Eşsiz güzellikte bir coğrafyası, fetihlerle dolu bir tarihi olan, bereketli toprakları olan ülkemizde millet olarak bilinen bir gerçek olan ve her an da beklenen acı deprem felaketi ile bir kez daha yüz yüze geldik.
Tarihler 6 Şubat'ı saat sabah 04.17 gösterdiğinde merkezi Kahramanmaraş ilinin Pazarcık ilçesi olan 7.7 şiddetinde acı bir deprem yaşadık. İlk depremin ardından en büyüğü Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde olacak şekilde toplam 200'den fazla deprem meydana geldi.
Deprem Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis, Diyarbakır ve Malatya illerimizde de yüksek seviyede zarar verdi.
Depremler sonrası acil kurtarma ve müdahale çok büyük önem arz etmektedir. Acil kurtarma yapacak, acil müdahale edecek personelin önceden tam eğitimli ve deprem bölgesine giderken gerekli tüm teçhizatlarının eksiksiz olması zaruridir.
Türkiye deprem gerçeği ile Marmara(Gölcük) Depremi, Düzce Depremi, Van Depremi, Elazığ Depremi ve son olarak İzmir ilimizde gerçekleşen depremler gibi onlarca defa yüzleşti.
Son olarak yaşamakta olduğumuz Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası 01 Mart 2023 tarihi itibarıyla AFAD kurumunun açıkladığı resmi verilere göre; 45.089 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 100.000 sayısına yakın vatandaşımız yaralı olarak kurtulmuştur. Deprem bölgesindeki 150.000 civarındaki vatandaşımız diğer illere tahliye edilmiştir. Deprem sonrası yapılan denetimler sonucu 830 bin 783 binada ağır hasar tespit edilmiş olup, denetimler devam etmektedir.
Tüm ülke genelinde insanlarımız imkânları dâhilinde yardıma koşmuş, acil ihtiyaç olan kan ve erzak konusunda adeta yarışmışlardır. Bu milletçe olan birlik ve beraberliğimizin en büyük göstergesidir.
Deprem kuşağında yaşayan bir ülke olarak bu depremler sonrası yapılması gerekenler hep konuşuldu ve ülke yöneticileri tarafından hep vaat olarak kamuoyuna sunuldu. Tüm bu konuşulanlar ve vaatler maalesef hep yarım ve eksik kaldı. Bunun sonucunu vatandaş olarak çok acı ödedik ve halen ödemeye devam ediyoruz.
Türkiye deprem haritasında deprem fayları üzerinde olduğu açık olarak görünen şehirlerimize yine deprem gerçeklerimizi göz ardı edilerek yüksek katlı binalar yan yana yapılarak en büyük yanlış uygulamalara göz yumulmuştur.
Depreme müdahalenin zamana karşı bir yarış olduğunu biliyoruz. Kahramanmaraş depreminde acil kurtarma ve müdahalede geç kalındığı, görevli personelin deprem bölgesine sevkinde organize bozukluğu olduğu aşikâr olarak görülmüştür. Depremin etkiledi 10 ilimizde müdahale aynı gün içinde başlatılmamıştır. Şehir merkezlerine yapılan yardım ve müdahale ekipleri, temel acil ihtiyaçlar ilçe merkezlerine, köylere çok önemli olan ilk 24 saat içinde ulaştırılamamıştır.
Deprem anında çok önemli olan iletişim (GSM, İnternet, İletişim Uygulamaları ve Sosyal Ağlar) kanallarında büyük sıkıntılar yaşandığı gibi bir de bu kanallar üzerinde kısıtlamalar uygulanmıştır ki depremzedelere ulaşım yolunda bu çok büyük bir yanlış olmuştur.
Bugün itibarıyla depremler üzerinden 25 tam gün geçmiştir. Halen ulaşılamayan köylerimiz, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlarımız ve tam anlamıyla kontrol edilmeyen binalarımız vardır.
Ölen insanlarımızın cenazelerine ulaşmak, hayatta kalan aile yakınlarına bir nebze teselli olacak olan arama çalışmaları tüm yıkılan bina enkazlarının kontrolü yapılana kadar dek süratle ve aralıksız sürmelidir.
Bir vatandaşımızın sosyal ağda yazdığı “ Yediğimiz yemekten, içtiğimiz sıcak çaydan, uyuduğumuz uykudan, sevdiklerimizle birlikte olmaktan utanır olduk. Aklımız, yüreğimiz depremzedelerde… Vicdanlarımız sızlıyor.” cümlesi adeta ülke insanlarımızın ortak düşüncelerini anlatan en anlamlı sözcükler olmuştur.
Önümüzdeki günlerde deprem felaketi acılarımızı dindirmek adına devletimiz depremzede olan insanlarımızın yaraları bir an önce sarılmalı ve depremzede vatandaşlarımıza en üst seviyede tüm imkânlarını ( barınma, gıda, ısınma, eğitim ve sağlık) onlara sunmalıdır.
Yaşamış olduğumuz bu acı depremler sonucunda bugüne geldiğimizde gördüğümüz ve millet olarak ortak akılla tespit ettiğimiz şu eksiklerimiz olumsuzluklar yaratmıştır; Deprem sonrası ilk 24 saatin çok önemli olduğu halde asker ve madencilerimizi yeterli hızda felaket adreslerine ulaştırılamadı. Ülke insanları olarak yardım ve destek için maddi ve manevi olarak bir olduk ama hazır olması gereken kurumlar yeterli çadır ve kurtarma ekiplerini hazırlayamamışlar. Çok önemli olan kesintisiz iletişim için gerekli altyapı, araç ve ekipler oluşturulmamıştır.
Unutulmaması gereken bir önemli konuda yanlış uygulamalar sonucu deprem ile yıkılan yollarımızı, binalarımızı ve altyapılarımızı yapanlardan hukuk önünde hesabı sorulmalıdır. Bunun içinde gerekli deliller savcılarımız ve bilirkişi heyetleri tarafından toplanmalı ve resmi kayıtlara geçirilmelidir.
Büyüklüğü yedi nokta yedi ve yedi nokta altı olan, aynı gün içinde meydana gelen iki deprem felaketinden kurtulan yaralı insanlarımıza acil şifalar ve vefat eden insanlarımıza rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.
Milletimizin Başı Sağolsun!
Şevket Gölük