Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Kenan Kerimoğlu

İstanbul sözleşmesi

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

İstanbul sözleşmesi nedir?

İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi'nin desteklediği ve koruduğu bir sözleşmedir.

Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldı ve 2014'te yürürlüğe girdi.

Amaç;

aile içi şiddeti ve kadın haklarını korumaktı.

Peki kadınlar korundu mu?

Hayır!

2010'dan bugüne kadar en az 4.000 kadın cinayete kurban gitti.

Demek ki bu iş yasalarla olacak gibi değil. Tam aksine kadın cinayetleri artmaya başladı.

Kadınları yasa ile değil de zihniyet ve doğru bir eğitim sistemiyle koruyabiliriz.

Biz kadını İstanbul Sözleşmesi ile tanımadık. Efendimizin" Cennet anaların ayakları altındadır. " sözüyle tanıdık.

" Kadınlarınız Allah'ın size birer emanetidir. Onlara yaptığınız muamele hususunda Allah'a hesap vereceksiniz.” ( Veda Hutbesi ) sözüyle harmanlandık.

İstanbul Sözleşmesi, başlı başına kadını erkekten güçsüz olarak görmekteyti. Çünkü aciz bir varlığı güçlüye karşı koruma mantığı vardı.

Böyle bir şeye hiç gerek yok!

Tekrar söylüyorum;

Kadını doğru bir eğitim sistemiyle koruyabiliriz. Bu sistem herkes tarafından kabul görülmesi ve herkeste aynı düşünceyi yaratacak şekilde olmalı. Yani kadınların da erkekler gibi can taşıdığını ve onlar kadar yaşamayı hak ettiklerini öğrenmemiz ya da öğretmemiz lazım.

Kadını erkekten daha aciz görmek değil de insan olarak ve erkeklerle aynı haklara sahip olduğunu bilmeliyiz. Böyle bir şey ancak doğru bir eğitim sistemiyle yapabiliriz.


Medeniyet sahipleri olarak gördüğümüz Avrupalılar, kadına kendi kültür ve inaçlarına göre yaklaşırlar. İstanbul Sözleşmesi tam da bundan ibaretti.

Ve

Biz de onların kültürüyle kadınlarımıza yaklaşmaya çalıştık. Ama olmadı, hiçbir şey değişmedi. Çünkü kadınlarımıza başkasının yaşam tarzına göre bakmaya çalıştık.

Yaptığımız şuna benzer:

Zayıf ve ince beli birisine şişman birinin elbiselerini giydirmek gibi.

Biz medeniyeti Avrupa'dan öğrenmedik. Tam aksine onlar bizden öğrendiler. Kadın haklarını da onlardan öğrenmedik.

Ya da

neden öğrenmeye çalışıyoruz ki?

Biz kolay bir şekilde bu meselenin üstesinden gelebiliriz.

Doğru bir eğitim sistemiyle erkekleri vicdan sahibi bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Ve kendi kültürümüzden kopmamak suretiyle.

Yaşantımıza ve inacımıza göre haledebiliriz.

Kadını

yasa ile değil.

' Vicdan ' ile korumalıyız.

En büyük koruyucu, iyi bir vicdan ve iyi bir eğitim sistemidir.

Neyse!

Tüm insanlığa sesleniyorum!

Anne,

dünyanın güneşidir,
bütün kahramanları doğurandır,
cenneti ayakları altında saklayan kişidir,
Peygamberleri emzirendir,
yüreğinde şehitlerin acısını sonsuza taşıyandır,
insanlığı ve insanı doğurandır,
Yusuf'u padişah edendir,
aşkın diğer adıdır,
uğruna öldüğünüz kişidir,

Özellikleri saymakla bitmez.


Yine sana sesleniyorum insanlık!

Bu kutsal varlığı yasalarla değil de siz kendi vicdanınızla koruyun. Emanete hıyanet etmeyin.

" Bu güneşi söndürmeyin. " sönerse;

felaketiniz demektir.

Karanlığa gömülürsünüz.


Bütün anne ve anne adaylarına saygı ve sevgiyle.

  YORUM YAP / YORUM OKU
KENAN KERİMOĞLU DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS