FETÖ, öyle PKK gibi IŞİD gibi, amacı, eti budu, çapı, gücü bilinen bir terör örgütü değil.
Örgüt yönelik araştırmalar, tutuklanan militanlarının verdiği ifadelere bir göz atıldığında tehlikenin hiç de öyle sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla harekete geçen Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) belirlemelerine göre; örgütle ittifak yapan şirket sayısı 6 bin 500'e ulaşıyor, bunların oluşturduğu mali güç ise 150 milyar doları aşıyor!..
2014'de Wall Street Journal'da yer alan habere göre, FETÖ'nün 160 farklı ülkede, 2000'den fazla eğitim binası, yani okulu ve üniversitesi var.
FETÖ açıkça; eğitim adı altında bir ahtapot gibi tüm dünyayı sarmış. ABD'den Almanya'ya dek tüm ülkeler, eğitim adı altında örgütlenen FETÖ'ye kapılarını açarken, başta Suudi Arabistan, İran, Güney Irak ve Suriye olmak üzere bazı ülkeler ise FETÖ'ye karşı kapılarını sımsıkı kapatmışlar.
İşin ilginç yanı FETÖ'nün eğitim adı altında başta Türki cumhuriyetler olmak üzere Orta Asya'da örgütlenmeye ağırlık vermesi.
Örgütün Kazakistan'da 29, Tacikistan'da 13, Kırgızistan'da 12, Azerbaycan'da 12, Türkmenistan'da da 20 okulu var.
Örgütün asıl amacı sadece Türkiye'de yönetimi ele geçirmesi değil, tüm dünyayı ele geçirmek. Okullarda birer militan olarak yetiştirdiği öğrencilerin devlette kilit noktalara gelmesi ve şartların oluşmasıyla o ülkelerde de darbe girişiminde bulunmak.
İşin şaşılacak yanı, FETÖ'nün, asıl amacını eğitim ya da kültür kurumları adı altında örgütlendiği tüm ülkelerde de saklamayı becerebilmesi. Gerçi ABD'nin asıl amacını bildiği halde FETÖ'yü, kendi çıkarları için kullandığı sıkça vurgulansa da, diğer ülkeler için aynı iddialarda bulunmak ne kadar doğru bilemiyorum…
Çünkü FETÖ, faaliyette bulunduğu ülkelerde devleti yönetenlerden değil, o ülkenin halkından da destek almayı becerebilecek kadar amacını gizlemeyi başarabilen bir örgüt.
Kırgızistan'da 2006 yılında FETÖ'nün okulları için 900 kişilik kontenjana karşılık, başvuranların sayısı 55 bine ulaşabiliyor!..
Türkiye'deki darbe girişiminin hemen ardından Azerbaycan, FETÖ'nün okullarını kapatsa da, diğer ülkelerin hala tehlikenin farkında olduğunu söylemek pek anlamlı gözükmüyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu vurdumduymazlığı, FETÖ'nün Orta Asya ülkelerindeki örgütlenmelerini hatırlatarak gündeme taşıma gereği duyuyor.
Çavuşoğlu, FETÖ'nün özellikle de Kırgızistan'da yoğun bir şekilde örgütlendiğine dikkat çekerek, “Kırgızistan için de ciddi bir tehdit var. Orayı üs olarak seçtikleri için. Kırgızistan devlet yapısının içine sürekli sızmalar var” diyor ve Kırgızistan'da devlet yöneticilerini FETÖ'ne karşı uyardıklarını belirtiyor.
Yarın: AK Parti'yi FETÖ'ye kim itti?
