Dün sosyal platformlarda bir video gezinir oldu. Herkesin dilinden düşmeyen "Koca Yürekli Hasan" videosu. Yorumlar ve paylaşımlar fazlasıyla olunca da haliyle sosyal platformlarda ki gündeme de bomba gibi düştü bu video. Kayda alan bir adam ve karşısında röpartaj verir gibi hikayesinden bahseden Evsiz Adam. Kayda alan kişi sorular sorduğu için o da haliyle kibar bir şekilde soruları cevaplıyor. Kendisinin anlattığına göre babaanesini kaybettikten sonra 1,5 yıldır sokakta yaşıyormuş. Sadece haftada 1 gün olursa belki otelde kalabiliyor onun haricinde gülümseyerek bir kartonun üstünde geceleri sabahı ediyormuş. Bir de diksiyonunu görseniz "Sokakda ki Adam" demeye çekinirsiniz. Kendini o kadar iyi ifade edebiliyor ki rabbinin onu sınadığını ve dağına göre kar verdiğinden bahsetmekten hiç geri durmuyor. Bir de yetmiyor "Bir gün benim de bir evim, bir işim olacak, buna inanıyorum." diye bahsediyor. Yahu daha 29 yaşında bir genç. Bas bas "Yaşanacak daha çok şey var, rabbim herkesi farklı sınar. Ben inanıyorum ki rabbim beni sınıyor." diyebiliyor. Umut yahu! Kimi insanlarda hiç mi ama hiç kaybolmuyor. Bu video bir çok platformda farklı insanlar tarafından paylaşıldı ve iyi yorumlar aldı. Peki! İnsanlar bu videoyu neden bu kadar çok konuştu ve paylaştı?
Gelin size ufak çaplı bir analizimden bahsedeyim. Gün be gün işsizlik sayısı artmakda olan güzel ülkemde gençlerin gelecek kaygıları yaşaması, gündeme düşen intiharlar, işlenen cinayetler, tecavüzler ve daha sayamadığım bir çok olay ülkemizi derinden etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Biz sanıyoruz ki dünya bizim etrafımızdan ibaret ama aslına bakarsanız öyle değil. Yaşadıklarımız benzer, hissettiklerimiz bir, umutsuz oluşumuz bir gerçek. Malesef ki üzülerek söylüyorum ki bir çok insan umutsuzluk yaşamakta. Hepimiz böyleyiz demiyorum, bir suçlu da aramıyorum ama şöyle dönüp bir gençlere bakın. Kaç tanesinin gözleri umut dolu bakıyor? Yada kendi etrafınızda ki insanlara bakın. Kaç tanesi mutlu bir şekilde uyanıp da gününü güzel geçirebiliyor?
Üniversiteden mezun olup işsiz kalan genç de veyahut herhangi bir işde çalışan işci kesim de, beyaz yakalısı, beyaz yakasızı.. Yedisinden yetmişine.. Kaç kişi mutlu? Veyahut umutlu? Şükürler olsun halimize, şükür eksilmesin ağzımızdan hiç, bunada şükür amenna kaybettik umutlarımızı. Bir videoda veyahut bir televizyon programında veya bir müzik, bir kitap arasında ya da sevdiklerimizde, özlediklerimiz de olmadı hayran olduklarımız da hep bir yerlerde aradık umutlarımızı. İş te bu yüzden kendinde umudu bulanlara hayran kaldık ama onlar gibi umutlanamadık. Bugün bir kardeşimiz umutdan içtenlikleri ile bahsederken toplumca taktir edip, üzerine yorumlar yapıyoruz. Nerede umut dolu sözler görsek hemencecik oradayız. Bir kendimiz de bulamadık umudu. Suçluyu orada burada aramayalım. Hiç suçlu yok demiyorum elbette var ama biz önce kendimize bakalım. Kendimiz de arayalım kaybolan umutları ve o videoda ki güzel kardeşimiz gibi kaybetmeyelim umutlarımızı.
Mutluluk naraları atmak değil derdim. Hem ben kimim ki siz bana bakmayın. Siz kendinize bakın, kaybolmakta olan umutlarınızın farkına varın ve yeni bir güne umutlu yani mutlu bir şekilde başlayın. Size güzel günler gelir diye bir vaatde de bulunmuyorum. Gelecek ne getirir hepiniz gibi ben de bilmiyorum fakat bildiğim birşey var ki o da umut ne olursa olsun kendi içimizde olursa yeşeriyor. Bir video, herşeye rağmen umut dolu bir insan, ne tarafından bakarsanız taktire şayan. İzlediğimde bir kez daha hatırladım ki umudu kendimizde bulduğumuzda mutlu olacağız. Belki o kardeşimiz gibi olamayacağız belki daha çok umut dolu olacağız ama ne olursa olsun bir gün önce kendimizi sonra çevremizi değiştirdiğimiz zaman başaracağız. Buradan o kardeşime teşekkürlerimi iletmek isterim bizlere birşeyleri hatırlatabildiği için..