Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Yasemin Yıldırım

Katilin adı yok…

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

1128 “akademisyenin” imza attığı, ortalama 1 (Atatürkçü solcu ulusalcı FethullahçıPkk'lı hatta Batılı) zekâyı duygulandıracak, güçlü edebi, yalan ve iftira dolu, sözde hukuki cümlelerle süslenmiş ve her 1 cümlesi canlı bomba adaylarına, terör örgütlerine cesaret ve garanti veren metnin içinde de geçmiyordu “katilin” adı.

“Bu suça ortak olmayacağız”mottosuyla gürültü koparmıştı. Kim işliyordu suçu? Kimin işlediği suça ortak olunmayacaktı?

Cevabı bildiriden okuyalım; “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.” Kim işliyormuş suçu? Devlet!

Çözüm Süreci'ni de yine devleti kurumlarıyla, halkı tüm kesimleriyle sürece ikna eden Erdoğan'ı suçlar ve aşağılarcasına tavır sergilemişti bu devşirmeler. Hatta şöyle diyorlardı; Erdoğan'la barış olmaz! Sürece destek namına tek 1 satır cümleye imza toplamadılar. Bu sevgisiz, mutsuz, siyaseten başarısız, “devleti kaybettiğini” düşünenBatı'nın marabası olmuş devşirme faşistlerin istediği tek şey;Türkiye'de huzur ortamının imkânsızhale gelmesi ve “ekmek” çıkaracak kadar sürdürülebilir terör ortamında arsızca “barış” isteyerek kariyerlerinde 1 tık daha yükselmek! Ciltler dolusu “Kürt Sorunu” konulu kitaplar yazıp umut bağlanan, sorunun çözümü için danışılan kişi/ler olmak…Sorun çözülmeyecek, ama onlar mütemadiyen “çözüm, barış” diye haykıran yazılar yazacak Kürtler ölecek, onların cebi dolacak, itibarları artacak, asker polis ölecek, siyaset tıkanacak, son kertede darbe olacak, Erdoğan indirilecek… Bu kadar basitti!

Tabi tüm hayat okumasını darbeci sol gelenekten edindikleri referanslara dayanarak yapan devşirmeler için Erdoğan'ın Müslümanlığı ve sürece destek veren ağırlıklı Müslüman taban göze batan en önemli unsurdu. Nasıl olurdu da 1 Müslüman “Kürt sorununu” çözebilirdi ki? Çözmemeliydi.

Kürtler daima “sorun” olmalıydı. İşte bunlar hep “ekmek” davası! Zaten hepimizin malumu olan bilgi de gizli değil, bu kesim sürecin bitmesi için PKK'ya gerekli motivasyonu da sağlamış hatta yalvarmıştı, PKK medyasına dönüşen malum medyaadeta ekranlarını köşelerini PKK'ya tahsis etmişlerdi. Hatta 1 türlü ikna edemedikleri Kürtlerin kendilerini “sattıklarını” düşünüyorlardı. Kendini bu denli satmaya adamış/alışmış devşirmelerin başkaları içinde aynı şeyi düşünmesi elbette tuhaf değildi.Neydi dert? Yeter ki Çözüm Süreci bitsindi…  Bunu da “vatansever” oldukları için istiyorlardı.Nihayetinde PKK, tek etken bu çabalar olmasa da onları kırmadı. Süreci bitirdi.

Siz suça ortak oldunuz, katillere yardım ve yataklık ettiniz, onları yüreklendirdiniz. Bu dünyada layık olduğunuz şekilde cezalandırıldığınızı görmek için sabırsızlanıyorum! 

17 Şubat 2016'da Ankara'da 29 kişinin katili PKK'lı canlı bombayı da ilk önce yine adını anamadıkları, (PKK) gerçek katili aklamak için “Işid değilse MİT yapmıştır” sesleri arasında TAK'ın üstlenmesi ve ardından Kandil'in “halkımız intikam almıştır” açıklamaları ve HDP/PKK “milletvekili” Tuğba Hezer'in canlı bombanın taziyesine gitmesi, taziye için arsızca ve katledilen insanlarımızın yakınlarına nispet yaparcasına "Ölenlerin kimliğine bakmadan geride kalanların acısını paylaşmak onaylamak anlamına gelmez" açıklaması bile yetmedi, ikna edemedi devşirmeleri PKK'nın adını anmaya. Yine imzalar toplandı, yine devleti suçlayan pespayece ahlaksız açıklamalar yapıldı. Tuğba Hezer hala serbest ve hala “dokunulmaz” hala milletvekili! 

Hatta öyle ki, rahmetli Sayın Tahir Elçi'nin teslim olan katilleri de PKK'lı çıkınca sustular! Ey Demirtaş! Hani katilleri bulun adalete teslim edin, hesap soracağız diyordun… Buyur sor “yüreğin” yiyorsa! Ama bu halkın senden soracağı hesap çok ağır olacak. İnsan içine çıkamayacaksın, utanmaktan değil, korkudan! Kürtler seni sopalarla kovalayacak Kürdistan'dan! 

Bu ülkede PKK tarafından öldürülüyorsanız eğer yargı susar, muhalefet, medya, STK'lar, akademisyenler, dünya susar!

Kimse “katil PKK'dır” demez! Sol lağımınlogar kapağını araladığınızdabu ahlaksızlığa çiğliğe, çirkefliğe, bu aymazlığa yüzsüzlüğe arsızlığa, bu kural tanımazlığa, şiddeti yücelten lağım farelerine rastlarsınız muhatap olduğunuzda. Neden? Çünkü tek dertleri Erdoğan! Kellesini istiyorlar!

Umut Özkırımlı ismindeki akademisyen bozuntusu, yine adını anmadıkları PKK'nın yaptığı 13 Şubat Ankara terör saldırısını şöyle özetledi mesela; Bombalar Erdoğan gitsin diye patlıyor desteklemeye devam ettiğiniz ve gitmediği sürece terör bitmeyecek! Diyebiliyor ve bizde bu ülkeyi “demokratik hukuk devleti” olarak tanımlayabiliyoruz!

Ve Hasan Cemal şöyle kustu; “Terörü lanetliyorum, Erdoğan'la istikrar da olmaz barış da” cümlesinin niyetini biliyoruz.

Bizden kimseyi hele de Erdoğan'ı asla alamayacaksınız. Siz işgalcilerin darbe iştahınızı dindirecek kellesini vereceğimiz kimse yok. 

Sabrımızın, edebimizin sınırına dayandık! Yeter! Bu terör destekçisi, postal yalayıcı darbeci, insan artıklarıyla, kanun tanımaz, ahlaksız, hırsız, satılmış, kişiliksiz, soysuz, kansızkatillerle, Batı'nın, terör örgütlerinin sermayesi olmuş devşirmelerle muhatap etmeyin bizi artık! Bu ülkenin siyasileri, savcıları, hâkimlerine yapar? Bu ülkenin STK'ları kimlere çalışır? “Batı ne der?” diye endişe mi ediyorsunuz? Alayı gelsin, hepsi terör örgütleriyle içimizde zaten! Kanunlar, terör terörist terör destekçisi için çalışmayacaksa kim için çalışacak? Onları ne üniversitelerde, ne mecliste ne yargıda görmek istemiyoruz.

Adaleti sağlayacak kanunlar, özgürlüğü sağlayacak güvenlik istiyoruz!“Hak isteyene hakkı verilsin, baş kaldıranın başı kesilsin!”

Twitter: @yildirimyasemin

Mail: yldrmysmn@gmail.com

  YORUM YAP / YORUM OKU
YASEMİN YILDIRIM DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS