Fransa'nın Doğu Güney'i, Tiren denizinin kuzeyinde yer alan Monaco Prensliğinin Karadeniz fırtınasından nasıl nasiplendiğini yazacağım bugün... Vatikan'dan sonra Avrupa'da ki en küçük ama en zengin bağımsız ülkelerden biri olan Monaco'nun futbol takımının Ligue 1'de kazandığı 8 lig şampiyonluğu ve geçmişi ile de Avrupa'nın önemli takımlarından biri olduğunu biliyoruz.
44. Dakikada Film Koptu!
Öncelikle gol gelene kadar ki Trabzon'dan bahsedecek olursak maalesef hayal kırıklığı devam ediyor... O golü isteyen, bunaltan, rakibi yıldıran Trabzonspor takımını özellikle Avrupa maçlarında göremiyoruz. Evet skor dün gece belki çok farklı oldu ama gol gelene kadar Trabzonspor çok ekstra işler yine yapamadı, golü de zaten Trabzonspor'un atmadığını Monaco'nun kendi kendine golü yediğini hatırlatmakta fayda var.
Sahalarda ender görebileceğimiz bir durum dün gece Trabzon'da yaşandı. Monaco takımının kalecisi öylesine boşvermişlik seviyesini yükseltmiş ki vurduğu yere bakmadan arkadaşına nişanladığı top kendi ağlarına gitti. Sandılar ki bu gol bir şey değil ama yenen bu gol mental olarak Monaco takımını adeta tel tel döktü.
Koşmaktan ve mücadele etmekten aciz bir Monaco takımı vardı ikinci yarıda sahada. Her ne kadar köklü ve iyi oyunculara sahip bir takımda olsanız bu dökülmenin bedelini 4-0'lık ezici bir skor ile ödersiniz.
Gelişim Devam Etmeli!
Sadece skora bakarak Trabzonspor'u yorumlarsak herkes fırtınanın yeniden esmeye başladığını söyleyecek olabilir. Ne mutlu ki kendi adıma SKOR değil SPOR yazısı yazmaktan hep gurur duyacağım.
Bu Trabzonspor daha fazlasını yapmak zorunda, 44. dakikaya kadar oynanan bu oyun ile Beşiktaş'ı devirmek kolay olmaz. Sahada ne yaptığını bilen, geçen yıl olduğu gibi belli bir hücum planı geliştiren Trabzon geri gelmez ise sezon boyunca nasıl Monaco'yu 4-0 yendi der der dururuz artık.
"Takım Monaco'ya 4 atmış sen beğenmedim diyorsun!" Evet benim tanıdığım kriz anında reaksiyon veren Trabzon bu değil, rakip Monaco o ilk golden sonra maçı resmen bıraktı. Tabi bu 4-0'lık skorun mental anlamda takıma özgüven kazandırdığını inkar edemeyiz. Eğer bu kazanım skora ilerleyen maçlarda yansımaz ise Karadeniz Fırtınası yerini Karadeniz Ninnisine bırakır!