—ANALİZ—
“Koç, Kılıçdaroğlu'nun ayakkabısına talip oldu! haberini okuduğumda ilk başta doğruluğuna inanmak istemedim, sonrasında ise karşılaştığım tablo ülkem adına beni fazlasıyla üzdü.
Koç Holding bünyesindeki Koç müzesi, kimin nasıl bir fikriyse “Kılıçdaroğlu'nun batılı devletler ülkemize neden müdahale etmiyor” şiarıyla çıktığı yoldaki ayakkabılarını müzede sergileme isteğinde bulunmuş! Oysa biliyoruz ki müze, bir milletin belleğidir.
Müze'de; yaşayan, toplumsal hayat içinde kendini var edebilen, hala kullanılan, ihtiyaç duyulan nesneler değil, “müzelik” olarak tanımlanan nesneler yer almaktadır. Bu, müzelerin temel amacıdır. Şimdi bu açıdan baktığımızda Koç bu ayakkabıları hangi maksatla sergileyecek? Bugün, yarın, 10 yıl sonra, 100 yıl sonra bu ayakkabıları müzede gördüğümüzde tam olarak neyi hatırlayacağız?
***
FETÖ darbesinin sene-i devriyesi gelmeden gündemi devletin en mahrem sırlarını ifşa eden Enis Berberoğlu'nun "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılması için feda etmeye çalışan KK, FETÖ'ye cesaret yürüyüşünü gerçekleştirmiştir. Bu cesaret yürüyüşündeki ayakkabılarına da şimdi “kutsal” bir önem atfedilmektedir. Yıllarca özellikle ana haber bültenlerinde izlediğimiz, türbe ziyaretlerinde hakir gördükleri Anadolu insanın, çaput bağlamasına laf edenler, bu yürüyüş ayakkabılarını ziyaret etmek için Koç müzesine gitmeleri gerekiyor. Belki de Koç onlar için; Kılıçdaroğlu'nun sadece yürüyüş ayakkabılarını değil çorap, gömlek, atlet, don da sergiler! Allah akıl fikir versin....
***
Türlü provokasyon ve uğraşlara rağmen başta İçişleri Bakanlığının sonsuz gayretiyle tek bir kişinin burnu dahi kanamadan huzur içinde 435 km yürüyüp sonunda miting yapan Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşün PR çalışmalarına dört bir yandan da yapmayı ihmal etmiyor!
Ülke içinde ve ülke dışında da desteği eksik olmuyor. Yürüyüş ayakkabısının müzede sergilenmesi de bunun zirvesidir! Fakat bu yürüyüşte Kılıçdaroğlu tek başına değildi. Kılıçdaroğlu ile o yolda yürüyen; darbeci askerin babasının, başını örtenlere her türlü zulmü reva gören rektörün, HDP eş başkanlarının Kılıçdaroğlu'ndan eksiği nedir? Onların da ayakkabıları da sergilenebilir!
***
Fakat aklımda deli sorular! Üzerinde “Made in the USA” yazan Kılıçdaroğlu'nun ayakkabısının müzede sergilenme fikri de “Made in the USA”dan mı?
Bu müzede Kılıçdaroğlu'nun yürüyüş ayakkabıları sergilenmeden öncesi, Koç acaba bir an dahi düşündü mü bu yürüyüşten tam 1 yıl önce bu halk bir destan yazdı, 15 Temmuz Destanı...
Bu destana dair tek bir iz bu müzede sergilemek mümkün mü? Uçağa sapan atan! Mermiye kafa atan! Tankın altına yatan! Bir milleti alabilecek bir müze halen yapılmamış olsa da Ömer Halisdemir'in ilk kurşunu aklınıza geldi mi? Ya Nene Hatunumuz Şerife Bacı'nın kamyonu? Erol Olçak abimizin kalemi ve 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçak'ın son karnesi? Halil Kantarcı'nın veresiye defteri? İlhan Varank hocamızın ders kitabı? Mustafa Cambaz'ın fotoğraf makinesi? 250 şehidimizin neyi aklınıza geldi?
Velhasıl! “Made in the USA” ayakkabılarınızla Türkiye'nin boynuna basmak istiyorsunuz ama dünya lideri ve özbeöz “Made in the TURKEY”in lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın tabiriyle; BAŞARAMAYACAKSINIZ… vesselam…