Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Yalçın Şimşek

Masum değiliz hiçbirimiz (8)

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

AK Parti, Cumhurbaşkanı seçemez…

2007 yılına gelindiğinde ise işler tümden çığırından çıktı, Hükümete karşı savaş yeni bir boyut kazandı.
Çünkü cumhurbaşkanı seçimi kapıdaydı; 10. Cumhurbaşkanı Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007'de doluyordu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Meclis'e son başvuru tarihini 25 Nisan gecesiydi, ilk tur oylama gününü ise 27 Nisan'dı…
Ancak 28 Şubatçılar, Başbakan Erdoğan ya da AK Parti'den bir başka ismin cumhurbaşkanı seçilmesine karşıydılar…
Başörtüsü ve irtica tartışmaları tüm hızıyla sürüyor, irticacı faaliyetleri desteklediği gerekçesiyle hükümet yaylım ateşine tutuluyordu!
Hatta sıra bir kez daha halkı sokağa dökmeye gelmişti!

Hükümete karşı olan STK'lar, sendikalar ve üniversite rektörleri ilki 14 Nisan 2007'de Ankara'da yapılan yürüyüşe otobüslerle insan taşıyordu!

Ankara'da başlayan ve “Cumhuriyet mitingleri” adı verilen eylemlere, daha sonra sırasıyla İstanbul, Manisa, Çanakkale ve İzmir'de devam edildi…

Hükümet sadece sokaktan değil, tepeden de sıkıştırılıyordu. Genel Kurmay Başkanı, gazetelerin köşe yazarlarını, 12 Nisan'da “Basın bilgilendirme toplantısı” adı altında Ankara'ya çağırarak nasıl bir cumhurbaşkanı istediğini bildiriyordu!..
Askerler, “Atatürkçülüğe, laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı bir cumhurbaşkanı adayı” istiyorlardı!
AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'dü, seçilmesi de garantiydi. Ancak Gül'ün seçilmemesi için Anayasa dahi ihlal edilebilirdi!..

Aynen öyle de oldu!...

Seçimlerin kaderini eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun dört ay önce ortaya attığı 367 tartışması belirledi…
Kanadoğlu, Anayasa'nın 102. maddesi gereğince cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk iki turda nitelikli çoğunluk olan 367 oy gerektiğini, 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu öne sürdü.
27 Nisan'da yapılan seçimlerin ilk turunda Gül, kullanılan toplam 361 oyun 357'sini aldı.
Oylamanın hemen sonrasında, CHP, 367 iddiasıyla seçimi Anayasa Mahkemesine taşıdı…
Ve aynı günün akşamında Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayınladığı şok bildiri geldi.
Genelkurmay'ın gece saat 23:20'de yaptığı ve “e-muhtıra” olarak adlandırılan bildiride, irticacı faaliyetlere dikkat çekilerek, açıkça hükümet tehdit ediliyordu!..
Hükümetin bu bildiriye karşı tepkisi çok sert oldu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çilek'in okuduğu metinde, “Başbakanlığı bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı'nın herhangi bir konuda Hükümete karşı bir ifade kullanması demokratik hukuk devletinde düşünülemez” deniyordu.

Genelkurmay'ın bildirisine kimi liberal köşe yazarının yanı sıra dönemin Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Ufuk Uras da karşı çıktı. Uras'ın, “Muhtıraya Hayır! Sözde Değil, Özde Demokrasi İstiyoruz” başlıklı basın açıklaması hayli ilginçti…
Diğer cumhurbaşkanı seçimlerinde uygulanmamasına rağmen Anayasa Mahkemesi, CHP'nin 367 itirazını 1 Mayıs'ta onayladı ve cumhurbaşkanı seçimlerinin 1. turu iptal edildi!

6 Mayıs'ta yapılan iki yoklamada da 367 sayısına ulaşılamayınca Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı seçilemedi.
Ordu, yargı, bürokrasi ve medya kıskacında kalan AK Parti'nin tek umudu ve tek dayanağı halktı.

Halkın da tüm bu olan bitenler için söyleyecek sözü olmalıydı: AK Parti, 24 Haziran'da seçimlere gidilmesi için meclise teklif sundu.
YSK'nın da hazırlanması için 22 Temmuz tarihinde yapılması önerilen seçim kararına tüm partilerden destek geldi.
Nedense CHP lideri Baykal, bu seçimden güçlenerek çıkacağını umuyordu!

Seçimin yanı sıra, toplantı yeter sayısını 367'den üçte bir çoğunluğa indiren, cumhurbaşkanının Meclis tarafından değil, 5 yıllığına halk tarafından iki turlu oylamayla seçilmesi kararlaştırıldı.

Cumhurbaşkanı Sezer 376 oyla kabul edilen değişiklik paketini veto etti. Teklif ikinci kez önüne geldiğinde tek tercihi olan referandum hakkını kullandı ve teklifi Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağını bildirdi.

Paket, 21 Ekim'de yapılan halk oylamasında, yüzde 68 oyla kabul edilerek yürürlüğe girdi.

22 Temmuz'da yapılan erken seçimde ise AK Parti, oy oranını yüzde 12 artırarak yüzde 46.6'ya yükseltti. AK Parti 341 milletvekili ile tekrar tek başına iktidar oldu.

Abdullah Gül, MHP'nin de Meclis'e girmesiyle 29 Ağustos'ta yapılan seçimlerde Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı oldu.

Yarın: AK Partiyi tümden yok etmek…

 

  YORUM YAP / YORUM OKU
YALÇIN ŞİMŞEK DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS