Eminim ki yazımın başlığını okuyan birçoğunuz hemen biraz sitem, biraz şaşkınlıkla “Ne diyor bu?” diyerek yazıyı okumaya başlayacaksınız. Ama biraz okuduktan sonra bana hak vereceğinize hiç şüphem yok.
Beni sosyal medyadan ve önceki yazılarımdan tanıyanlar iyi bilir ki, “Hak ve Adalet” kavramları üzerinden birilerini rahatsız ederim sürekli. Bu yazımda ise yavru vatan Kıbrıs için dedeleri şehit olmuş, neneleri dul, anne babaları yetim kalmış sizleri rahatsız etmek istiyorum.
Bizi sanki İngiltere'deymiş ya da İngiltere'nin sömürgesi olan bir ülkedeymiş gibi hissettiren, direksiyonların sağda olmasından bahsetmeyeceğim. Bu, ne yazık ki kanıksadığımız ve hiç de önem vermediğimiz bir durum. Sizlere anlatacağım olay ise yazımın sonunda benimle birlikte “Kıbrıs'ı yeniden fethetmek gerek” cümlesini kurmanıza yol açacak kadar vahim bir durum.
Geçtiğimiz günlerde Kuzey Kıbrıs'ta yayınlanan Kıbrıs Gazetesi isimli bir gazete, Türkiye ve Türk halkına hakaret eden bir karikatür yayınladı!.. Karikatürdeki geminin askeri gemi olması dikkat çekiyor! Karikatürü şuraya bırakıyorum.
Geminin askeri çıkarma gemisi olması bir yana, geminin üzerindeki “Turist” ifadesi ile gemideki insanların ellerindeki silah, bıçak ve kılıç da dikkatlerden kaçmıyor. Geminin kaptanının ise çok benzemiyor olsa da –bilerek benzetilmemiş- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu aşikar.
Ya hu bu karikatür İngiltere'de yayınlandı da biz mi anlamadık yoksa bu gazetenin yayın yaptığı KKTC tam bağımsızlığını ilan edip İngiliz sömürgesine mi geçti de biz duymadık! Tabi karikatür üzerinden Türkiye'ye bu göndermeyi yapan gazetenin bile içme suyunun Türkiye'den gönderildiğini hatırlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.
İçme suyu için bile bağımlı olduğu Türkiye'ye böylesine bir hakaret etme cüretini kendinde bulan bu gazetenin sahibi kimdir diye bir araştırayım dedim. Karşıma çıkan isim Asil Nadir.
Bu zat ile ilgili çokça bilgi vereceğim ama geçmişten başlayayım.
Karşıma ne çıksa şaşırmam diye düşünürken, Türkiye'de bir dönem yayın yapan “TAN” isimli pornografik bir günlük gazetenin sahibiymiş meğer Asil Nadir.
Biraz daha bilgileri karıştırınca 14 Aralık 1989 tarihinde bu dönem ABD'nin Kıbrıs işlerinden sorumlu olan Nelson Ledsky, Asil Nadir'e KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yerine Cumhurbaşkanı olmasını teklif ettiğini gördüm.
Daha nasıl bir bilgi çıkabilir diye düşünmeye başlamıştım ki, ABD'nin KKTC Cumhurbaşkanlığı teklif ettiği bu Adil Nadir'in İngiltere'de dolandırıcılık suçlarından uzun yıllar hapiste yattığını da öğrenince şaşırmayı bırakmalıyım diye düşündüm. 93 yılına kadar İngiltere'de hapis yatan Nadir, 3,5 milyon sterlin kefaletle serbest kalınca özel uçakla KKTC'ye kaçmış.
2010 yılında büyük hayallerle yeniden İngiltere'ye dönen Nadir, 2012 yılında 29 milyon sterlini zimmetine geçirmekten suçlu bulunmuş ve 10 yıl hapse mahkûm olmuş. Sonrasında nasıl olmuşsa serbest kalmış…
Siz şimdi içinizden “İngilizleri dolandırmış.” helal olsun diyebilirsiniz ama dolandırıcılık alanında çığır açan Nadir'in son hedefi ise Türkiye.
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim. Bu yüzden hemen açıklıyorum.
Bir zamanlar ABD'nin KKTC Cumhurbaşkanı yapmak istediği Adil Nadir'e KKTC hükümeti 15 milyon TL kredi açıp 7.5 milyon TL'sini peşin olarak ödemiş. Kıbrıs hükümeti sizce kendi kazandıkları paradan mı bu krediyi verdi?
Böyle bir şeye inanacak kadar saf değiliz dostlar. İçme suyuna muhtaç olup tek kuruş vergi vermeyen KKTC'de ne arar 15 milyon TL!
Unutmadan Adil Nadir'e bir de havaalanı ihalesi hediye edilecekmiş yakın zamanda…
Evet aynen okuduğunuz gibi.
Türkiye'de bir zamanlar pornografik yayınlar yapan, İngiltere'de dolandırıcılık suçundan hapis yatan, bir zamanlar ismi KKTC cumhurbaşkanlığı için geçen Adil Nadir, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye hakaret içeren karikatürün yayınlandığı Kıbrıs Gazetesi'nin sahibi.
Şimdi bana ne kadar çok hak verdiğinize eminim. Gerçekten de Kıbrıs'ın yeniden fethedilmesi gerekmez mi sizce dostlar?
Bakın daha Türkiye'den gelecek içme suyuna bile muhtaç olup tek kuruş vergi vermeden atalarımızın kanlarıyla sulanan Kıbrıs'ta günlerini gün eden Kıbrıs halkının da, büyük kısmının Türkiye'ye karşı aynen karikatürdeki gibi düşündüklerini defalarca yaptığım Kıbrıs ziyaretlerinde gözlerimle gördüğümü de söylemedim.
Lafı daha da uzatmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Evet KKTC bizim için yavru vatan. Lakin görünen o ki yavru vatanımız, TC ve KKTC kimliği taşıyan yerli taşeronların eliyle İngiliz ve ABD'nin işgalinde.
Artık gün rahmetli Erbakan hocamızın öğrencisi Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Kıbrıs'ın yeniden fethedilmesi günüdür ve o gün de yakındır. Burada Fetih derken bahsettiğim, KKTC bürokrasisindeki kanser hücrelerinin temizlenmesi ve Türkiye'ye ihanet edenlerin görevden el çektirilmesidir.
Selam ve dua ile.