Bilindiği gibi katır; dişi atın (kısrak) ve erkek eşeğin (aygır) çiftleşmesi sonucu doğan, kısır, tek toynaklı; atın ve eşeğin melezi inatçılığı ile ünlenmiş bir yük hayvanıdır.
Katır'ın soy şeceresi biraz karışık olduğu için babasının kim olduğu sorulduğunda “babam eşektir” demekten utandığı için bu soruya “at dayım” olur diye kaçamak cevap verdiği rivayet olunur ki bunun omurgasız, fikri başka, zikri türlü türlü insanlara örnek teşkil ettiği söylenir.
Bu bağlamda olmak üzere öncülüğünü ABD'nin yaptığı on ülkenin Kavalacı Büyükelçilerin bildirisi ile başlayan; Başkan Erdoğan'ın bu elçileri “İstenmeyen Kişi” ilan edilmesi talimatı ile devam eden, sonrasın da Büyükelçilerin “U” dönüşü ile krize dönüşmeden sonuçlanan olayın baştan sona bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir
Bu konudaki gelişmeler olayın başlangıcından sonuçlanıncaya kadarki süreçte devam eden açıklamalar kamuoyu tarafından yakından izlendi. Herkes bu konudaki fikrini ve saflarını belirledi.
Kimisi gelişmeleri milli onur çerçevesinde ülkemizin içişlerine müdahale ve bağımsız Türk Mahkemelerinin verdiği karara karşı saygısızlık olarak değerlendirdi ve tepkisini koydu.
Açıklamayı görmezden gelen Kavalacıgiller ise imzacı büyükelçilere karşı milli bir duruş sergileyemedikleri gibi sukut ikrardan gelir prensibi gereği sessiz durmaları ile bu hadsizliğe pasif bir şekilde destek verdiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kavalacı Büyükelçilerini “İstenmeyen Kişi” ile edileceğini açıklamasından ve Büyükelçilerinde “U” dönüşü yapmalarından sonra ise susarak, görmezden gelerek pasif destek verdikleri bu hadsiz bildiriye neden geri attınız diye sitem ettiler.
Başta sessiz kalarak pasif destek verdikleri açıklamaya bu geri atımdan sonra hadsiz bildiriye apaçık destek vermekten de öte seslerini biraz daha yükselterek: “Yaptığınız açıklamanın arkasında durmayacaktınız, neden imzaladınız”, “Büyükelçiler geri adım atmadı, Başkan Erdoğan geri adım attı.” Gibi milli ruh ve onurdan yoksun ibretlik, üzücü ve halkın büyük çoğunluğunun sinir uçlarına dokunduğu için tepki çeken açıklama ve paylaşımlara şahit olduk.
CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı ve Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz: “Ülkemizde görev yapan 10 Büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi Türkiye'nin uluslararası alandaki yalnızlığını telafisi olmayan bir boyuta taşıyacaktır. Dışişleri Bakanının bu hatadan dönülmesi için gereğini yapacağını umuyorum. Aksi takdirde görevden affını istemesi gerekir.” Diye tepki gösterirken, Büyükelçiler “U” dönüşü yaptıktan sonrası ise “Bu çözüme emek veren ve sonucu yardımcı olan Dışişleri Bakanlığımızın mensubu olmakla gurur duyuyorum.” diyerek geri adım atması.
Kılıçdaroğlu da: "Ülkeyi hızla uçuruma sürükleyen Şahıs, bu sefer de '10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi emrini' vermiş. Açıkça söylüyorum; bu hareketlerinin sebebi milli çıkarları korumak değil, mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasıdır. Dönüp bir bak halkın sofrasına!" ifadelerini kullanması.
Şirin Payzın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, büyükelçileri sözlerinin arkasında durmamakla eleştirdiği ve "Madem yaptığının arkasında durmayacaksın cezaevindeki bir mağdur üzerinden ne diye diplomasi oyunu oynarsın. ABD ve AB ülkeleri Kavala'yı malzeme edip, beceriksiz işlerle iktidarın sorumsuz politikalarına su taşıyorlar." Diye görüşlerini dillendirmesi bunun bariz örnekleridir.
Ülkemizin içişlerine apaçık hadsiz ve hukuk dışı bir müdahale olan ve bağımsız Türk Adaletinin verdiği kararı tanımayan, böylesi bir açıklamaya karşı çıkılmaması aksine sahip çıkan beyanat verilmesi ve sosyal medya hesabından destek paylaşımları yapılması, milli hassasiyeti olan herkesi ister istemez üzüyor ve sinir uçlarına dokunduğu içinde acıtıyor.
Bu nedenle de gücünüzü boş yere üzmemek adına bu tür açıklama ve söylemleri sinirlenmeden, kızmadan; “katırın babam eşektir diyemediği için at dayım olur” ironisi ile okumak iyi oluyor. Çünkü insanın fikri bünyesi milli ve dini konulardaki şürekanın yaptığı bu tür açıklamaları kaldıramıyor.
Bunun için sizlere de ülkemizi eski hali ile karıştıran İmzacı Büyükelçilerin ve yerli Kavalacıgillerin yaptığı açıklamaları Katırın “baban kim?” sorusuna verdiği cevap ironisi ile bağlantılı olarak okumanızı tavsiye ederim.