Cenab-ı Allah yüce kitabında, “Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti, onların dünyada iken topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157) buyurmaktadır. Şehitliğin bu kadar değer verildiği başka bir din, başka bir medeniyet, başka bir inanç yoktur. Şehitlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yüce olmakla birlikte, âhirette en büyük rütbenin Peygamberlikten sonra ‘şehitlik' olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından affedilmektedir. Zira Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en mühim esaslardan biri “Ölürsem Şehidim, kalırsam Gazi!” inancıdır. Bu inanç sayesindedir ki bugün ‘bir saniyesine dahi hükmedemediğimiz bir Dünyada' bu güzel vatan toprakları üzerinde özgürce yaşamaktayız.
İşte bu inanç ve dava şuuruyla çok sevdiği Anadolu'yu karış karış gezen ve inandığı değerleri milletine anlatmaya çalışan bir liderdi, bir devlet adamıydı Şehid Muhsin YAZICIOĞLU. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymak için mücadele ettiği hayatının son noktasında, soğuk ve çetin bir yolculukta kaza süsü verilmiş, acaip ve şüpheli bir olayla kaybettik onu. Kaza değil suikast olarak gördüğümüz bu olay halen kalplerimizde derin acısıyla durmaktadır. Onu ve yol arkadaşlarını rahmetle, hasretle, özlemle ve minnetle anıyoruz. Türk Milleti ilk defa kaybetmedi böyle bir yiğit devlet adamını. Alparslanlar, Fatihler, Yavuzlar ve daha nice Gazi Alperenler geldi geçti şanlı tarihimizden. Nice savaşlarda, nice zorluklarda, nice mücahedelerde, nice şehitler verdik. Çok bedeller ödendi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Başkanın ifade ettiği gibi ‘Kan seven bir Millet değiliz lakin söz konusu VATAN olursa Dünya'nın Şah Damarını keseriz'!. Evet birliğimiz ve beraberliğimiz, İmanımız ve itikadımız sağlam oldukça bizi asla yok edemezler. Hiçbir emperyalist ve Siyonist güç bize boyun eğdiremez bizi köleleştiremez.
Bizler için Vatan, din, namus, bayrak, ezan, hep kırmızı çizgilerimiz olmuştur. Bunun içindir ki biz Türklerin, İslam'la şereflendiği o ilk günden beri, büyük şer güçler bize düşman oldu. Halen sürmekte olan Haçlı Seferleriyle kuduz köpek gibi saldırdılar bu topraklara. Siyonist emellerini gerçekleştirebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar ve yapacaklar. Bizler de her daim teyakkuzda olup ulu ecdadımıza yakışır bir nesil olmalıyız. Kuran-ı Kerimin bizlere vermek istediği mesajları anlamaya, idrak etmeye, tefekkür etmeye çalışmalıyız. Kuran ve sünneti hayatımızın tam kalbine tatbik etmeliyiz. Peygamberimizi, sahabeyi, alimlerimizi ve manevi önderlerimizi kendimize rehber edinmeli ve hayatlarını, ahlaklarını kendimize örnek almalıyız. Alperen gibi yaşamalı Alperence düşünmeli ve inancımızı, ilkelerimizi muhafaza etmeliyiz. İslam'ı ve milli değerleri kullanarak devletimize, milletimize karşı çeşitli hile yolları ile, darbe ile ülkeyi ele geçirmeye çalışanlara, asla fırsat vermemeliyiz. Bizlere yaşanılacak bir ülke armağan eden Şehitlerimizi aklımızdan çıkarmamalı, her zaman hatırlamalıyız. Bir kez daha Aziz Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi minnetle yad ediyoruz. Ruhları şad olsun. Allahu teala milletimizi, ülkemizi, birlik ve beraberliğimizi ilelebed korusun hastalıkları, musibetleri, şerleri üzerimizden def eylesin. Amin.
ALPEREN KILIÇ