Bu isim 1925 yıllarında kendisine söylenen ağır ithafları kaldıramayınca hastalığını öne sürerek görevinden istifa edip, ailesiyle birlikte Mısır'a giden,milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a ait. İrticanın günümüzdeki anlamı 'gericilik,aşırı tutumculuk ve ilerlemeye karşı olan' anlamına gelmektedir. Dine olan bağlılığını dile getiren Ersoy,hak etmediği şekilde muamele görmeye başlayınca görevinden istifa edip Mısır`a gitti. Bir yandan vatan haini olarak anılmaya başlanan Akif,amansız hastalığıyla da baş etmeye çalıştı.
Ülkesinde bile attığı her adımın takip edildiğini bilen Akif,Mısır`da da takip edildi..Akif`in attığı her adım rapor halinde Türkiye`ye gönderildi. Bu raporlar 'Kod adı:İrtica 906'da' yıllar sonra toplandı. Bir müddet Mısır`da kalan milli şairimiz Ankara'ya göndermiş olduğu vasiyatnaame ile ülkesine geri döndü. Ömrünün son günlerini ülkesinde geçirmek için gelen Akif,soğuk bir kış günü olan 27 Aralık'ta evinde vefat etti.
Cenazesini almaya gelen görevliler onu kimsesizler mezarlığına götürmek için tabuta koyup evden çıkarttılar. Oradan tevafuk eseri geçen bir kaç üniversiteli öğrenci tabutun kime ait olduğunu anladı ve aralarından biri üniversiteye gidip haber verdi. O gün kimsesizler mezarlığına götürülecek olan Akif`in cenazesi 'Edirnekapı Şehitliğine' binlerce öğrencinin katılımıyla defnedildi.
Vefatından sonra değeri bilinen yüzlerce kişiden biri olan 'Mehmet Akif Ersoy' 84. yıl dönümünde; yazmış olduğu şiirde;
'Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu,çiğnetmeyecek'
diyerek ithaf ettiği Asım`ın nesli, onu bugünde yalnız bırakmayarak dualarla andı.
Bize emanet etmiş olduğu milli marşımızı bugün hala özgürce okuyabiliyorsak bu,vatan uğruna canını feda etmiş binlerce Akif`in sayesinde...
Mekanın cennet olsun güzel insan...
Rahmet ve sonsuz teşekkürlerimizle...
HİLAL SARIKAYA