Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmelerden sonra kongre çağrısı yapması, Karamollaoğlu ve Kamalak ekibi ile Millet İttifakında tedirginlik yarattı.
Bunun çağrı SP'nin; CHP, İYİ Parti ve HDP ile iç içe olduğu Millet İttifakı ile birlikte hareket etmesinden, aynı görüşleri dillendirmesinden rahatsız olan, parti ve Milli Görüş tabanında ise memnuniyet ile karşılandı.
S P Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Halk TV'de katıldığı programda Asiltürk'ün kongre çağrısı ile ilgili yaptığı açıklamalar ile olası bir kongre ihtimali üzerine tabanın tepkisini çekmemek için Millet İttifakı ağızı ile değilde seçmene selam mahiyetinde konuşması, Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş'ın Başkent Kartının tanıtım törenine Millet İttifakına dahil diğer parti liderleri katıldığı halde Karamollaoğlu'nun katılmaması da merak uyandırdı. Mevcut ittifaklara üçüncü bir kardeş mi geliyor sorularına sebep oldu.
Kongre çağrısı ile Millet İttifakının tekerine çomak sokan Asiltürk'e Candaş basında ve sosyal medyada yeğeninin ihale aldığı gibi iddialar ile kirli bir algı operasyonu başlatıldı. Bunun yanında etik dışı “tez zamanda cehenneme git” gibi paylaşımlar yapıldı.
Bu gelişmeler üzerine konu ile ilgili Saadet Partisi tabanında sosyal medya, milli görüş mahallesindeki eş, dost, yazan düşünen; Rahmetli Erbakan'ın Milli Görüş çizgisindeki fikri sabitini koruyan birçok eski tüfek ile fikir alışverişinde bulunma ve konuyu etraflıca değerlendirme imkânım oldu.
Asiltürk'ün çıkışı ve ülke siyasetindeki kirlenen gündem, ortalarda dolaşan iddialar nedeni ile Milli Görüş Mahallesinde kafalar bir hayli karışık. Kimisi kendisini AK Partiden dışlanmış hissetmesine rağmen Reis'e desteğini sürdürüyor. Teşkilatlardaki hoşlanılmayan tipler nedeniyle de AK Partiye mesafeli duruyor. Tepki olarak da ya sandığa gitmiyor, gidenlerin bir kısmı da MHP, BBP oy veriyor.
Milli Görüş tabanındaki bu dağınıklığa rağmen Saadet Partisi ve Yeniden Refahtaki gelişmeleri de yakından takip ediyor.
Karamollaoğlu'nun Rahmetli Muhsin Yazıcılığının dik duruşunu sergileyemediği, Truva Atı gibi “AK Partiden kopup parti kuranların AK Parti içinden en az 20-30 tabanda çözülmeyi sağlayacağını düşünürdüm. Olmadı.” Diye yaptığı açıklamalar ile AK Partiye kaybettirmek üzerine siyaset kurgulaması, Millet İttifakı ağzı ile ortama ayak uydurmak adına Milli Görüş çizgisinden uzaklaşmasına rağmen Erdoğan'ı Milli Görüş gömleğini çıkardı diye suçlaması ise hayli tepki çekiyor.
Erdoğan'ın: “Milli Görüş gömleğini çıkardım.” Demesine rağmen başörtüsü, Ayasofya vb. Konularında Kudüs ve İslam Dünyasının sorunları ile çözüm odaklı yakından ilgilenmesi ve Jakoben dış politikaya mesafe koyup, milli dış politikalar üretmesi takdir topladı. Rahmetli Erbakan'ın dillendirdiği projelerine sahip çıktığı ve hayata geçirmesi nedeniyle Milli Görüş seçmeni tarafından desteklendi.
Zaman içinde AK Partinin kendini merkez sağda konumlandırması ile zaman içinde AK Parti, parti yönetiminde ve taşra teşkilatları iktidar seviciler tarafından istila edilmesi nedeniyle Milli Görüş çizgisi ile aralarına mesafe koydular. Bunun doğal sonucu da bu seçmen profili Başkanlık seçiminde Erdoğan'ı destekledikleri halde milletvekili seçimlerinde AK Partiye destek vermediler. Bunun en bariz örneğini de son İstanbul seçimlerinde ve diğer yerel seçimlerde meydana çıktı.
Milli Görüş seçmeni küçük siyasi hesaplardan ve kişilerden ziyade fikirler ve icraatlar üzerinden değerlendirme yaptığı için oylarına ipotek konulmasını kabul etmez. Bu nedenle bulanık suda avlanmak için her gördükleri su birikintisine olta sallayanlar bu gerçeği göz ardı etmemelidirler.
Her seçmen gibi Milli Görüş Seçmeni de gelişmeleri izliyor. Değerlendiriyor, fikir sahibi oluyor. İddiaları iftiraları dinliyor, açıklama yapılmasını ve müddeilerin iddialarını ispat etmesini bekliyor.
