“Bir musibet, bin nasihatten evladır...” Demiş atalarımız.
Kazakistan'daki yaşananlara ister 15 Temmuz benzeri askeri darbe deyiniz... İster Kazakistan'ın Gezi Kalkışması deyiniz...
Ortada bir gerçek var ki Emperyalistler Müslüman Türk dünyasındaki işgallerine, talanlarına, alavere dalavere ile dönme dolap misali doldur boşalt devam ediyor...
Dost ve kardeş ülke Kazakistan'daki yaşananları bir musibet çerçevesinde değerlendirip; siyasi düşüncemizi, ön yargılarımızı bir tarafa bırakıp, milli çıkarlarımız ve Ümmeti İslam'ın ikbali adına nasihat ve dersler çıkarmamız gerektiğine inananlardanım.
Dünyadaki siyasi ve politik gelişmeler doğrultusunda Kazakistan ve Türk dünyasında dönen/döndürülen dolapların, yaşananların ve planlananların derinlemesine düşünülmesi ve tedbir alınması gerekir ki aynı şeyler tekrar tekrar yaşanmasın...
Sosyalist- Kapitalist blok olarak NATO ve VARŞOVA ekseninde kurgulanan emperyalist eski dünya düzeni SSCB'nin çökmesi ile birlikte dağıldı.
Varşova Paktı üyesi Yugoslavya, Arnavutluk, Romanya, Bulgaristan vb. Ülkelerde 1990'lı yıllarda BM gözetim ve himayesinde insanlığın yüz karası toplu katliamlar ve Müslüman soykırımları ile böl parçala hükmet mantığı ile bu ülkeler AB üyeleri tarafından pay edildi.
Ortadoğu'da Libya Irak, Suriye ve Mısır gibi ülkelerin durumları ise malum... Yersiz, yurtsuz milyonlarca insan... Harap edilmiş, tarumar olmuş taş üstünde taş bırakılmamış yerler, yurtlar...Darmadağın olmuş içler acısı Ümmetti İslam manzaraları...
SSCB'nin dağılmasından sonra mirasını devir alma iddiasındaki Rusya kendi ayakları üzerine durabilecek duruma gelince eski topraklarım dediği coğrafyaya el attı.
Bu defa kıyısından köşesinden Türkiye'de Libya'da, Akdeniz'de, Suriye'de, Afganistan'da bende varım politikası izlemeye başladı.
Bu durum Yeni Dünya Küresel Nizamını tek başına şekillendirmeyi planlayan, pastadan kimsenin pay almasını istemeyen ABD'nin işine gelmedi.
Aslında günümüzdeki 1990 yılından itibaren yaşananları 3. Dünya Savaşları olarak isimlendirebiliriz. Emperyalist ülkeler görünürde kendi aralarında askeri güçleri ve top tüfek ile cephelerde göğüs göğse çarpışmıyorlar.
Emperyalist güçler işgal etmek istedikleri ülkeciklerin iç dinamikleri üzerinden terörist eylemleri harekete geçirerek yaratılan kaos ortamı ile ülkelerin işgal edilmesine zemin hazırlayarak barış ve demokrasi getirmek üzere ülkeleri işgal etmeye başladılar…
Bu kapsamda da Kazakistan'da sıcak savaş olmadan, küreselcilerin kadrolu kaos aktörleri ve 100 dolar yevmiyeli yerel göstericiler ile kaos ortamında sürdürülen psikolojik savaş ile küresel paylaşımın içinde Rusya'nın “eski topraklarım” diye sahiplenmeye çalıştığı SSCB dönemindeki topraklarında var olmak için mücadelesine ABD ve Çin' de pay kapmak adına müdahil olduğu dramatik sahnelere şahit oluyoruz...
Emperyalistlere hiçbir şey olmadı. Planları tıkır tıkır işliyor. Olanlar Kazakistan'a ve Kazak halkına ve Kazak ekonomisine oldu.
Masum halk isteği olarak başlayan Kazakistan'daki protestolarda 212 milyon ABD doları hasar oldu. Devam eden olaylarda 346'sı polis aracı olmak üzere 400'den fazla aracın tahrip edildi. Olayların başladığı günden bu yana 164 kişi hayatını kaybetti. Protestolara yönelik başlatılan operasyonlarda ise 5 bin 800 gösterici tutuklandı.
Kazakistan; SSCB'nin yıkılması üzerine 1990 yılında bağımsızlığını ilan eden, Türkiye'nin üç katı büyüklüğünde toprağa sahip 19 milyon nüfuslu (bu nüfusun %30'u Beyaz Ruslar olmak üzere demografik sorunları bulunan) yer altı yer üstü zenginliklere sahip Türk Devletler Topluluğu üyesi bakir, doğal kaynak zengini, tarım ve hayvancılık için verimli büyük topraklara sahip geleceği ile ümit vaat eden bir ülke...
Masum halk isteği olarak başlayan protestoların çok kısa bir sürede Kazakistan'ın her tarafına sıçraması, yalan talan ile kan dökülmesi, resmi binalara ve işyerlerine saldırılması, talan ile kaosa dönüşünce meselenin doğalgaz fiyatları olmadığı anlaşıldı.
Protestocular:
1. Siyasi iktidarın değiştirilmesi
2. Yerel seçimlerin yapılması
3. 1993 Anayasasına dönülmesi
4. Sivil toplum aktivistlerinin takip edilmemesini”
İçeren doğalgaz fiyatları ile uzaktan yakından alakası olmayan bizdeki Gezicilerin talepleri ile paralellik taşıyan isteklerini paylaştılar...
Ülkemizdeki gezi benzeri bir kalkışmaya dönüşen gösteriler üzerine Kazakistan hükümeti Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındı, doğalgaza yapılan zamlar geri çekildi. OHAL ilan edildi. Askere-Polise vur emri verildi.
Kazakistan'ın her tarafı yangın yeri... Dost ve kardeş Kazakistan'da neler olduğunu, olacağını hepimiz merak ediyoruz?
Ancak yaşananlar ve buna bağlı olarak gelişmeler Kazakistan'ın hayrına değil.
Bunun yanında Rus ve Ermenistan askerleri Kazakistan'a girdi. Kazakistan Cumhurbaşkanı yabancı askerler çıkacak diyor ama Rus yetkili tam tersini söylüyor...
Kazakistan'ın bağımsızlığında öncülük eden ve uzun yıllar başkanlığını yapan ve son seçimlere kendi isteği ile katılmayan desteklediği parti halktan %71 oranında oy alarak seçilmiş olan Nursultan Nazarbayev'in fonlanmış basının ve bazı güçlerin hedef alması ve hakkında ülkeden kaçtı gibi haberler yapılması ile itibar suikastına maruz bırakılması dikkat çekicidir.
Bu nedenle Türk Devletler Topluluğunun ilk kurucu başkanı da olan Nursultan Nazarbayev ile ilgili haberlerin; Emperyalistler ve maşaları ülkelerini seven ve milli liderleri diktatör, hırsız gibi nitelerken kendilerinin hizmetinde olanları demokrat olarak adlandırdıkları gerçeğinde değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.