yan yana koyup düşünün: Muhalefet partileri, AK Parti hükümetine yönelik muhalefeti, devletin derinlerine yerleşmiş bu hukuk dışı iktidara karşı da yürütüyor mu? Muhalefet partileri hükümeti, dikta oluşturmakla suçlarken bizlere derin devlet karşısında bir güvence veriliyor mu? Silivri’ye gidip, Ergenekon sanıklarına destek veren CHP’lilerin derin devletle iç içe olduğu endişesi, benim gibi sizin de içinizi kaplamıyor mu?

AK Parti hükümeti geçen on yıla rağmen hâlâ içinde ciddi bir muhalefet potansiyeli barındırıyor. Derin devlet iktidarına karşı hükümetin sergilediği çaresizliği, bu muhalefetin somut delillerinden biri olarak görebiliriz. Hükümet derin devletin sırtını yere getirmek zorunda. Acz içinde olan bir iktidar, derin devletin üstesinden gelemez. Hükümetin daha fazla yetkiye ve güce ihtiyacı olduğunu zımnen kabul etmiş oluyoruz. Başbakan, medyanın önüne çıkıp “derin devlet bitmedi” derken önümüze bu mantığı koymuş olmuyor mu? Derin devlet endişesi, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri. Muhalefet bu meseleye, yaptıkları işi anlamsızlaştıran ve hükümete otoriterleşme alanı açan bir problem olarak yaklaşmak zorunda. Aynı görev, otoriteden şikâyet eden herkese düşmüyor mu?
MÜMTAZER TÜRKÖNE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS